Suni Zeka Karşıtı ‘Eylemler’ Başladı: İşte Paylaşımlar
2022’nin kim bilir en kitlesel vakalarından birisi tanım ettiğimiz her şeyi “kabiliyetleri dahilinde” görselleştiren Midjourney ve Dall-E benzer biçimde suni zeka yazılımları oldu. Bu yazılımların verdiği çıktılar -yüzeysel olarak bakıldığında- sanat eserlerini aratmayınca suni zeka karşıtı yeni bir akımla dijital tepki eylemleri başladı.
Söylediğiniz metinlere bakılırsa görsel tasarlayan ya da size yazılı olarak son aşama insansı yanıtlar veren suni zekalar yeni değil elbet. Sadece ilk kez bu kadar gelişmiş versiyonları milyonlarca insanoğlunun kullanımına açıldı. Hal bu şekilde olunca suni zekalar aniden yazılım geliştirme yada görsel tasarım alanlarında en mühim yardımcımız haline geldi.
Peki ya sanat? Kısaca öncelikli amacı ticaretten ziyade güzel duyu olan, insan aklının-eliyle haberleşmesi sonucunda üretilen görsel eserler? Artık sanatçılara özgü el becerilerinden yoksun olsanız bile bu suni zekalar yardımıyla “yaratı benzer biçimde görünen” emekler yapabiliyorsunuz.
Suni zeka ile meydana getirilen emekler gerçek sanat eserleri benzer biçimde “emsalsiz” değil, bundan dolayı hepsi milyonlarca gerçek kitabından izler taşıyan son aşama gelişmiş birer kopya:
Lensa tarafınca meydana getirilen bir çizimin sol alt köşesine bir imza yer ediniyor. Bu imzanın Lensa tarafınca çözümleme edip stilistik açıdan kopyalanan herhangi bir eserden geldiği biliniyor. Benzer durumlara portre odaklı uygulamaların çoğunda rastlanabiliyor.
Sadece bu kopyalama izlerini bırakın insanoğlu, kimi zaman yazılımlar bile zor anlıyor:
Sol üstteki Van Gogh tablosundan öğrenip sağ alttaki fotoğrafın suni zeka yorumlanmış versiyonu (Sağda).
Sebebi ise rahat: Van Gogh’un fırça izleriyle oluşturduğu emsalsiz kompozisyonu bir tek onun tablolarında bulabilirsiniz. Sadece bir suni zekaya Van Gogh demeseniz bile istediğiniz şeyin niteliğine dair veriler, ağırlıklı olarak Van Gogh’un tablolarında ise ise sonuçlar da onun fırça izlerini de içeriyor. Kısaca suni zeka esasen daha yapılmış olanı kullanıyor, yeni bir şey üretmiyor.
Ek olarak suni zekaların en büyük veri deposu da dijitalde doğan eserler. Bu sebeple üstüne yoğun fikir ve emek harcanan eserleri üretenler mevzuya tepkili.
İşte bu durum sanatçıları harekete geçirdi ve suni zeka karşıtı dijital eylemler başladı, bu da eylemlerde kullanılan pankartlardan birisi:
Bu eylemler, dijital sanat mecralarından ArtStation’da da tesirini gösteriyor. Sanatçılar devamlı bu görseli paylaşıyorlar:
ArtStation, bir nevi dijital sanatların toplumsal medyası, sanatçıların da portföylerini sergiledikleri bir katalog benzer biçimde. Tepkilerin sebebi de platformu ele geçirmeye süregelen suni zeka üretimi görsellere fazlasıyla kıymet verilmesi.
ArtStation yönetimi ise sanatçıların suni zeka ile tasarlanmış görselleri etiketlemeleri için bir takım emek harcama yürüttüklerini ve suni zeka kaynaklı görsellere köktencilik bir halde karşı olmadıklarını deklare etti.
NFT devriminin öncülerinden kabul edilen dijital sanatçı Beeple da akıma bu şekilde destek verdi:
Sanatçıların tepki gösterdikleri suni zekalar, çoktan ticari birer asistan oldular bile…
Mesela oyun şirketleri, oyunlardaki mekan, çevre yada karakter tasarımları için bu suni zeka yazılımlarını kullanıp esin alıyor, bu sayede emek harcama sürelerini kısaltıyorlar. Normal olarak işin aslını, doğrusu ürünü bu şirketlerdeki dijital sanat ekipleri ortaya koyuyor.
Peki sizce sanatçıların ortaya koyduğu tepkiler ve meydana getirilen suni zeka karşıtı eylemlerin sonucu ne olur? Yorumlarınızı bekliyoruz, takipte kalınca…
