Hollywood Filmlerinde Niçin Hep Bu Kuşun Sesi Duyuluyor?

Dalgıç kuşunun sesini muhtemelen daha ilkin birçok kez duydunuz bu sebeple filmlerde ve dizilerde devamlı karşımıza çıkıyor. Peki niçin bilhassa bu kuşun sesinin kullanıldığını asla düşünmüş müydünüz?
Harry Potter serisinin Azkaban Tutsağı filmimizde; Sirius Black, Harry ve Ron Whomping, Willow bölgesinden geçerken bu kuşun sesi duyuluyordu. Rick and Morty dizisinde ise Rick, galaksiler arası tuvaleti kullanırken gene aynı kuş sesini duyuyoruz.
Kısacası bu sesi, film sahneleri birazcık kasvetli bir havaya bürününce ya da tüylerimizi ürpertecek bir vaka yaşanırken duyabiliyoruz. Öyleyse dalgıç kuşlarını öteki kuşlardan ayıran özellik ne? Niçin hep bu ses kullanılıyor?
Dalgıç kuşunun zihnimize kazınan sesi:
Ilk olarak birazcık dalgıç kuşlarından bahsedelim.
Suda yaşamaya adapte olmuş dalgıç kuşları; karadayken de ayakları üstünde değil, göğüslerinin üstünde dururlar bu sebeple bacakları, bedenlerinin arkasına daha yakındır. Bu yüzden göğüslerinin üstünden kayarak hareket edebilirler.
Avlarını su altında bulurlar ve suyun altında averaj 90 saniye kalabilirler. Üstelik 70 metreye kadar dalabilirler. Yuvalarını karaya meydana getiren dalgıç kuşlarının yavrularına erkekler ve dişiler beraber bakar.
Pek oldukça göl olduğundan çoğu zaman Kanada ve ABD bölgelerinde bulunurlar. Bununla birlikte göç de ederler. Fakat filmlerde, dalgıç kuşlarına rastlamanın imkânsız olduğu yerlerde dahi seslerini duyarız, çölde geçenlerde bile!
Peki bu kuşun sesini kullanan ilk film hangisiydi?
1981 yapımlı “On Golden Pond” filmi, dalgıç kuşu sesini ilk kullanan film oldu. Filmimizde birçok kez dalgıç kuşlarına da rastlıyoruz. Bu yüzden, hemen sonra çıkan filmlerdeki şeklinde uygun olmayan yerlerde kullanıldığını söyleyemeyiz.
Hollywood filmlerindeki bu dalgıç kuşu sesine olan takıntının ne süre başladığına dair kati bir kanıya varamasak da niçin bulunduğunu azca oldukça tahmin edebiliriz.
Şimal ABD’daki bir kızılderili kabilesi olan Algonquinler, dalgıç kuşlarının doğaüstü güçlere haiz efsanevi yaratıklar bulunduğunu söylüyordu.
Felsefeci Henry David Thoreau, dalgıç kuşlarının “garip insanoğlu” bulunduğunu yazmıştı. Dalgıç kuşlarının sesini de insanlara benzetmişti. Bir öteki felsefeci John Muir ise dalgıç kuşlarının sesini “tuhaf, üzücü, doğaüstü, kederli” olarak tanımlamıştı.
Dalgıç kuşları aslen bu sesi, dostlarını ve eşlerini çağırmak için kullanıyor.

Bizim kulağımıza “acıklı bir ağıt” şeklinde gelen ve filmlerde de buna uygun bölgelere konulmuş olan ses, aslen kuşların bir nevi “Neredesiniz millet?” deme sesi. Karşılığında arkadaşları ya da eşleri de “Buradayım!” demek için aynı sesi çıkarıyor. Fakat bizim kulağımızda titreyişi oldukça daha değişik.
Üstelik dalgıç kuşlarının bu sesi çıkarırkenki perde tablosuna baktığımızda her şey daha da anlaşılır oluyor. Perdelerin alçalıp yükselme örüntüsü; bilhassa bildiğimiz, dinlediğimiz Blues ve Soul müzik tarzındaki şarkılarla örtüşüyor! Aşağıdaki, Nina Simone’dan “Feeling Good” şarkısı da dalgıç kuşunda olduğu şeklinde yükselip alçalan perdelere haiz!

Kısacası bu ses; bizde birazcık melankoli, ıssızlık, birazcık gerginlik şeklinde hisler yaratıyor.

Blues ve Soul müzikten aşina olduğumuz bu sesin ve perdesinin bizde yarattığı hisler, filmlerdeki yada dizilerdeki ürpertici ve kederli sahnelerle örtüşüyor. Bu yüzden dalgıç kuşlarının asla bulunmayacağı yerlerde bile seslerini duyabiliyoruz.
- saniyeden itibaren dalgıç kuşunun sesini duyabilirsiniz:
Kaynaklar: All About Birds, Vox, Film School Rejecets



