Lizbon’dan Fatmagül’ün Suçu Ne? Açıklaması

La Casa de Papel’in sert polisiyken profesöre aşık olmasıyla tüm hikayeyi değiştiren namıdiğer Lizbon, geldiği İstanbul’da röportaj verdi. Meşhur oyuncu, annesinin Türk dizilerini sevdiğini, favori yapımlarından bir tanesinin Fatmagül’ün Suçu Ne? bulunduğunu açıkladı.
Netflix’in fenomen hale gelen dizilerinden La Casa de Papel’deki Lizbon görevi tüm dünyanın tanımış olduğu oyuncu Itziar Ituno Martinez, bir Türk dizisi olan Fatmagül’ün Suçu Ne? ile ilgili dikkat çeken bir izahat yapmış oldu. Rol almış olduğu Işbırakımı isminde Türk filmi için Türkiye’ye gelen oyuncu, verdiği röportajda annesinin favori dizilerinden bir tanesinin Fatmagül’ün Suçu Ne? bulunduğunu deklare etti.
“Annem birçok Türk dizisini izliyor. Türk dizilerinin oldukça hastası. Bu dizilerin çoğunda fazlaca trajik temalar var. Sanırım o drama insanları fazlaca fazla çekiyor. Saplantılı bir halde izleniyor. Gördüklerimin çoğunda maço ya da soyluluğa özendiren öğeler var. Kendi mücadelesinde feminist bir kadınım fakat gene de ben de izlediğimde bakakalıyorum.” ifadelerini kullanan namıdiğer Lizbon, İstanbul ile ilgili de konuştu.
“La Casa de Papel’de İstanbul olmak arzu ederdim”
Kendisine yöneltilen “La Casa de Papel’de İstanbul olmak ister miydiniz?” sorusuna yanıt veren Martinez, “Evet, fazlaca arzu ederdim. Şu sebeple bu şehri fazlaca seviyorum. Hatta şu şekilde bir şey bile olurdu; bir taraftan daha Avrupai, bir taraftan da Doğulu… Doğrusu bu iki konseptle ilgili araç-gereç veren tarafım var. Hoş olurdu.” diyerek bu konudaki görüşünü dile getirmiş oldu.
Ayrıca, Lizbon’un oynadığı Işbırakımı isminde filmle ilgili de informasyon verelim. Belgeselci Yazar Metin Yeğin tarafınca üstlenilen proje, 1910’lu yılların Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan bir grup hanım işçinin direnişini konu alıyor. Bu tasarı öykü ile ilgili de konuşan Martinez, “Gazeteci dostum Orsola Casagrande vesilesiyle rol teklifi ulaştı. O beni Türkiye’deki bu ekiple iletişime geçirdi. Çekimler iki gün sürdü. Film, Bask bölgesindeki Baigorri’de çekildi. Metin Yeğin’in yönetmenliği, bu hikâyedeki bazı şeyleri inanılmaz güzel gösterdi.” dedi.



