BMW’nin Su Enjeksiyon Sistemi Hakikaten Fark Yaratıyor mu?

Otomobil tutkunları bir ihtimal bilir fakat bilmeyenler için izah edelim, BMW’nin yüksek performanslı M4 GTS modeli, motor enerjisini çoğaltmak için gelişmiş bir su enjeksiyon sistemi kullanıyor. Bu sistem iyi mi çalışıyor ve hakkaten işe yarıyor mu?
Su enjeksiyon sisteminin M4 GTS’e sağlamış olduğu avantajlar neler?
Devrim durumunda görülen yenilikçi sistemi birazcık yakından tanıyalım.
Su enjeksiyonunun temelleri
Temelde; su soğutma sistemi, yanmaya giren havayı ısıtarak motorun daha yüksek basınçta ve verimlilikle çalışmasını sağlıyor. Bu işlem, suyun ince bir sis şeklinde emme manifoltuna püskürtülmesiyle gerçekleşiyor.
Su buharlaştığında, havanın sıcaklığı azalıyor ve böylece yanma sıcaklığı da azalıyor. Netice olarak motor daha yüksek basınçla çalıştırılıyor ve vurulma riski en aza indiriliyor.
BMW M4 GTS’te su enjeksiyonu bilgileri:
BMW, M4 GTS modelinde bu verileri kullanarak gücü artırmayı tercih ediyor. Standart M4’ün 431 beygir gücündeki motoru, su birleştirme sistemi yardımıyla 500 beygir gücüne ulaştırılıyor.
Bu artış da turboşarj basıncının 17,2 psi’dan 21,6 psi’a yükseltilmesiyle elde ediliyor. Ek olarak pistonlar, egzoz valfleri ve katalitik konvertörler şeklinde sıcaklıklar da düşürülüyor.
Sistemin emek harcama prensibi

M4 GTS’in arkasında bir su tankı mevcut. Tanktan alınan su, yüksek miktardaki bir pompa vesilesiyle emme manifolduna püskürtülüyor.
Sistem, bilhassa 5.000 devir ve üstündeki motor hızlarında devreye giriyor ve bu da yüksek performanslı sürüşlerde optimum güç sağlıyor.
Su seviyesi azaldığında yada dış ortam sıcaklığı 5°C’nin altında düştüğünde ise sistem otomatikman su değiştirmesini dönem dışı bırakıyor ve motoru koruma altına alıyor.
Performans ve verimlilik kazanımları neler?

Su düzenleme sistemi yardımıyla M4 GTS, 0’dan 100 km/s hıza yalnız 3,8 erişebiliyor ve maksimum hız 305 km/s olarak belirtiliyor.
Yakıt tüketiminin optimize edilmesi ve emisyonları azalması yardımıyla de aracın performansı artıyor.
Tarihte örnekleri de var.

1930’ların başlangıcında Harry Ricardo, süperşarjlı bir yanma odasındaki vuruşun iyi mi denetim altına alınabileceğini araştırıyordu. Yakıt karışımının zenginleştirilmesini gösterirken bir taraftan da ince bir su sisinin ısıyı emdiğini ve yanma odasında daha yüksek basınçlara izin verdiğini de buldu.
Su/metanol enjeksiyonu 2. Dünya Savaşı esnasında BMW’nin 801 radyal tayyare motorunun varyantlarında da kullanıldı.
Sona geldik. Özetlersek BMW M4 GTS’in su yapılandırma sistemi, otomotiv mühendisliğinde gelişmiş bir adımı temsil ediyor. Yüksek performanslı vasıta tutkuları için de M4 GTS hem teknik hem de sürüş deneyimi açısından etkisi altına alan bir seçenek sunmuş oluyor.



