Elektrikli mi Geleneksel Araçların mı Bakımı Daha Kolay?
Vasıta bakımı kaçınılmaz bir gerçek. Peki siz hangi taraftasınız, elektrikli vasıta mı yoksa içten yanmalı motorlu vasıta mı? Bu durum vasıta bakımında mevzuyu tamamen değiştiriyor. Hangisi daha zahmetsiz, daha hesaplı ya da uzun solukta daha mantıklı?
Bu soruların yanıtlarını öğrenmek için arkanıza yaslanın şundan dolayı elektrikli araçların motor yağından muaf dünyasından, geleneksel araçların egzoz dumanı dolu macerasına kadar her detayı sizin için araştırdık.
Hazırsanız, bu iki vasıta tipi arasındaki bakım farklarının derinliklerine dalıyoruz!
Elektrikli araçlarda bakım: Sessizliğin getirmiş olduğu kolaylık
Teknoloji harikası olarak yaşamımıza giren elektrikli araçlar, karmaşık motor sistemlerinden yoksun olduğun için bakım mevzusunda geleneksel araçlara kıyasla daha avantajlı.
Motor yağı yok, sorun yok!
İçten yanmalı motor yerine elektrik motorları kullanılmasından dolayı motor yağı değişimi benzer biçimde periyodik işlemler tamamıyla ortadan kalkıyor. Temiz ve kolay değil mi? Üstelik atık oluşumunu azalttığından daha çevre dostu.
Fren sisteminde de avantaj sağlıyor.
Rejeneratif frenleme sistemi bulunduğundan enerji geri kazanımı sağlanıyor ve böylelikle fren balatalarının ömrü de uzuyor. Kısaca daha azca harcama, daha azca mesele.
Batarya bakımı kolaylığı.
Elektriklerin araçların doğal ki en mühim parçası bataryalar. Uzun ömürlü bir batarya için tertipli yazılım güncellemeleri ve şarj alışkanlıkları gerekiyor. Doğru kullanıldığında 8-10 yıl kolaylıkla dayanabildiğinden böylelikle batarya değişiklik derdi de kalmıyor.
Soğutma sistemleri ve lastikler ise son detayımız.
EV’lerde bataryaların ısısını denetim altında tutan bir soğutma sistemi bulunuyor. Bu sistemin denetim edilmesi ve lastiklerin tertipli kontrolü haricinde hususi bir bakım ihtiyacı bulunmuyor.
Geleneksel araçlarda bakım: Yağın, filtrelerin ve daha fazlasının hikâyesi var.
İçten yanmalı motorları ile senelerdir hayatımızda olan geleneksel araçların motorlarının karmaşıklığı bakım işini birazcık daha zahmetli hâle getiriyor. İşte geleneksel araçlarda bekleyen bakım süreçleri:
Motor yağı ve filtre değişimi
Geleneksel vasıta sahiplerinin en sık karşılaşmış olduğu bakım işlerinden biri de şüphesiz ki motor yağı ve filtre değişimi. Bilhassa motor yağının değişimi, motorun sıhhatli emek harcaması için eleştiri öneme haiz.
Egzoz ve emisyon kontrolü
İçten yanmalı motorların egzoz gazı üretmesinden dolayı tertipli olarak emisyon kontrolü ve egzoz sistemi bakımını yaptırması gerekiyor. Bu süreç, elektrikli vasıta sahiplerinin radarında bile yok!
Şanzıman bakımı
Doğal ki bitmedi! İster otomatik ister manuel olsun geleneksel araçlarda şanzıman yağı değişimi de mühim bir bakım aşaması. Bu da elektrikli araçlarda olmayan bir harcama kalemi.
Daha çok hareketli parça, daha çok risk demek.
Geleneksel araçlarda elektrikli araçlara oranla daha çok hareketli parça var. Bu da arıza riskinin yüksek olması anlamına geliyor. Doğal bir de daha sık servise gitmek demek.
Uzun solukta hangisi daha ekonomik?
Gördüğünüz benzer biçimde farklar ortada. Elektrikli araçlar bakım maliyetleri açısından uzun solukta fazlaca daha hesaplı. İlk satın alma maliyetleri daha yüksek olsa da bakım ve yakıt tasarrufu ile bu fark zaman içinde kapanacak.
Geleneksel araçlar ise daha uygun fiyatlarla satın alınsa da tertipli bakım ve artan yakıt fiyatlarını düşününce uzun solukta daha maliyetli hâle gelebiliyor.
Eğer bakım harcamalarını ve zamanınızı minimumda tutmak istiyorsanız, elektrikli araçlar sizin için ideal bir tercih olabilir. Sadece mevcut servis ağları, yedek parça kolaylığı ve alışkanlıklarınız açısından içten yanmalı araçlar da hâlâ kuvvetli bir seçenek.
Sizin seçiminiz hangisi?
