Otomobil

“Geleceğe Dönüş” Filmiyle Efsaneleşen DeLorean, Niçin Şimdiye Kadar Tek Bir Otomobil Üretti?

Ticari bir başarı ürününe dönüşecekken geleceğe dönüş yolunda tökezleyen ve tekrar ayağa kalkamayan DeLorean, seriyi tek model ile kapattı. Arka planında ise fütüristik bir tasarıma haiz olan DeLorean’ın aksine pek oldukça skandal ve trajedi yer ediniyor.

1975 senesinde John DeLorean tarafınca kurulan otomobil üreticisi DeLorean Motor Company (DMC), Geleceğe Dönüş filmimizde kullanılmak suretiyle DeLorean DMC-12 otomobilini üretti. Yukarı doğru oluşturulan kapıları ile bir martı kanadı ve tayyare kapılarını çağrıştıran ve paslanmaz çelik bir beden ile alımlı tasarımıyla o yıllarda geleceğe göz kırpan DeLorean, sürecinin en popüler otomobillerinden biriydi.

Geçtiğimiz yıl “Daha ne kadar çağıl olabilir?” sorusuna yanıt olarak yenilenmiş Alpha5 modelini tanıtan otomobil üreticisi, hayranların kalbini yine kazanmaya çaıştı. Sadece akıllarda tek bir sual var: DeLorean, niçin otomobil üretmeyi bıraktı?

İlk olarak geçtiğimiz yıl tanıtılan DMC Alpha5 modelini ele alalım.

Artık her insanın hafızasına kazınan DeLorean, Alpha5 ismiyle yenilenmiş bir hâlde yine görücüye çıktı. Elektrikli motoru, ince şeritli LED farları ve DeLorean’ın imzası hâline gelen kanat şeklindeki kapıları, hakkaten alımlı.

Tasarımsal olarak daha çağıl çizgilere haiz Alpha5, pek doğal olarak DMC-12’nin izinden gidiyor. Her detayı ile kendisine fanatik bırakan Alpha5’i daha detaylı incelediğimiz içeriğimize buradan ulaşabilirsiniz.

Evet, Alpha5 hayranlık uyandıran ve pek çoğumuzun hayallerini süsleyen bir otomobil. Fakat DMC ne olduysa otomobil üretmeyi bıraktı ve akıllarda yalnız “Niçin?” sorusu kaldı.

Daha anlaşılır olabilmesi için DMC’nin geçmişine özetlemek gerekirse bir göz atalım.

John DeLorean, 1973 senesinde otomobil piyasasında her insana fark atmak için dikkat çekici bir otomobil üretmek istedi. Üreteceği arabanın uzun ömürlü, kullanışlı ve bir o denli da sürdürülebilir malzemelerle donatılması gerekiyordu.

General Motors’ta yer edinen John DeLorean, gelecekte otomobil motorlarının minik fakat yüksek kalitede olacağı kanaatindeydi. Sadece şirket çalışanları ile düşünce ayrılığına düşerek oradan ayrıldı.

Ayrıldıktan 2 yıl sonrasında kendi otomobilini üretmek için kolları sıvadı. Pontiac’ta mühendis olarak çalışan Bill Collins ile anlaştı ve Porsche 928 için hazırlanmış bazı eski eskizleri kullanarak DeLorean’ı tasarladı. Doğal ellerinde yalnız bir prototip vardı.

Bu prototipin en büyük problemi ise motoruydu. İçeriğimize devam ettiğinizde “Keşke tek sorun yalnız motor olarak kalsaydı.” kabul edebilirsiniz. Altı ayda tamamlanan bu prototip için başta Ford’un 3,0 litrelik V6 motorunu kullandılar sadece pek işe yaramadı. Hemen sonra Citroen’in 102 hp’lik 4 silindirli motorunu kullanmaya karar verdiler sadece bu seçenek de pek kuvvetli değildi.

Citroen ile anlaşamayan John DeLorean ve Bill Collins, 1977 senesinde yeni bir prototip üstünde çalıştılar ve o zamanlar antak kalma sağlayabildikleri tek şirket olan Lotus ile birlikte çalıştılar. 2,85 litrelik V6 PRV (Peugeot-Renault-Volvo) motor üstünde anlaştılar ve 1981 senesinde İrlanda’nın Dunmurry şehrinde arabanın üretimine sonunda başlandı.

O yıl 150 milyon dolar harcayan John DeLorean ve Bill Collins ikilisi, Dunmurry’de üç yıl süresince inşa ettikleri fabrikada tam 9.000 otomobil ürettiler. Fakat bu, harcadıkları parayı karşılayacak geliri sağlamıyordu.

Sadece işler yolunda gitmeye başladı ve Back to the Future (Geleceğe Dönüş) filmi ile tanınmaya başladılar.

DeLorean, dönemin ötesinde bir tasarıma sahipti. Arabayı paslanmaz çelikten yapma fikri her ne kadar orijinal olsa da onu her insanın kullanabileceği bir otomobil hâline getirmek daha mantıklıydı. Bu yüzden ikili, pazarlama stratejisini kullanarak arabayı “Geleceğe Dönüş” filmimizde kullanmak istediler.

Film, 1985-1990 yılları aralığında yayımlandı ve o zamanlar 381,1 milyon dolar kazanç ile gişe rekorları kırdı ve 1985 senesinde en oldukça kazanç icra eden film olarak tarihe geçti. Film, tüm dünyada hayranlıkla seyredildi. Şundan dolayı geleceğe dönüş teması, oldukça dikkat çekiyordu.

Bu DMC için muhteşem bir gelişme olacaktı. Olacaktı diyoruz bundan dolayı DeLorean’ı filmimizde kullanma hamleleri fena bir zamanlama yüzünden boşa çıktı. Şundan dolayı Geleceğe Dönüş filmi 1985 senesinde yayımlanmasına karşın şirket çoktan batmıştı. Ayrıntılara devam ediyoruz.

DeLorean’ın tasarımı hayranlık uyandırsa da pek kullanışlı bir otomobil değildi.

Italdesign’ın Giorgetto Giugiaro tasarım dilini benimseyen DeLorean, yukarı doğru oluşturulan kanat misali kapıları ile pek kullanışlı değildi. Paslanmaz çelikten üretildiği için kapıları oldukça ağırdı ve kapıları yukarı doğru açmak epey bir güç istiyordu. Performans ve yol tutuşu açısından pek kayda kıymet özellikleri yoktu.

Bu şekilde fütüristik bir otomobil kullanan biri, elbet hıza da ehemmiyet verir fakat 2,85 litrelik V6 PRV (Peugeot-Renault-Volvo) motor, 130 beygir gücündeydi ve yüksek bir hız vadetmiyordu. 80 km/s hıza yalnız 6,6 saniyede ulaşabilen bu motor, pek kuvvetli değildi.

DeLorean’ın başarısızlığı yalnız tasarımından dolayı değildi, John DeLorean burada en büyük etkendi.

Öteki pek oldukça otomobil üreticisi, üretim esnasında öteki üreticiler ile iş birliği yapıyordu. Sadece John DeLorean, tüm üretim aşamalarını DMC’de tutmaya karar verdi.

Bu da DMC’nin elde etmiş olduğu gelirlerin giderleri karşılayamayacağı anlamına geliyordu. Doğrusu John DeLorean, başka üreticilere boyun eğmemek için birazcık kibirli davranmış diyebiliriz.

Arabanın tasarımcılarına yeteri kadar ödeme yapılmaması, rakip firmaların mevcut motorlardan daha iyi motorlar üretmesi ve DeLorean’ın fiyat politikasında değişikliğe gitmemesi, firmanın freni patlayan bir arabanın yokuş aşağı gitmesi benzer biçimde bir şeydi.

John DeLorean, o zamanlar başı beladaydı ve batkı etmeden ilkin FBI ile SEC tarafınca dava edildi. Şundan dolayı yüklü oranda borç almıştı ve bu borcu ödememekte ısrar ediyordu. E bu da hâliyle üretimi oldukça zorlaştırıyordu.

1981-82 yıllarında ABD’da yaşanmış olan ekonomik durgunluk, şirketi de vurdu.

İşsizlik Bürosu’nda sigorta başvurusunda bulunmak isteyen Chicago halkı.

John DeLorean, şirketi kurduğunda ABD’da ekonomik kriz yaşanıyordu. Ekonomik durgunluk, artan enflasyon ve tavan icra eden işsizlik oranı, otomobil sektörü dahil pek oldukça sektörde yıkıcı bir tesir bıraktı. DeLorean da bu ekonomik krizde payını alarak Irak-İran cenginde artan petrol fiyatlarından dolayı bir darbe daha yedi.

İşsiz halk, artan petrol fiyatlarından dolayı bu arabayı almaya pek yanaşmadı. Şundan dolayı ekonomik krizin içinde halkın yönelmek isteyebileceği son sektör otomotiv olacaktı. Aslına bakarsanız kargaşa ve bunalımlı geçen o yıllarda otomotiv sektörü de epey sallantıdaydı.

John DeLorean, pek iyi bir yönetici değildi ve kriz yönetiminde başarısız bir rol oynadı.

Krizi fırsata çevirecekken fırsatı krize çeviren John Delorean, hiçbir süre iyi bir yönetici olamadı. Müşterilerin istekleri ve çalışanlarını göz ardı etmesi, onu git gide daha da dibe çekiyordu.

Şirket çalışanlarının yapmış olduğu açlık grevi, tedarik problemlerine niçin oldu ve sevkiyatlarda aksaklıklar yaşandı. Yapınak da bu yüzden kalıcı hasara uğradı ve daha çok otomobil üretemez oldu.

Elindeki parayı iyi mi harcayacağını bile bilmeyen John DeLorean, tüm üretim sürecini DMC’de devam ettirdiği için borçlanmaya başladı. Tasarım ve mühendisliğe yeteri kadar bütçe ayırmadığı için organik olarak iflasın eşiğine geldi.

Şirkette skandalların ardı arkası kesilmedi ve John DeLorean, yasadışı yollarla para kazanmaya çalıştı sadece başarısız oldu.

Uyuşturucu kaçakçılığı icra eden John DeLoreon hakkında gazete kupürleri.

John, Kolombiya ve Meksika’dan yatırımcılar ile iletişime geçerek şirketini kurtarmaya çalışıyordu sadece otomobillerine yatırım yapmak isteyen kimse yoktu. Bu yüzden yatırımcı bulmak yerine uyuşturucu satarak süratli para kazanmaya karar verdi.

Şirketi kurtarmak ve süratli para kazanmak için uyuşturucu kaçakçılığına başlamış olan John DeLoreon, 1980’lerin başlangıcında soruşturma altındaydı. FBI, DeLorean Motor Company’nin kara para aklama ve uyuşturucu kaçakçılığıyla uğraştığını öğrenmişti ve derhal soruşturma başlattı. 1982 senesinde tutuklandı sadece 11 ay hapiste kaldıktan sonrasında tüm suçlamalardan beraat etti.

Günümüze kadar gelebilme potansiyeli olan DeLorean, ihmaller ve ekonomik durgunluk yüzünden kısa ömürlü bir otomobil olarak kaldı.

DeLorean DMC-12, en ikonik arabalardan biriydi ve uzun ömürlü olma potansiyeline sahipti. Rakiplerine tasarımı ile gözdağı veren fakat başarısız olan DeLorean, John’un uyuşturucu kaçakçılığı yüzünden oldukça fazla göze battı ve hikâyesi birkaç yıl içinde sonlandı.

Öteki otomobillere gore eksikleri olan ve bu eksiklerin tamamlanabilme ihtimali olan otomobil, kaderine terk edildi. Günümüzde yalnız Alpha5 modeli ile yaşamaya devam eden DeLorean’ın üretimine devam etmesini pek çoğumuz isterdik fakat maalesef ki olmadı. Siz bu skandallar hakkında ne düşünüyorsunuz?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu