Otomobil Üreticileri Niçin 482 km/s Sınırını Aşamıyor?

0 2 dakika okuma süresi

Otomobil Üreticileri Neden 482 km/s Sınırını Aşamıyor?

Yüzyıllardır otomotiv sektörü, hız sınırlarını zorlayarak imkansızı mümkün kılmayı amaçlıyor. Sadece 300 mph benzer biçimde üstün dereceli hızlara erişme mevzusunda tereddütler var. Bu durumun arkasında ne yatıyor, beraber keşfedelim.

Yüzyılı aşkın bir süredir, otomotiv dünyası sınırları zorlamayı ve imkansızı başarmayı hedefliyor. Bu yolculukta; 100, 200 ve hatta 250 mph benzer biçimde dönüm noktası sayılabilecek hızlara erişilmiş olsa da, otomobil üreticileri 300 mph (ortalama 482 km/s) hız sınırını aşan araçlar üretmeyi tercih etmiyor.

Peki iyi mi oluyor da teknoloji ilerlemesine karşın firmalar 300 mph hız sınırını aşmıyor? Hep birlikte inceleyelim.

Aerodinamik sürüklenme mühim bir engel olarak öne çıkıyor.

Hızın artmasıyla beraber, arabaların karşılaşmış olduğu hava direnci de kareyle orantılı olarak artıyor. Bu, bilhassa 200 mph’den 300 mph’ye hıza çıkarken, ihtiyaç duyulan enerjinin neredeyse ikiye katlanması anlamına geliyor. Bundan dolayı yüksek hızlarda aracın önünde adeta bir hava duvarı oluşuyor. Bu hava duvarını aşmak için ihtiyaç duyulan güç, motorun fazlaca daha çok enerji üretmesini gerektiriyor. Bu durum hem aracın motor gücünün artırılmasını hem de aerodinamik tasarımının iyileştirilmesini mecburi kılıyor.

Lastiklerin stres seviyesi yükseliyor.

Teknoloji Bu Kadar İlerlemişken Otomobil Üreticileri Neden 482 km/s Sınırını Aşamıyor? Arabalar Daha Hızlı Gidemez mi?

300 mph benzer biçimde muhteşem hızlarda, lastiklerin üstüne düşen yük ve stres miktarı inanılmaz seviyelere ulaşıyor. Mesela, bu hızda lastiklere tesir eden yırtılma kuvveti ortalama 7 ton civarında olabiliyor. Bu durum lastiklerin bir tek süratli dönüşleri değil, bununla birlikte yüksek hızlardaki aşırı yıpranmayı da kaldırabilmesi icap ettiğini gösteriyor.

Yüksek oranda soğutma gerekiyor.

Teknoloji Bu Kadar İlerlemişken Otomobil Üreticileri Neden 482 km/s Sınırını Aşamıyor? Arabalar Daha Hızlı Gidemez mi?

300 mph benzer biçimde sıradışı bir hıza ulaşmak bir tek muhteşem bir motor gücü gerektirmekle kalmaz, bununla birlikte bu gücü devamlı olarak sağlayabilen bir motorun etkili bir halde soğutulmasını da mecburi kılar. Ortalama 1,800 beygir gücü benzer biçimde devasa bir güç üretimi, motorun aşırı ısınmasına yol açabilecek yoğun enerji ve ısı üretir. Bu ısıyı yönetmek ve motorun optimum performansını sürdürebilmesi için gelişmiş soğutma sistemleri gerekiyor. Sadece, bu sistemlerin etkin bir halde çalışabilmesi için ek hava girişleri ve çıkışlarına gereksinim duyulur ki, bu da aracın aerodinamik sürüklenmesini artırabilir. Bu yüzden, mühendisler, motoru soğuturken bununla birlikte aracın aerodinamik verimliliğini koruyacak yenilikçi tasarım çözümleri geliştirmek zorunda kalıyor.

Netice olarak, 300 mph hız sınırını aşmak bir tek kuvvetli bir motorla ilgili değil; bununla birlikte aracın aerodinamik yapısının, lastik teknolojisinin ve soğutma sistemlerinin bu hızlara uygun şekilde geliştirilmesini gerektiriyor. Bu, vasıta üreticileri için maliyetleri artıran bir mühendislik gerektiriyor ve bu hızlara ulaşmanın anlamı olmadığı için de tercih edilmiyor.