Niçin Güneş Enerjili Vasıta Kullanmıyoruz?
Güneş enerjili otomobillerinin hayatımızı kökten değiştirebilecek potansiyele haiz bulunduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Sadece bu teknoloji hakkında bilmediğiniz birçok detay ve karşılaşılan çeşitli zorluklar var.
Güneş enerjisini neredeyse hayatımızın her alanında kullanıyoruz sadece tek bir yer haricinde: otomobiller.
Sahiden, teknoloji bu kadar gelişmişken niçin hâlâ elektrikli araçlar yerine güneş enerjili otomobiller kullanmıyoruz ki?
Aslına bakarsak güneş enerjisiyle çalışan arabaların örneği var.
En iyi örneği ise her iki yılda bir Avustralya’da düzenlenen World Solar Challenge yarışında bulunuyor. Yarışmacılar yalnız Güneş enerjisini kullanarak ülkenin şimal sahilindeki Darwin’den, cenup sahilindeki Adelaide’e kadar ortalama 3.000 kilometre yol kat etmek zorundalar.
Bu şekilde bir vasıta buluş edilse bile yeterince güneş ışığı toplanabilir mi?
Gün süresince Dünya’ya oldukça oranda güneş ışığı düşüyor olsa da atmosferden geçerken ışık dağılır ve herhangi bir yüzeye ulaşan miktar oldukça düşüktür. Mevsimsel farklılıkları ortadan kaldırırsak senelik averaj olarak metrekare başına ortalama 342 watt düşüyor.
Vasıta boyutları değişkenlik gösterse de tam boyutlu bir vasıta ortalama 5,48 metre uzunluğunda ve 1,82 metre genişliğindedir, kısaca yatay yüzeyi ortalama 9 ila 10 metrekare içinde değişmiş olur ki bu da ortalama 3.420 watt toplar.
Standart bir otomobil, oldukça fazla güneş enerjisi toplamak için kafi yüzey alanına haiz değildir.
Bir öteki problem ise bugünkü güneş panellerinin, güneş ışığını elektriğe dönüştürme verimliliğinin düşük olmasıdır.
Çoğu zaman verimlilik oranları %20 civarındadır kısaca kendilerine ulaşan güneş enerjisinin beşte birini elektrik akımına dönüştürürler.
Bu da güneş panelleriyle kaplı averaj bir otomobile düşen 3.420 watt güneş enerjisinin yalnız ortalama 684 watt enerji sağlayacağı anlamına gelir. Buna karşılık, bir elektrikli aracın saatte 100 kilometre hızla gitmesi için ortalama 20.000 watt gerekmektedir.
Coğrafi konumlar, aydınlık saatleri ve hava koşullarının ne kadar güneş enerjisi üretilebileceğini de düşünmek gerek.
Dünya ekseninde eğik olduğundan herhangi aniden tüm alanlar eşit oranda güneş ışığı almaz. Şimal Yarımküre Güneş’e doğru eğildiğinde, yerkürenin üst kısmı daha çok güneş alır ve ilkbahar ve yaz mevsimlerini yaşar, cenup yarımküre ise daha soğuk ve karanlık olur.
Gezegenin cenup yarısı Güneş’e doğru eğildiğinde, Dünya’nın cenup yarısındaki bölgeler daha çok güneş alır ve üst yarı daha azca alır. Güneş enerjili otomobiller, bulutlu yada yağmurlu günlerde yeterince güneş ışığı toplamakta zorlanacaktır.
Ek olarak en büyük sorunlardan biri sürücülerin, otomobillerinin gece çalışmasını beklemesi. Bir güneş enerjili arabanın karanlıkta emek harcaması için gün süresince toplamış olduğu fazladan enerjiyi kullanımı ve bir bataryada depolaması gerekir.
Güneş panelleri ve bataryalar, arabanın ağırlığını artırır ve daha ağır arabaların çalıştırılması için daha çok enerji gerekir. Şimdilik güneş enerjili otomobile en yakın seçenek, evde yada bir şarj istasyonunda şarj edilen elektrikli bir araçtır.
