BMC’nin Açılımı Niçin British Motor Company?

Hepiniz onu yakından tanıyorsunuz, tamamen yerli bir otomotiv şirketi olarak yaşamımıza giren BMC’nin açılımının niçin “British Motor Company” bulunduğunu düşündünüz mü? “Madem yerli, o süre İngiltere’nin adı ne geziyor?” diye düşünüyorsanız hikâyenin devamını okuyabilirsiniz.
Orijinal adı British Motor Company olan marka kurulduğunda yurt haricinde çoktan BMC vardı. İngiliz kökenli olan BMC, 1952’de; Türkiye’deki ise 1964 senesinde kuruldu. Peki ikisinin birbirinden farkı ne?
1964 senesinde Türkiye’de kurulan ve o zamandan beri çeşitli ticari araçlar, kamyonlar, otobüsler, askeri araçlar ve müdafa endüstri ürünleri benzer biçimde değişik sektörlerde etkinlik gösteren BMC’nin geçmişine yakından bir göz atalım.
İngiltere’de 1966’ya kadar faaliyetini sürdüren marka, vatanımızda ortak bir ana para ile kuruldu.
1964’te Kraliçe Elizabeth İzmir’de BMC fabrikasının açılışında.
O yıllardaki ortak bir ana para diyoruz fakat büyük bir çoğunluğunun Türk sermayesine bağlı olduğu söyleniyor. İngiltere’deki British Motor Corporation (BMC) yada British Leyland olarak malum otomotiv şirketi, çatısı altında bir takım mühim marka bulundurdu. Bu markalar içinde Morris, Austin, Austin-Healey, Leyland, Riley, Nuffield, Wolseley, MG, Jaguar, Princess, Vanden Plas, Land Rover, Range Rover ve Rover benzer biçimde tanınmış markalar yer alıyordu.
1980’de British Motor bünyesindeki birçok marka güç kaybederek kapanmış oldu yada bunlardan Land Rover/Range Rover ve Jaguar daha ilkin bir İngiliz sömürgesi olan Tata’ya satıldı. Daha ilkin Austin Mini, Morris Mini, Leyland Mini ve Rover Mini olarak satılan model BMW markasına dahil olarak faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kurucu aile ise Özakat ailesi, Fevzi Özakat ve oğulları Melih ve Ergun Özakat.
Kurucu olarak birçok yerde Ergun Özakat’ın adı geçiyor. Kendisi İngiltere’de otomobil ve makine mühendisliği alanında eğitim almış, BMC denildiğinde de akla naturel olarak ilk o geliyor. O dönemlerde ise üretilen kamyonlarda yerlilik oranı %10 seviyelerinde. Özakat ailesi bu oranı %30’a kadar çıkarmayı başarıyorlar. Peki fakat iyi mi?
Normalde kamyonlarda yüzlerce parça var ise, onlar tek tek çözümleme edip parçaların ölçülerini belirleyip hesaplamalar yapıyorlar. Hazırladıkları bu dokümantasyonları da ülkedeki imalatçılara dağıtıyorlar. Ve böylece birçok parça yerli olarak üretilmeye başlıyor.
Türkiye’deki ilk otomotiv dökümhanesini 1973’te BMC kuruyor. Birkaç yıl sonrasında da ilk dizel motor BMC tesislerinde üretilmeye başlanıyor.

Şirket, altyapıyı kuvvetlendirmek için geleceği öngörerek bir çırak eğitim merkezi de açıyor. 1986’da Amerikalı şirket Cummins ile antak kalma imzalıyor ve meşhur Fatih kamyonlarının üretimine başlıyor.
Ek olarak 1983’te Volvo ile ortaklık kurarak üretilen, Türkiye’nin ilk turbo motorlu ticari vasıta serisi Yavuz Kamyonu piyasaya çıkıyor. Bu ortaklığa atıfta bulunması için de kamyonun üstünde bulunan “V” harfi de Volvo’nun logosundaki harf ile aynı tasarlanmıştır.

1989’da ise tüm hisseleriyle Çukurova Tüm ortaklık bünyesine geçiyor. İşte tamamen yerli bir şirket olma serüveni de bu şekilde başlıyor.
İzmir merkezli BMC, kuruluşunun ilk yıllarında Nuffield, Leyland, Austin ve Morris markalarıyla traktörler, Leyland, Morris ve Austin markalarıyla kamyonetler üretti.

1980’lerde, yerli üretim motorlar olarak benzinli taksilerin yerine dizel motorlar tercih edilirken, BMC, bu geçişte yerli motorlarını kullanmıştır. Ek olarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bulunan BTR markalı zırhlı personel taşıyıcıları da BMC tarafınca tekrardan yapılandırılmıştır.
Ondan sonra birçok kent için alçak tabanlı belediye otobüsleri üretti, bununla birlikte askeri amaçlar için taktik araçlar ve mayına dayanıklı zırhlı personel taşıyıcıları benzer biçimde başarıya ulaşmış araçlar geliştirdi. Son iki yılda, her vasıta sınıfında geliştirme ve üretme kabiliyeti olan BMC, değişik ödeme sorunları ve mali zorluklarla karşılaşarak üretime ara vermek mecburiyetinde bırakıldı.
1995’te ISO belgesi alıyor BMC, otomotiv sektöründe mükemmelleştirilmesi için bu kalite belgesi oldukça önemlidir.

1996’da Ustalaşmış kamyonunu üretiyor. Fikri ve sınai gerçek sahibi tamamen Türklere ilişik olan bu kamyon adeta ulusal gururumuz. Başlangıçta İngiltere’de ERF markası altında satılan bu kamyonlar, sonrasında BMC Professional adıyla pazarlandı. Malezya, Pakistan, İran, Kenya, Tanzanya, Gana, Zimbabwe, Nijerya ve Cenup Afrika Cumhuriyeti benzer biçimde ülkelerde lisanslı üretim yapmış oldu.
Gazete arşivlerine bakılırsa, BMC ürünlerinin Kanada’da da ERF markası altında satılması düşünülmüş, sadece muhtemelen mali hesaplar yada siyasal faktörler sebebiyle bu planlar hayata geçememiş. Aynı arşivlerde, BMC’nin 1989’da Ford Transit Connect yada Fiat Doblo tarzında bir vasıta için emekler yürüttüğü sadece projeden vazgeçmiş olduğu yazar.
BMC, motor seçenekleri mevzusunda da değişimler yaşadı.
Başlangıçta Leyland markalı motorlar kullanılırken, 1980’lerin sonunda Volvo ve sonrasında Cummins markalı motorlara geçiş yapılmış oldu. BMC’nin ürün yelpazesi, Levend hafifçe ticari vasıta, Pininfarina tarafınca tasarlanan Megastar minibüs, Probus ve Midilux midibüs, Belde ve Procity otobüs, Ustalaşmış kamyon ve mayına dayanıklı Kirpi aracını kapsıyor.
Taliplileri içinde İveco ve Volkswagen benzer biçimde büyük otomobil üreticileri bulunmuş, sadece 2014 itibariyle bu mevzuda herhangi bir gelişme kaydedilmemiştir. Marka adı ne olursa olsun, BMC’nin ekonomiye katkısı, İzmir bölgesi ve öteki bölgelerde iş olanakları, teknolojik imkanlar ve daha birçok açıdan mühim bir marka olarak kabul ediliyor.
Her şey yolunda giderken işler sarpa sardı.

1989’da %100 olarak Çukurova Tüm ortaklık bünyesine geçtikten sonrasında fazlaca mühim atılımlar yaptılar. BMC için işler oldukça iyi giderken Çukurova Tüm ortaklık için aynı şeyi söylemek mümkün değil. İlerleyen yıllarda şirket, bankacılıkla ilgili birçok sorunlarla karşılaştı.
Aylarca çalışanlara maaşların ödenmediği belirtiliyor ki haberlere bakıldığında bu sürüncemeli süreci anlayabilirsiniz. Organik olarak sürüncemede olan bir üretim süreci de yaşanıyor firmada.
Günümüze kadar 300 bine yakın vasıta üretmiş, binlerce çalışanı mevcut, Türkiye’ye katkısının 10 milyon dolar olduğu ifade diliyor. İşte tamamen yerli bir şirket olarak yola devam etmesine karşın ortaklığın getirmiş olduğu bir isim kalıyor geriye.
22 Haziran 2021 tarihinde Ticari Sicil Gazetesi’nde piyasaya sürülen Ethem Sancak ve Öztürk Ailesi’ne ilişik olan %50.1’lik hisseleri, Fuat Tosyalı’nın sahibi olduğu Tosyalı Tüm ortaklık’e satıldı. %49,9’luk hisse ise Katar Silahlı Kuvvetleri’ne ilişik.
Kaynaklar: Çukurova Tüm ortaklık, BMC, British Cars, Al Monitor



