Yaşlandığınızı Hissettirecek 10 Kült Film

Bazı seyrettiğimiz filmler bir tek gerçek dünyadan 2 saatliğine uzaklaşmamızı sağlayıp bizlere keyifli bir seyir zevki vaad ederken, bazı filmler bundan fazlaca daha fazlasının sözünü verir. Bu ikinci kategoride bulunan filmlerin dünya genelinde yarattığı tesir öylesine bir hal alır ki filmlerin kendilerine ilişkin bir kitlesi, bir kültü oluşur. İşte bizim bugün ‘kült film’ olarak adlandırdığımız filmleri bir kült haline getiren de, filmin fanatiklerinden oluşan bu kitledir aslen.

Bugün sizler için; 90’lı yıllara ve 2000’li yılların başına damgasını vurup kalıcı bir iz bırakmış olan, sanki daha geçen yıl çıkmış hissi uyandırıp yaşlı hissetmenize sebep olacak kültleşmiş 10 filmi derledik. Ne vakit çıktıklarını öğrendiğinizde, birçoğunuzun hepsini izlemiş olduğundan güvenli olduğumuz bu filmlerin size “O denli olmuş mu ya?” diye sorgulatacağından asla şüphemiz yok.

O denli oldu mu ya dedirtip size kendinizi yaşlı hissettirecek 10 kült film

• The Lord of the Rings üçlemesi
• Harry Potter serisi
• Donnie Darko
• Matrix üçlemesi
• Fight Club
• The Big Lebowski
• Toy Story serisi
• The Usual Suspects
• Se7en
• Pulp Fiction

Anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz: The Lord of the Rings üçlemesi

• Tür: Fantastik, Dram, Serüven
• IMDb: 8,8 / 8,7 / 8,9
• Rotten Tomatoes: %91 / %95 / %93
• Oyuncular: Elijah Wood, Ian Mckellan, Viggo Mortensen, Orlando Bloom, Christopher Lee, Liv Tyler, Cate Blanchett, Sean Astin, Sean Bean, Andy Serkis
• Yönetmen: Peter Jackson

J.R.R. Tolkien’in ölümsüz kitabından beyaz perdeye uyarlanan bolca ödüllü The Lord of the Rings üçlemesini anlatmaya pek de gerek yok; zira tarihin şimdiye kadar yaratılmış en geniş ve detaylı evrenlerinden birisine ev sahipliği icra eden serinin adını duymayan yoktur diye düşünüyoruz. Dünyanın en büyük fanatik kitlelerinden birisine haiz olan seri; Shire’da kendi halinde yaşamakta olan bir hobbit olan Frodo Baggins’in, karanlık lord Sauron’un eline geçmesi halinde Orta Dünya’nın rahat günlerinin sonunu getirmesi olası olan Tek Yüzük’ü yok etmek amacıyla Mordor’a doğru bir maceraya çıkmasına ve yolda başına gelenlere odaklanıyor.

Üçlemenin -ve her şeyin- başlangıcı olan serinin ilk filmi the Fellowship of the Ring çıkalı ise, inanması her ne kadar zor olsa da tamı tamına 20 yıl olmuş. 2001 senesinde çıkan The Fellowship of the Ring’i; 2002’de çıkan The Two Towers takip etmiş, 2003’de çıkan The Return of the King ile de seri şanına yakışır bir kapanış yapmıştı. Bundan 20 yıl ilkin çekilmiş olan fantastik bir serinin verdiği tadı; bugünün şartlarıyla çekilen hiçbir filmden alamadığımızı düşündüğümüzde, The Lord of the Rings’in niçin bir kült bulunduğunu idrak etmek pek de zor olmasa gerek.

Bir devrin Hogwarts’tan kabul mektubu bekleyerek büyümesine sebep oldu: Harry Potter serisi

• Tür: Fantastik, Dram, Serüven
• IMDb: 7,1 / 7,4 / 7,9 / 7,7 / 7,5 / 7,6 / 7,7 / 8,1
• Rotten Tomatoes: %81 / %82 / %90 / %88 / %77 / %84 / %77 / %96
• Oyuncular: Daniel Radcliffe, Rupert Grint, Emma Watson, Alan Rickman, Ralph Fiennes, Helena Bonham Carter, Michael Gambon, Gary Oldman, David Thewlis
• Yönetmen: Chris Columbus, Alfonso Cuarón, Mike Newell, David Yates

Kimileri tarafınca her ne kadar bir kült olarak adlandırılmasa da, dünya genelinde yarattığı tesir ve dünyanın en tutkulu fanatik kitlelerinden birisine haiz bulunduğunu düşündüğümüzde Harry Potter serisinin listede yer almayı hak etmiş olduğu kanaatindeyiz. 7 kitaplık bir kitap serisinden 8 film olarak beyaz perdeye uyarlanan Harry Potter; çoğunuzun da bilmiş olduğu suretiyle yetim bir çocuk olan Harry’nin, 11. yaş gününde bir büyücü bulunduğunu öğrenmesiyle başlamış olan serüvenini konu alıyor. Sadece Harry’nin bir problemi vardır: Tüm işaretler, 11 yıl ilkin, Harry’nin ailesini öldürmüş olduğu gece zayıf düşen karanlık lord Voldemort’un geri döneceğine işaret etmektedir. Voldemort’un saldırmış olduğu insanoğlu arasından sağ çıkan tek şahıs olan Harry’nin, karanlık lord ile yüzleşmesi ise onun kaderidir.

Bir devrin çocukluğunu tanımlayan yapım olan Harry Potter’ın ilk filmi olan The Sorcerer’s Stone, bundan 20 yıl ilkin 2001 senesinde çıkmış. The Chamber of Secrets 2002’de, The Prisoner of Azkaban 2004’de, The Goblet of Fire 2005’te, The Order of the Phoneix 2007’de, The Half Blood Prince 2009’da, The Deathly Hallows Part 1 2010’da ve son olarak The Deathly Hallows Part 2 2011’de çıkmıştır. Hemen hemen bir çocukken seriyi izlemeye başlayanların, serinin başrolündeki çocuk kişiliklerle beraber filmden filme büyüdüğünü göz önünde bulundurursak; serinin fanatiklerinin Harry Potter’a niçin böylesine derinden bağlı olduğu açıkça ortada.

Bir tavşan ne dakar ürkütücü olabilir ki diye sorgulatan: Donnie Darko

• Tür: Dram, Gizem, Bilim kurgu
• IMDb: 8,0
• Rotten Tomatoes: %86
• Oyuncular: Jake Gyllenhaal, Jena Malone, Mary MacDonnell, Maggie Gyllenhaal
• Yönetmen: Richard Kelly

Günümüzün en popüler aktörlerinden olan Jack Gyllenhaal’un şöhret basamaklarını tırmanışında tesiri büyük olan Donnie Darko; sorunlu bir lise talebesi olan Donnie’nin, bir tavşan kostümü giyen Frank adlı bir insanın tesiri altında suçlar işlemesine ve çevresindekilerden giderek kendisini soyutlamasını anlatmakta. Üstelik tek problem da bu değildir: Görünüşe nazaran Frank’i Donnie’den başka gören yoktur ve Frank’e nazaran 28 gün, 6 saat, 42 dakika ve 12 saniye sonrasında dünyanın sonu gelecektir.

Yönetmenin uzun metrajlı ilk filmi olan Donnie Darko; gişede yarattığı hüsrana karşın vakit içinde öylesine klasikleşmiştir ki günümüzde yapılış en iyi filmlerden birisi olarak kabul edilmektedir. Alışılmadık hikayesiyle beraber çok da fazla güzel bir soundtrack sıralaması bulunan Donnie Darko da the Lord of the Rings ve Harry Potter şeklinde 20 yaşındadır. 2001 yılı beyazperde için oldukça canlı geçmiş desek eminiz ki bizlere katılanlarınız olacaktır.

Bilgisizlik erdem midir?: Matrix üçlemesi

• Tür: Bilim kurgu, aksiyon
• IMDb: 8,7 / 7,2 / 6,8
• Rotten Tomatoes: %88 / %73 / %35
• Oyuncular: Keanu Reeves, Laurence Fishburne, Carrie-Anne Moss, Hugo Weaving
• Yönetmen: Lana Wachowski, Lili Wachowski

Listemize bir başka efsaneleşmiş olan Matrix üçlemesiyle devam edelim. Sizler de hak verirsiniz ki Matrix anlatması o şekilde kolay bir film değil; sadece basitçe bahsedecek olursak Matrix, bir hacker olan Neo’nun, yaşadığımız dünyanın bir ilüzyon- daha doğrusu bir simülasyon bulunduğunu keşfetmesiyle gerçeğe uyanmasını ve aslolan dünyayı yöneten makinelere karşı savaşan isyancıların yanında muharebeye dahil olmasını konu alıyor. Neo’yu hususi kılan şey ise, isyancıların lideri olan Morpheus’a nazaran Neo’nun, hepsini kurtaracak olan ‘seçilmiş şahıs’ olmasıdır.

Ağır felsefik alt metni ve simülasyon teorisine olan bakış açısıyla hazmetmesi son aşama zor bir seri olan Matrix triosunun ilk filmi 1999 senesinde, şu demek oluyor ki bundan tam olarak 22 yıl ilkin çıkmış ve onu 2003 senesinde çıkan Matrix Reloaded ile Matrix Revolutions takip etmiş. Gerçi siz bizim trio dediğimize bakmayın; zira serinin son filminden 12 yıl sonrasında çekilen Matrix Resurrections ile seri artık bir dörtleme olacak.

Hakkında konuşmamız yasak: Fight Club

• Tür: Dram, Gizem
• IMDb: 8,8
• Rotten Tomatoes: %79
• Oyuncular: Edward Notron, Brad Pitt, Helena Bonham Carter, Jared Let
• Yönetmen: David Fincher

Gişede uğramış olduğu hüsranın aksine, kendisine büyük bir kitle yaratarak kült filmler listesine girmeye hak kazanan Fight Club; ciddi uykusuzluk problemi çeken bir ofis çalışanının, bir sabun üreticisi olan gizemli Tyler Durden ile tanışması üstüne bir dövüş kulübünün parçası olması sonucu yavaş yavaş dağılmaya başlamış olan kişiliğini konu alıyor. Dövüş Kulübü’nün ise iki kuralı vardır: Birinci kaide, asla Dövüş Kulübü hakkında konuşma. İkinci kaide, asla ve asla Dövüş kulübü hakkında konuşma. Chuck Palahniuk’un aynı adlı romanından uyarlanan Fight Club çıkalı ise 22 yıl olmuş; sadece paracı sistemi ve bu sistemin naturel bir getirisi olan tüketim topluluğunun bir eleştirisi niteliğindeki film hala daha ilk çıkmış olduğu zamanki kadar popüler.

Yaşam kimi zaman fazlaca karmaşıktır: The Big Lebowski

• Tür: Güldürü, Kabahat
• IMDb: 8,1
• Rotten Tomatoes: %83
• Oyuncular: Jeff Bridges, John Goodman, Julianne Moore, Steve Buscemi, Philip Seymour Hoffman
• Yönetmen: Ethan Coen, Joel Coen

Beyaz perdenin altın kardeşleri Coen kardeşlerin hem senaristliğini hem de yönetmenliğini yapmış olduğu The Big Lebowski; birbirinden apayrı iki insanoğlunun isimlerinin aynı olması şeklinde küçük bir rastlantının bile iyi mi beklenmedik vakalara yol açabileceğini konu alıyor. Bir milyoner ile aynı adı paylaşmakta olan Jeff ’The Dude’ Lebowski’nin; onun milyoner ile aynı şahıs bulunduğunu sananlar sebebiyle başı derde girer ve bu süreçte fazlaca kıymetli halısı da zarar görür.

İçinde bulunmuş olduğu bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek amacıyla milyonerin evine giden Jeff için işler içinden çıkması fazlaca dah zor bir hal almak üzeredir; ve bu yolda ona yardım edecek kişiler de birlikte bowling oynamaya gittiği arkadaşlarından başkası değildir. ‘Dudeism’ isminde kendisine ilişkin bir felsefesi bile bulunan filmin çıkış yılı ise 1998; şu demek oluyor ki film tam olarak 23 yaşlarında.

Küçüklüğümüzde hareket edecekler mi diye uzun uzun oyuncaklarımıza bakmamızın sebebi: Toy Story

https://www.youtube.com/watch?v=rNk1Wi8SvNc

• Tür: Animasyon, Serüven, Güldürü, Dram
• IMDb: 8,3 / 7,9 / 8,2 / 7,7
• Rotten Tomatoes: %100 / %100 / %98 / %97
• Oyuncular: Tom Hanks, Tim Allen, Don Rickles
• Yönetmen: John Lasseter

Animasyon dendiğinde akla gelen ilk film olan Toy Story; bizi hareket edip konulabilen çocukluk oyuncaklarımızın dünyasını götürüyor. Oyuncak koleksiyonu yapmayı fazlaca seven ufak bir çocuk olan Andy’nin favori oyuncağı kovboy Woodie’nin, Andy’nin son model bir oyuncak olan hediyesi Buzz-lightyear‘ı kıskanmasıyla oyuncakların rahat dünyasında bir çekişme başlayacaktır.

Animasyon sektörüne yön vererek Pixar’ı bu sektörün başına oturtan film olan Toy Story ek olarak, çıkmış olduğu devrin hem çocuklarını hem de yetişkinlerinin kalbinde sağlam bir yer edinerek kült olmuş bir film. Serinin ilk filmi ise 1995 senesinde çıkmış; şu demek oluyor ki film tam olarak 26 yaşlarında. İlk filmi ise 1999 senesinde çıkan Toy Story 2, 2010 senesinde çıkan Toy Story 3 ve son olarak 2019 senesinde çıkan Toy Story 4 takip etmekte.

Şeytanın en büyük numarası nedir?: The Usual Suspects

• Tür: Kabahat, Gizem, Dram
• IMDb: 8,5
• Rotten Tomatoes: %88
• Oyuncular: Kevin Spacey, Gabriel Byrne, Chazz Palminteri, Benicio Del Toro, Stephen Baldwin
• Yönetmen: Bryan Singer

Beyaz perde tarihinde yapılmış en güzel ters köşelerden birisine haiz olan The Usual Suspects; alanında yetenekli beş sabıkalının, kendilerini rastgele şeklinde görünen bir polis sorgusunda bulmasıyla adım atar. 27 kişinin ölümüne sebep olan San Pedro Limanın’da yaşanmış olan bir patlamayla bağlantılı bir uyuşturucu şebekesini araştırmakta olan gizmen David Kujan’ın elindeki tek isim ise, kim bulunduğunu kimsenin bilmediği kabahat lideri Keizer Soze’dir. Başarı göstermiş ekibi ve olağan dışı vaka örgüsüyle kült filmler sıralamasında kendisine bir yer edinmeyi başaran The Usual Suspects’in yaşı ise 26.

Kutuda ne var?: Se7en

• Tür: Kabahat, Dram, Gizem
• IMDb: 8,6
• Rotten Tomatoes: %82
• Oyuncular: Morgan Freeman, Brad Pitt, Kecin Spacey, Gwyneth Paltrow
• Yönetmen: David Fincher

Brad Pitt’in bir tek güzel bir yüzden daha fazlası bulunduğunu kanıtladığı film de diyebileceğimiz Se7en; beyazperde tarihindeki en çarpıcı sonlardan birisi ile tüm filmlerin mutlu sonla bitmediğini sert bir halde yüzümüze vuruyor. Anime severlerin Fullmetal Alchemist’ten de anımsayacağı suretiyle; Hıristiyanlık inancına nazaran Yedi Ölümcül Günah olan Kibir, Açgözlülük, Kösnü, Kıskançlık, Oburluk, Hiddet ve Tembellik’ten birini işleyen insanları tek tek öldürmekte olan bir seri katilin ardındaki iki polis dedektifinin yaşamı, bu dava sonucunda tamamıyla değişmek üzeredir. Gişede büyük bir başarı elde ederek beyazperde tarihindeki klasikler arasına adını yazdıran Se7en da bundan 26 yıl ilkin, 1995 senesinde çıkan filmlerden birisi.

Kibritle oynarsan, yanarsın: Pulp Fiction

• Tür: Kabahat, Dram
• IMDb: 8,9
• Rotten Tomatoes: %92
• Oyuncular: John Travolta, Samuel L. Jackson, Uma Thurman, Bruce Willice, Tim Roth
• Yönetmen: Quentin Tarantino

Coşku arayışındaki soyguncu bir çift olan Honey Bunny ve Pumpkin, iki kıdemli ganster olan Vincent Vega ve Jules ile patronlarının güzeller güzeli karısı Mia ve para karşılığında hile yapmayı kabul etmeyerek şehirden kaçan bir boksörün yaşamı; asla beklenmedik bir halde kesişecektir. Beyaz perdenin en aykırı ve kendine özgü yönetmenlerinden birisi olan Quentin Tarantino’nun yönettiği kült klasiği Pulp Fiction; kazanılmış olduğu En İyi Orijinal Senaryo Oscar’ı ile beraber 7 dalda Oscar’a aday olarak bu başarısını taçlandırmıştır.

Filmin, beyazperde dünyasının en prestijli ödülü olan Altın Palmiye Ödülü’nün de sahibi bulunduğunu belirtmezsek olmaz doğal. Uma Thurman’ın yaşam verdiği Mia Wallace karakterinin bulunmuş olduğu posterin bir dönem -ve hala- pek fazlaca evin duvarını süslediği Pulp Fiction ise bundan tam olarak 27 yıl ilkin, 1994 senesinde çıkmıştır.