Süratli ve Öfkeli’de Mantıksız Olan 10 Sahne

Pandemi dolayısıyla vizyon zamanı ertelenen Süratli ve Öfkeli’nin 9. filmi sonunda biz seyircilerle buluştu. Fakat ne kavuşma! Son film, standartları arşa çıkarmış görünüyor. İlk başlangıçta yasadışı işlerle uğraşan aile, son zamanlarda küresel terör hareketlerini durdurmaya başladı. Aksiyonun dozu arttıkça serideki karakterler de adeta süper-kahramanlara dönüştü.

Elbet seriyi süper-kahraman anlatısına çevirmek evreni genişletebilir sadece filmlerde bunun altı pek doldurulmamış görünüyor. Gerçi yerçekimine meydan okuyan anlam ifade etmeyen mücadeleleri ‘’süper-kahramanlığın’’ bir getirisi olarak görebiliriz. Her ne kadar izlemesi keyifli olsa da bazı “aşırı” görüntüler keyfimizi kaçırabiliyor. Gelin şimdi Süratli ve Öfkeli evreninde keyfimizi kaçıran sahnelere göz atalım.

Not: Süratli ve Öfkeli filmlerini izlemeyenlere üzücü bir haberimiz var, bu yazı fazlasıyla spoiler ihtiva eder. Eğer filmleri izlemediyseniz ilkin filmleri seyredip sonrasında içeriğe göz atmanızı öneriyorum.

Süratli ve Öfkeli’de keyif kaçıran 10 sahne

Bir tek aksiyon sahnelerinde beliren güvenlik güçlerinin ve sokaktaki insanların akıbeti hakkında hiçbir şey bilmiyoruz.

Polis araçları aksiyon sahnelerinde ‘’akıl almaz’’ hamlelerle katledilen süs eşyaları şeklinde duruyor. Ek olarak aksiyon sahnelerinin çekilmiş olduğu caddelerdeki insanlara ne olduğu hakkında da hiçbir fikrimiz yok. Mesela son filmimizde Jakob, örümcek adam şeklinde ağ atarken, Dom’un soldan üstüne fırlamasıyla bir eve pencereden giriş yapıyor ve dövüşüyorlar. Evdekilerden ses çıkmadığı şeklinde Toretto kardeşler de dönerek bi’ şey deme zahmetine bile girmiyorlar. İşin etik yanını bir yana koyarsak bu görüntüler aslına bakarsak acayip ve mantıksız.

Süratli ve Öfkeli filminin ana teması ailedir. Sadece…

Ailenin her üyesi için bu ailenin hakkaten fazlaca kıymetli bulunduğunu anlıyoruz. O şekilde ki aile içinden biri bile kendilerine zarar vermeye kalksa cezalandırılır. Sadece çok açık ki Deckard Shaw bir kural dışı. 6. filmin sonunda Han, Shaw tarafınca otomobili patlatılarak öldürülüyor. Sonrasında Shaw’u ekibe geri dönmüş, Dom’un oğlunu kurtarmış ve aile ile beraber çalışırken görüyoruz. Han için epey üzüldük fakat 9. filmimizde kendisinin geri dönmesi filmi iyice karman çorman bir hale büründürdü. Aslına bakarsak anlıyoruz ki her şey Mr Nobody’nin Han’ı ölü olarak gösterme planıymış. Sadece o yanan otomobilde iyi mi bir oyun döndü bilmiyoruz. Gerçi bilmediğimiz pek fazlaca şey var. Örnek olarak birkaç örnek daha…

Ramsey’nin Tanrı’nın Gözü aleti ve Mr Nobody

Tanrı’nın Gözü aleti aslına bakarsak bir kamera. İnternete bağlı olup olmadığı önemsenmeksizin tüm kamera sistemlerini hackleyebilir. Bunu tam olarak iyi mi yapmış olduğu ve yüz tanıma programı çalışırken bu dataları iyi mi işlediği açıklanmıyor. O şekilde işte. Bu aygıt var, zira niçin olmasın? Aynı şekilde Mr. Nobody’nin de kim bulunduğunu bilmiyoruz. Mr Nobody var, zira niçin olmasın?

Devasa pist

Serinin 6. filmimizde bir türlü bitişe varılamayan bir pist bulunuyor. Aksiyonun dozunu arttırmak ve seyirciye görsel şölen sunmak adına meydana getirilen bir hamle olarak görünse de haber sitesi Vulture’a gore dünyada bu şekilde uzun bir pist yok. Hız, süre vb. değişkenlerin hesaba katılarak meydana getirilen tahmine gore bu bitmek bilmeyen pist 45 km. Dünya üstünde en uzun asfalt pist 5.5, asfaltsız pist ise 12 km. Kim bilir şunu kabul etmeliyiz, Süratli ve Öfkeli evrenindeki gerçekler mesela; fizik kuralları bizim evrenimizden fazlaca değişik.

Ehliyeti bakkaldan mı aldınız?

Genel olarak tüm aksiyon sahnelerinde nutkumuz tutulmuş olabilir fakat son filmdeki köprü sahnesinde kelimeler yetersiz kaldı.

Dom bunu görüyor ve arttırıyor: Köprünün ipine aracı takarak uçmak?!

Dalış giysisiyle uzaya çıkmak?

Niçin uzaya çıktılar? Son yapılan filmin mevzusu bilinmiş olduğu şeklinde Dom’un kardeşi Jakob’un, bir diktatörün oğluyla işbirliğine dayanıyor. Planları şöyleki: Ares olarak malum projede bir aygıt var ve bu aygıt dünyadaki sistemi tekrardan başlatabilecek güçte. Mr. Nobody bu aleti saklamaya çalışırken Cipher tarafınca saldırıya uğruyor. Cihazın iki parçasını da kabul eden Jakob’un aleti çalıştıracak Anahtar’a ihtiyacı da vardır. Letty ve Mia ayrıca Tokyo’da fazlaca tesadüfî bir halde Han ve Ellen’a rastlarlar. Anahtar, Ellen’dır.

Ayrıca ekip Jakob’ı hapseder. Arkasından devreye diktatörün oğlu girer ve Jakob’u kurtarıp Ellen’ı kaçırarak aleti çalıştırır. Cihazın emek verme prensibi, kaçak bir uydunun uzaya gönderilmesine dayanıyor. Doğal ki bu uydunun manuel olarak dönem dışı bırakılması gerekir zira aslolan gözlerimizi kanatan aksiyon oradadır. Tej ve Roman, bantlanmış bir otomobille, dalış giysileriyle uzaya çıkıyorlar. Uzaya çıkmakla biter mi sandınız? Hayır. Uydunun üstüne arabayı sürüyorlar. Fizik kurallarına uydukları sürece… Burunları bile kanamıyor.

Süratli ve Öfkeli serisini izlerken rastlantı kazanına düşmüş şeklinde hissedebilirsiniz.

Son filmimizde, Letty ve Mia’nın tesadüfen Han ve Ellen ile karşılaşmaları da acayip sayılabilir detaylardan. Mr. Nobody ile Han arasındaki bağlantıyı araştırmak suretiyle Tokyo’ya giden Letty ve Mia, ne tesadüftür ki Han’ın evine bakan bir kafede yiyecek yiyorlar. Tesadüfler silsilesi bitmiyor. Letty kafasını kaldırıyor ve pencerede Meksika bayrağı görüyor. O sırada Han’ın Tokyo’yu Meksika şeklinde görmesiyle ilgili söyledikleri aklına geliyor. Ikimiz de inanamadık dostlar, aslına bakarsan filmin bir çok sahnesi “Hadi canım!” diyerek geçti.

Arkasından naturel olarak takip edildikleri için evde arbede yaşanıyor.

Arbede evet. ‘’BANA KAŞIKLA ADAM ÖLDÜRTTÜNÜZ! KAŞIKLA ADAM ÖLDÜRTTÜNÜZ BANA!’’

Koca koca zincirleri tüy şeklinde hareket ettirme kabiliyetini tam olarak hangi spor salonunda kazandınız?

9. filmimizde diktatörün oğlu, Jakob’u kurtarmaya vardığında Dom kendisini feda ederek ailesini korumaya çalışıyor. Ayrıca bir sürü askerle beraber zincire bağlı bir platformda dövüşüyor. Hepsine yetemeyeceğini anlayınca zincirleri çekerek platformun aşağı düşmesini sağlıyor. Aslına bakarsak bu, zincirleri tüy şeklinde hareket ettirme kabiliyetine aşinayız. Serinin spin-off filmi Hobbs & Shaw’da, Hobbs helikopteri zincirle denetim etmeyi başarmıştı.

Braga Tüneli ile ilgili gözden kaçan bir şey var.

Braga, gizli saklı bir tünel vesilesiyle ABD-Meksika sınırından uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor. Uyuşturucuyu almak için hakkaten süratli sokak yarışçılarına ihtiyacı var. Şundan dolayı güvenlik görevlileri sınırı kameralarla denetim ediyor. Braga bu kameraları kısa bir süreliğine sürücülerin geçmesi için kapatabiliyor. Buraya kadar her şey mantıklı. Sadece tünelin kendisiyle ilgili bir mesele var. Kameralara kısa bir süreliğine müdahale edilebiliyorlarsa, tünel ilk etapta iyi mi inşa edilmiş olabilir?

Tarih süresince manyetizma çalışan tüm bilim adamlarının kemikleri sızladı.

Pandemi olmasaydı 9. film bu kadar kazanç yapar mıydı tam güvenilir olmamakla beraber manyetizma konusunu da işlemeleri bakımından serinin en ciddi ‘’bilimsiz’’ filmi olduğu söylenebilir. Edinburgh’un büyüleyiciliği bile devasa mıknatısların olduğu sahnelerde küçücük kalmış. Söz mevzusu devasa mıknatıslar bir arabanın içinde. Ramsey, otomobil sürmeyi bilmemesine karşın bir halde kendisini sürücü koltuğunda buluyor. Kimi zaman yanlışlıkla kimi zaman de taktiksel olarak mıknatısları çalıştırıyor.

Roket bilimcisi olmaya gerek yok, ilköğretim fen bilgisi bile yeter. Devasa mıknatısların devasa çekiş gücü olur. Bir kere çalıştırınca tüm sokağın darmadağın olması gerekir. Fakat hayır, bu devasa mıknatısımız ilkin gençlerin telefonlarını hüpletiyor. Daha ilkin araçları etkilememişken sonraki sahnede araçları da etkileyebiliyor. Sonrasında bu mıknatıslar Ramsey ve Tej; Roman’a latife yaparken ortamdaki bilgisayarı, çatal- kaşığı vb. hüpletiyor. Fakat Ramsey, artık iyi mi yapabildiyse, kendi önündeki bilgisayara ve elindeki yüzüklere haiz çıkabiliyor.

Bonus: Son filmdeki tüm karakterlere soralım bakalım. Iyi mi ölmediniz?

Bu sahnede Tej, Roman’a soruyor. Şundan dolayı Roman tepedeki iki kaya hacminin arasına araçla sıkışıyor. Yerde mayın var. Sonrasında Roman, bir milimetre farkla mayının yanına atlıyor. Üstüne otomobil düşüyor. ARABA!

Letty bu sahnede tepeden aşağı uçuyor. O sırada Dom aracın açısını ayarlayarak Letty’nin arabanın üstüne düşmesini sağlıyor. Letty’de çizik yok, otomobilde göçük yok. ‘’Göklerde kartal gibiydi…’’

Bu sahnede Jakob ve Dom üstte görünen köprüden atlıyorlar. Filmimizde, Jakob bu şekilde hoplayıp zıplıyor devamlı.

Hoplayıp zıplamak genetik olsa gerek. Bkz. Dom Toretto.

**
**

Bu gördüğünüz adam, diktatörün oğlunun hususi güvenliği. Diktatörün oğlu Jakob’a ihanet ederek el altından da Cipher ile çalışıyor. Ayrıca da Jakob’u saf dışı bırakmak için bu adamı görevlendiriyor. Jakob ile ikisi devasa tankın üstünde dövüşürken adam, şu gördüğünüz ponçik köpeğin olduğu tabelaya çarpıyor. Daha doğrusu ezip geçiyor onu. Hafifçe sarsılıyor, o da bir tek tabelaya arkası dönük olduğundan. Kendisi tam bir Hulk fakat yeşil kartuşu bitmiş bir Hulk diyebilirim.

Seride genel olarak inanması zor sahne sayısı fazlaca fazla. Gene de tüm bu komediyi çıkarırsak geriye acıklı bir aile hikayesi kalıyor. Bu yüzden aksiyon yapalım derken ipin ucu kaçsa bile Süratli ve Öfkeli’nin anlamı tamamımız için büyük. Ayrıca gerçek hayatta vefat ederek hepimizi üzen Paul Walker’ı anmayı unutmayalım.

Sizin başka eklemek istediğiniz sahne var mı? Yorumlarda buluşalım!