Piyanist Benzeri Naziler Sürecini Özetleyen 15 Film

1933 senesinde iktidara gelip dünyanın tüm kaderini değiştiren Adolf Hitler’in Nazi Almanyası, en fazla ziyanı Yahudi kökenli insanlara verdi. Bu insanları toplama kamplarına götürüp orada çeşitli deneyler yapmış olup çoğunun hayatlarına son veren Hitler, holokost ismiyle de bildiğimiz insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birini gerçekleştirmiş oldu. İnsanlığın bu zor zamanlarıyla ilgili günümüzde sayısız film yapılmış oldu. Bu filmler içinde en ünlülerindne önde gelen Piyanist ise dünyanın en iyi filmleri içinde içeriyor.

Bugün sizlere Piyanist filmini seyredip Nazi dönemiyle ilgili daha çok film seyretmek isteyenler için 15 başarı göstermiş film listeleyeceğiz. Listemizde yer edinen filmler, bilhassa Nazi periyodu ve tarihe ilgili olan insanların fazlasıyla hoşuna gidebilir.

Piyanist Benzeri Naziler Sürecini Özetleyen 15 Film:

• Enemies, A Love Story (Düşmanlar: Bir Aşk Üçgeni)
• Süskind
• The Zookeeper’s Wife (Ümit Bahçesi)
• Lore
• Defiance
• Son of Saul (Saul’un Oğlu)
• The Diary of Anne Frank (Anne Frank’in Hatıra Defteri)
• The Book Thief (Kitap Hırsızı)
• The Reader (Okuyucu)
• The Boy in the Striped Pajamas (Çizgili Pijamalı Çocuk)
• The Courageous Heart of Irena Sendler (Irena Sendler’in Yürekli Kalbi)
• Europa Europa
• Au revoir les enfants (Allah’a emanet olun Çocuklar)
• Life Is Beautiful (Yaşam Güzeldir)
• Schindler’s List (Schindler’in Sıralaması)

Yaşanmışlıkların derin izlerini gördüğümüz: Enemies, A Love Story (Düşmanlar: Bir Aşk Üçgeni)

Vizyon zamanı: 13 Aralık 1989
IMDb puanı: 6,6
Rotten Tomatoes puanı: %85

Tipik bir Holokost filmiyle değil de Holokost’tan kurtulmayı başarmış olan Herman Broder’in öyküsünü izliyoruz. New York’a taşınıp kendini bir aşk dörtgeninin içinde gören Broder, o sıralar evli olduğu şahıs; cenk esnasında kendini saklayan Polonyalı bir hizmetçi ve bir toplama kampında öldüğünü sandığı Polonyalı ilk eşi… Holokost’un sebep olduğu korkulu rüyaların gölgesinde yaşamaya mahkum olan Herman, kurtulmanın getirmiş olduğu rahatlama ve suçluluk duygusunu her an içinde hissetmektedir.

Toplama kamplarında evlatların olmamasının mücadelesi: Süskind

Vizyon zamanı: 19 Ocak 2012
IMDb puanı: 6,9
Rotten Tomatoes puanı: —

Nazi işgali altındaki Amsterdam’da Walter Süskind adlı bir adam yüzlerce çocuğun toplama kamplarına gönderilmesini engeller.

Ümit elinin uzatıldığı gerçek bir öykü: The Zookeeper’s Wife (Ümit Bahçesi)

Vizyon zamanı: 7 Mart 2017
IMDb puanı: 7,0
Rotten Tomatoes puanı: %64

Bu film, Polonya’daki Nazi işgali esnasında Varşova Hayvanat Bahçesi’nin müdürü ile karısının kurtardığı yüzlerce Yahudinin öyküsünü mevzu alıyor. Gerçek bir vakaya dayanan filmimizde, esirgemez çiftin kendi canlarını hiçe sayarak Yahudileri hayvanat bahçesindeki tünellere ve kafeslere iyi mi sakladığını izliyoruz.

Beyni yıkanmış bir insanoğlunun nefretinden arınma yolculuğu: Lore

Vizyon zamanı: 16 Ağustos 2013
IMDb puanı: 7,1
Rotten Tomatoes puanı: %94

Nazi anne babaları hapse atıldıktan sonrasında Lore adlı kız, kendisinden minik kız kardeşlerini savaşın pençesindeki Almanya’dan geçirmek zorunda kalır. Bu kaos ortamının içinde karşılaşmış olduğu Yahudi göçmen Thomas, ona hayata gözlerini açtığından beri nefret duyması öğretilmiş olan birine güvenmek zorunda bırakır…

Nazilere karşı ayakta kalma mücadelesi veren Yahudi topluluğu: Defiance

Vizyon zamanı: 31 Aralık 2008
IMDb puanı: 7,2
Rotten Tomatoes puanı: %58

Belarus’ta Bielski kardeşlerin ebeveyni Nazi güvenlik güçleri tarafınca öldürülür. Ormana kaçan dört kardeş intikam yemini eder. Ormanda gizlenen öteki Yahudilerle iş birliği kuran kardeşler bir taraftan bir topluluk oluşturup hayatta kalmaya çabalarken bir taraftan Alman polisinden kaçar. Yıllarını türlü güçlükler ve yakalanma korkusuyla geçiren kardeşlerin verdiği kayıpları seyrettiğimiz bu gerçek vakalara dayanan filmimizde ortalama 1200 Yahudi’nin yaşamı kurtuluyor.

İzleyenlerde yürek bırakmayacak acımasızlıkta: Son of Saul (Saul’un Oğlu)

Vizyon zamanı: 15 Mayıs 2015
IMDb puanı: 7,5
Rotten Tomatoes puanı: %96

Bir Macar-Yahudi toplama kampındaki mahkumları gaz odalarına götürüp arkasından temizlik yapmakla görevli olan Saul, bigün Nazi doktorun gaz odasından çıkan ve hala yaşayan bir adam evladı boğmaya çalıştığını görür. Çocuğun kendi evladı olduğuna inanan Saul, olması gerektiği benzer biçimde bir cenaze töreni düzenlemeye karar verir. Kadersiz çocuğun cansız bedenini korumak için elinden geleni yaparken umutsuzluğun sürükleyici öyküsünü izliyoruz.

Minik bir kısın hatıra defterinden: The Diary of Anne Frank (Anne Frank’in Hatıra Defteri)

Vizyon zamanı: 18 Mart 1959
IMDb puanı: 7,4
Rotten Tomatoes puanı: %79

Holokost’un en iyi malum kurbanlarından önde gelen Anne Frank, saklanarak geçirdiği tam 761 gün süresince tuttuğu detaylı günlüklerle tanınıyor. Anne Frank’in günlüğünden yola çıkılarak çekilen bu film, 16 yaşlarında yaşamını kaybeden talihsiz kızın günlüklerinin en gerçekçi film uyarlaması olarak değerlendiriliyor.

Kitaplarla refah bulmak: The Book Thief (Kitap Hırsızı)

Vizyon zamanı: 7 Şubat 2014
IMDb puanı: 7,5
Rotten Tomatoes puanı: %48

Almanya’da İkinci Dünya Savaşı’nın sebep olduğu dehşete maruz kalan genç Liesel, huzuru kitap çalıp başkalarıyla paylaşmakta bulur. Üvey ebeveyni da evlerininin bodrum katında bir Yahudi sığınmacıyı korumaktadır.

Yaşanmışlıkların şaşkınlığı içinde zorlayıcı bir öykü:The Reader (Okuyucu)

Vizyon zamanı: 10 Nisan 2009
IMDb puanı: 7,6
Rotten Tomatoes puanı: %63

Bir hukuk talebesi olan Michael, hanım Nazi muhafızlarının yargılanma süreciyle ilgilenmektedir. Yargılanan kadınlardan birinin eski sevgilisi bulunduğunu görünce oldukça şaşırır. Beraber oldukları süreçte Hanna sık sık Michael’ın kendisine kitap okumasını isterdi. Yargılama sürecinde Hanna’ya destek olabilecek bir detay fark eden Michael sessiz kalmayı tercih eder. Filmimizde insanoğlunun zayıflıklarını, hayatta kalmak için insanların neler yapması icap ettiğini ve eğitimsizliğin etkilerini izliyoruz…

Sonunda ağlamamanın pek de kolay olmadığı: The Boy in the Striped Pajamas (Çizgili Pijamalı Çocuk)

https://www.youtube.com/watch?v=9ypMp0s5Hiw

Vizyon zamanı: 28 Ağustos 2008
IMDb puanı: 7,8
Rotten Tomatoes puanı: %64

Ailesiyle Berlin’deki evlerinden Polonya’daki bir eve taşınan minik Bruno, her insanın çizgili pijamalar giydirilmiş olduğu bir yerde yaşayan Shmuel ile dost olur. Kampın diğeri tarafındaki Shmuel ile gelişen bu beklenmedik ve yasaklı arkadaşlık ilişkisi, beklenmedik ve ürkütücü sonuçlar doğurur…

İnsan yaşamının kıymetini anladığımız: The Courageous Heart of Irena Sendler (Irena Sendler’in Yürekli Kalbi)

Vizyon zamanı: 19 Nisan 2009
IMDb puanı: 7,2
Rotten Tomatoes puanı: —

Bu film, İkinci Dünya Savaşı esnasında ortalama 2 bin 500 Yahudinin yaşamını kurtardığı için Naziler tarafınca tutuklanan aktivist Irena Sendler’ın gerçek yaşam öyküsünü mevzu alıyor. Eğer Piyanist benzeri filmler seviyorsanız küçüklüğünden beri Yahudiler ile empati kurarak yetişen merhametli Irena’nın hikayesi de ilginizi çekebilir.

Yaşamak için düşmanınız benzer biçimde davranmanız gerektiğinde: Europa Europa

Vizyon zamanı: 14 Kasım 1990
IMDb puanı: 7,6
Rotten Tomatoes puanı: %95

İkinci Dünya Savaşı’nın ilk günlerinde ailesinden ayrı düşen bir Yahudi çocuk, Alman benzer biçimde davranarak Nazi yaşamına “cenk kahramanı” olarak kabul edilir ve sonunda Hitler Gençliği’ne katılır. Filmimizde gerçek olamayacak kadar garip detaylar ve tesadüfler olsa da bu film gerçek bir vakadan uyarlanma.

İstenmeden arkadaşlıkların parçalandığı: Au revoir les enfants (Allah’a emanet olun Çocuklar)

Vizyon zamanı: 18 Ocak 2007
IMDb puanı: 8,0
Rotten Tomatoes puanı: %97

Kendi hayatından esin alan filmin yönetmeni Louis Malle, korkulu bir halde sonlanmış bir arkadaşlık ilişkisinden etkilendiği bir yapım ortaya çıkarmış. 1943 senesinde Fransa’da yatılı bir okulda okuyan Julien, okula yeni gelen Jean’den başta hoşlanmasa da zaman içinde iyi dost olurlar. Zaman içinde Julien Jean’in sırrını öğrenir: Jean, Nazi polisinden saklanmasına destek olunan birkaç çocuktan biridir. Julien’ın istemeden can dostuna ihanet etmesiyle gelişen vakaları ve güzel bir arkadaşlığın parçalanışını izliyoruz. Filmin son sahnesinde yönetmen Malle’nin kendi sesini duyuyoruz: “40 yıldan fazla geçti fakat ölene dek o sabahı düşüneceğim…”

Bir babanın evladı için neler yapabileceğini gördüğümüz: Life Is Beautiful (Yaşam Güzeldir)

Vizyon zamanı: 26 Şubat 1999
IMDb puanı: 8,6
Rotten Tomatoes puanı: %80

Listemizde yer edinen filmler içinde kim bilir en popüleri Life Is Beautiful. İtalyan Yahudiler olan Guido ile Dora içinde başlamış olan tertemiz bir aşk hikayesi, çiftin ve evlatlarının toplama kampına gönderilmesiyle bir kabusa dönüşür. Guido’nun çeşitli oyunlar ve şakalarla oğlunu durumun vahametinden ve annesiyle yaşamış olduğu ayrılıktan korumaya çabaladığı bu filmimizde gözyaşlarını tutabilene aşk olsun.

Müzikleri, kırmızısı ve sahneleriyle, dünyanın en iyi filmlerinden biri: Schindler’s List (Schindler’in Sıralaması)

Vizyon zamanı: 4 Mart 1994
IMDb puanı: 8,9
Rotten Tomatoes puanı: %98

Steven Spielberg’ün başyapıtlarından Schindler’in Sıralaması, yüzlerce Yahudi’nin kurtarıcısı haline gelen bir insanın insana özgü güçsüzlüklerini iyi mi yendiğinin hikayesi diyebiliriz. Gözünü para hırsı bürümüş bir adam olan Oskar Schindler, Yahudilere yapılanlara göz yuman bir Nazi destekçisidir. Sadece bigün görmüş olduğu kırmızı montlu minik kızı sonrasında ölülerin içinde görünce bu resmi hafızasından silemez. Fabrikalarında Yahudileri çalıştırmaya başlamış olan Schindler, hakikaten 1200 kadar Yahudinin yaşamını kurtarmış olmasıyla tanınıyor.

Kaynak: Best Similar, Taste Dive, Goldderby