Marilyn Monroe Hakkında 11 Enteresan Informasyon

Hollywood sinemasının ilkin güzelliğiyle hemen sonra da kabiliyetiyle en dikkat çeken oyuncularından bir tanesi olan Marilyn Monroe, bugün bile en çekici popüler kültür ikonlarından bir tanesidir. Genç yaşından yaşamını kaybeden oyuncunun yaşadıkları ise o şaşalı yaşamın bir yalandan ibaret bulunduğunu ortaya koyuyor.
1 Haziran 1926 tarihinde Los Angeles’ta dünyaya gelen ve hemen hemen 36 yaşlarındayken 5 Ağustos 1962 tarihinde yaşamını kaybeden Marilyn Monroe, Hollywood dünyasında rol almış olduğu güzel sarı saçlı rolleriyle dikkat çekmiştir. Oldukça genç bir yaşta ilkin modelliğe, hemen sonra da oyunculuğa başlamış olan Marilyn Monroe dillere destan güzelliği ve kadınsı tavırlarıyla bugün bile popüler kültürün en mühim ikonlarından bir tanesidir.
Marilyn Monroe hem de bir sex sembolü olarak kabul ediliyor. Sadece kendisi bir dönem bu durumdan sıkılmış olacak ki oyunculuk eğitimi alarak kariyerini değişik bir noktaya taşımayı hedeflemiştir. Maalesef genç yaşta elde etmiş olduğu dünya çapındaki bu şöhret kendisine ağır gelmiştir ve son günlerinde ağır bir depresyon yaşamış olduğu bilinmektedir. Gelin Marilyn Monroe ile alakalı garip bilgilere yakından bakalım.
Marilyn Monroe hakkında bazılarını ilk kez duyacağınız garip bilgiler:
- Çocuklukları koruyucu ailelerin yanında geçti.
- Gerçek adı Marilyn Monroe değil.
- Altı ayak parmağı olduğu efsanesi
- Aslen kendisi bir sapyoseksüeldi.
- ABD başkanı Kennedy ile ilişkisi olduğu söylendi.
- Marilyn Monroe aslen iş hayatına adım atan ilk kadınlardan.
- Çocukken kekeme olduğundan müzikle uğraşmaya başlamıştı.
- Canlandırmak istediği Jean Harlow ile aynı kaderi yaşadı.
- Marilyn Monroe bir aktivistti.
- Ölümü üstündeki sır perdesi hala aralanamadı.
Çocuklukları koruyucu ailelerin yanında geçti:
Gladys Pearl Baker, bekar bir karı olarak Marilyn Monroe’yı dünyaya getirdi. Bir iş arkadaşı olduğu söylense de bebeğin babası kati olarak bilinmiyor. Ruhsal sorunları sebebiyle daha ilkin iki evladı elinden alınan Gladys, Marilyn’i kendi isteğiyle bir koruyucu aileye verdi. 3 yaşlarında kızını almak istedi, vermediler. 7 yaşlarında almak isteyince ise alınyazısı izin vermedi ve hastaneye kaldırıldı. Bundan dolayı Marilyn çocukluğunun tamamını değişik değişik koruyucu ailelerle geçirmek mecburiyetinde bırakıldı.
Gerçek adı Marilyn Monroe değil:

Norma Jeane Mortenson olarak doğan oyuncu, Marilyn Monroe adını gosteri hayatına girdikten sonrasında aldı. Bu isim, o dönem çalmış olduğu stüdyonun yöneticisi olan Ben Lyon tarafınca, başka bir oyuncu olan Marilyn Miller’dan esinlenerek bulunmuştur. Clare Norman, Carole Lind, Meredith şeklinde alternatifler olsa da Marilyn Monroe ismine karar kılındı. Bu sahne adını 1946 senesinde kullanmaya başlamış olan oyuncu, 1956 senesinde adını resmen Marilyn Monroe olarak değiştirdi.
Altı ayak parmağı olduğu efsanesi

Marilyn Monroe hemen hemen meşhur olmadan 1949 senesinde onun fotoğraflarını çeken Joseph Jasgur, seneler sonrasında anılarını kitaplaştırırken bu eski fotoğrafları da kullanmak istedi. Sadece bir şey dikkatini çekti, Marilyn’nin bir ayağında tam altı parmak vardır. Bu söylenti hızla yayıldı ve bir kent efsanesinde dönüştü. Başka fotoğraflarda Marilyn’nin düzgüsel şekilde beş parmağı olduğu görüldüğü için bu yalnızca bir dedikodu olarak kaldı sadece pek oldukca şahıs Marilyn Monroe’nun meşhur olduktan sonrasında ameliyat olarak altıncı parmağını aldırdığına inanıyor.
Aslen kendisi bir sapyoseksüeldi:

Marilyn Monroe’nun öteki bir birlikteliği meşhur yazar Arthur Miller ile oldu. Miller o dönem komünist olduğu şüphesiyle FBI tarafınca takip ediliyordu, doğal Marilyn Monroe da. Kendisinden hem yaşça büyük hem de pek çekici olmayan biriyle evlenmesinin sebebi Monroe’nun sapyoseksüel olmasıydı. Daha da garip olan Marilyn Monroe’nun piyanosunun üstünde Albert Einstein’ın bir fotoğrafı vardı.
ABD başkanı Kennedy ile ilişkisi olduğu söylendi.

Marilyn Monroe’nun en ikonik performanslarından bir tanesi, devrin ABD başkanı John F. Kennedy’nin doğum gününde sahneye çıkmasıdır. O geceden sonrasında Marilyn Monroe ile Kennedy içinde bir ilişki olduğu iddiaları sık sık gündeme geldi. Kati bir kanıt olmamasına karşın hepimiz buna inanmıştı ve hatta Monroe’nun şüpheli ölümünün bu ilişki yüzünden olduğu bile söylenir.
Marilyn Monroe aslen iş hayatına adım atan ilk kadınlardan:

Beyaz perde ve sahne performansıyla akıllara kazınan Marilyn Monroe aslen iş hayatına da adım atmıştı. Bir film çekimi esnasında yapımcının ne kadar kazandığını öğrenince kendi prodüksiyon şirketini kurmaya karar verdi. Böylece kendi prodüksiyon şirketini kuran ikinci hanım olarak da tarihe geçti. Normal olarak delikanlı zamanlarında olan ölümü sebebiyle hayalindeki projeleri gerçekleştiremedi. Marilyn Monroe’nun filme uyarlamak istediği pek oldukca kitap vardı.
Çocukken kekeme olduğundan müzikle uğraşmaya başlamıştı:

Marilyn Monroe yalnızca bir oyuncu değil, hem de inanılmaz sahne performansına haiz bir şarkıcıydı. Sadece şarkı söylemesi bir hayalin ardında koşmak değil, tedaviydi. Yaşamış olduğu zorluklar sebebiyle çocukluğu süresince kekeme olan Marilyn Monroe, bunu aşmak için müzikle uğraşmaya başlamış ve kekemeliğinden kurtulmaya çalışmıştı. Sadece eski alışkanlığı bazen geri geliyordu. Mesela Something’s Got to Give filminin çekimleri esnasında kekemeliği geri döndüğü için filmden kovulmuştu.
Canlandırmak istediği Jean Harlow ile aynı kaderi yaşadı:

Erken Amerikan sinemasının büyük ikonlarından bir tanesi olan Jean Harlow’un yaşamının anlatılacağı filmimizde oynamak, Marilyn Monroe’nun en büyük hayallerinden biriydi. Fizyolojik olarak ve kariyerleri bakımından birbirlerine benzemelerinin yanı sıra kaderleri de aynı oldu ve genç yaşta hayatlarını kaybettiler. İlginç olan, Harlow’un nişanlısının onun mezarına sürekli çiçek göndermesi şeklinde eski kocası DiMaggio da Marilyn’nin mezarına tertipli olarak çiçek gönderiyordu. Fena bir ortak alınyazısı.
Marilyn Monroe bir aktivistti:

Aptal sarı saçlı rolleri oynamasına karşın Marilyn Monroe tam kitap kurduydu ve öldüğü süre evinde yüzlerce kitap vardı. Kendisi bu entelektüel birikimini toplumsal hayatta da gösteriyordu. O dönem yaygın olan ırkçılık fikrine karşıydı. Nükleer Siyaset Komitesi’nin Hollywood şubesinin kurucu üyesiydi. Bununla beraber Demokrat Parti’nin Connecticut’taki destek delegelerinden biriydi.
Ölümü üstündeki sır perdesi hala aralanamadı:

Marilyn Monroe hemen hemen 36 yaşlarındayken 5 Ağustos 1962 günü evinde yüksek dozda sakinleştiriciden ölmüş olarak bulunmuş oldu. Evet, kendisi depresyondaydı ve ruhsal yardım alıyordu fakat kimse onun intihar edeceğini düşünmüyordu. Bundan dolayı kendisinin öldürülmüş olabileceğinden şüpheleniliyor. Kennedy ile ilişkisi olduğu dedikoduları da bu iddiaları güçlendiriyor fakat bu gizem hala çözülmüş değil.
Hollywood sinemasının en mühim pop ikonlarından bir tanesi olan Marilyn Monroe hakkında bazılarını ilk kez duyduğunuz garip bilgilerden bahsettik. Bu kadar genç yaşta hayatını kaybetmesine karşın bu kadar büyük izler bırakmış olması şaşkınlık verici.



