Otonom Sürüş Teknolojisinin Geleceği – Webtekno – Güncel Teknoloji Haberleri ve Video İncelemeleri
Otonom sürüş teknolojisi, araçların çevresini algılayarak insan müdahalesine gerek kalmadan hareket edebilmesini sağlıyor. Yaşamımıza yeni dahil olan bu araçların temeli aslına bakarsak 1980’li yıllara kadar uzanıyor. Bu sürede maalesef çizgi filmlere mevzu olduğu şeklinde tamamen otomatize araçların hayatına hemen hemen erişemedik.
Otonom vasıta nedir diye düşünürken aklınızda; sensörler, suni zeka ve haritalama teknolojilerinin kullanıldığı bir sistem canlanıyorsa tahminleriniz oldukça isabetli. Şerit takip asistanı, otomatik park, adaptif hız sabitleyici, direksiyon kontrolü ve hız ayarı şeklinde özellikler de aslına bakarsak otonom vasıta serüveninin ilk basamakları.
Hızla gelişen ve bu gelişimle beraber otomobil tutarları üstünde de tesirini gösteren otonom vasıta teknolojileri iyi mi bir yöne aşama kaydediyor? İşte sürücüsüz vasıta teknolojilerinde ilerleme kaydeden bazı markalardan örnekler.
Tesla
Elektrikli vasıta denilince ilk akla gelen markalardan olan Tesla, Nisan 2019’dan itibaren tüm modellerinde, Trafiğe Duyarlı Hız Sabitleme ve Otomatik Direksiyon özelliklerini içeren Otopilot hususi durumunu standart hale getirdi. Ek olarak şirket, Cybercab adını verdiği ve sürücüsüz çalışan robot taksi tasarımı üstünde çalışıyor. Tasarımların, 2027’den ilkin yollara çıkması hedefleniyor.
Waymo
Tesla tarafınca hedeflenen sürücüsüz taksi uygulaması, aslına bakarsak halihazırda Waymo robotaksileri tarafınca gerçekleştiriliyor. Waymo, Google çatı şirketi olan Alphabet’in yan firmalarından biri. ABD’nın San Fransisco, Phoenix ve Los Angeles şeklinde pilot bölgelerdeki araçlarıyla tam otonom taksi hizmeti sunuyor. 2024’ün sonunda meydana getirilen açıklamaya bakılırsa bu üç ana hizmet bölgesinde, her hafta 100.000’den fazla ücretli robotaksi yolculuğu gerçekleştiriyor. Bu sayede otonom sürüş teknolojilerinin, büyük şehirlerdeki taksi problemi ve vasıta eksikliği şeklinde mevzulara da yarar sağlaması hedefleniyor.
Mercedes-Benz
Kendi kendine giden otomobil hayaline mühim katkılar sunan bir öteki marka da Mercedes-Benz. Geliştirdikleri Drive Pilot sistemi, internasyonal geçerliliğe haiz ileri aşama otomatikleştirilmiş sürüş sertifikasına haiz. Üstelik bu tür bir sistemi, seri üretim modellerde opsiyon haline getiren dünya genelindeki ilk vasıta üretici. Drive Pilot özelliği bulunan Mercedes-Benz’ler, belirli koşullar altında 60 km/saat’e kadar hızda sürüş görevini sisteme devredebilmenizi sağlıyor.
BMW
Popüler Alman markası BMW, sürücüsüz otomobil yolculuğuna yarı otonom vasıta özellikleriyle devam ediyor. Otonom sürüş noktasında; Trafik Sıkışıklığı Asistanı, Direksiyon, Şerit Denetim Asistanı ve karanlıkta otomobil sürmeyi kolaylaştıran BMW Night Vision şeklinde özelliklere modellerinde yer veriyor. Öte taraftan otomobilin dışındayken otonom park edebilmenizi elde eden Akıllı Park Etme özelliği ve pek fazlaca akıllı güvenlik özelliği dikkat çekiyor. BMW de tamamen otonom sürüş hedefleyen markalar içinde, bu geliştirmeleri ile öne çıkıyor.
Togg
Bu internasyonal markalar içinde yerli markamız Togg da içeriyor normal olarak. Togg modellerinde, kısmi otonom sürüş teknolojilerinden faydalanılıyor. Böylece sıkışık trafikte vasıta kendi kendine hızını ayarlayıp otomatikman şerit değiştirebiliyor. Öte taraftan otonom park, vasıta içi suni zeka, akıllı güvenlik özellikleri ve sürüş destek sistemleriyle de sürücünün kontrolünü hafifleten teknolojiler sunuyor.
Otonom vasıta teknolojileri, gelecekte trafikteki insan hatalarını minimuma indirerek daha güvenli ve verimli bir sürüş deneyimi sunmayı hedefliyor. Uzmanlar, tam otonom sürüş seviyesine ulaşan aracın yalnız bir teknoloji ürünü değil, bununla birlikte çağdaş şehirlerin olmazsa olmaz bir parçası olacağını öngörüyor. Markalar kendi kendine gidebilen araçlar üstündeki yoğun çalışmalarına devam ederken bu tür araçları trafikte daha çok görmeye başlayacağız şeklinde duruyor.
