Elektrikli Olsalardı Taksi Ücretleri Ucuzlar mıydı?

Elektrikli otomobiller tüm dünyada olduğu şeklinde vatanımızda de gittikçe daha yaygın hale geliyor. Elektrikli modellerin trafiğin eğer olmazsa olmazı taksilere de yayılması durumunda, taksi ücretleri iyi mi değişiklik gösterirdi?
Son yıllarda elektrikli otomobillerin sayısı da geleneksel otomobillerle rekabet ettikleri segmentler de arttı. Pek fazlaca şahıs, elektrikli otomobillere ilgi duymaya başladı. Vatanımızda de Togg, yerli ve ulusal elektrikli aracımız olarak karşımıza çıktı.
Hem kişilerin hem de kurumların elektrikli modelleri tercih etmeye başlaması, akıllara bir başka suali getirdi: Taksiler elektrikli modellerle değişitirilseydi ne olurdu?
Ilk olarak bugünün taksilerine bakarak karşılaştırmamıza başlayabiliriz:
Günümüzde taksi olarak kullanılan otomobillerin başını Dacia Logan çekiyor. En popüler üç modeli ise 1.2 16V, 1.5 dCi ve 1.6 olarak göze çarpıyor. Bu modellerden ilki ve sonuncusu benzinle, 1.5 dCi ise dizel yakıtla çalışıyor.
Bu otomobiller fazlaca süratli değiller sadece stabil bir sürüş ve dört yolcu kapasitesi sunuyorlar. Ikimiz de elektrikli otomobilimizi buna gore seçeceğiz sadece bir Dacia Logan değil, ona alternatif bir otomobil bulacağız. Sonrasında da 3 taksilik iki düşsel durağı karşılaştırarak aralarındaki farka bakacağız.
Gelelim ülkemizdeki alternatif elektrikli otomobillere:

Vatanımızda en fazlaca satılan elektrikli otomobiller açıklanmıştı. Bu listeye baktığımızda MG, listenin zirvesine yerleşmişti. Listede Togg, Renault şeklinde markalar da yer alıyordu. Bu modellere ve taksicilerin talep edeceği yaygın ağ, uygun fiyat şeklinde kıstaslara bakarsak Dacia Spring iyi bir alternatif, o yüzden durağımızı Dacia Spring ile açacağız.
Tanesine 875 bin lira saydığımız araçlar Logan’dan daha pahalı fakat olsun, her şey istediğimiz şeklinde giderse masrafımızı arada bir yerde çıkarmamız mümkün.
Yüzyılın Kapışması: Akasya Durağı, Webtekno’ya karşı!

Nuri Baba, Akasya Durağı’nı tekrardan açsa ve üç tane Dacia Logan ile durağı işletmek istese, ilk yapması ihtiyaç duyulan şey elbet ki vasıta maliyetlerine bakmak. Sadece bu model artık yok.
Nuri Baba bu durumda muhtemelen daha azca yakan Dacia Logan 1.5 dCi almaya yönelirdi fakat o model artık yok, o yüzden tercihini LPG’li Sandro Stepway’dan yana kullandığını varsayalım. Averaj yakıt tüketimi 7,4 lt/100 lt olarak varsayabileceğimiz bu vasıta, kilometre başına 1,18 TL yaktığı anlamına geliyor. Baz aldığımız modelin fiyatı 874.000 lira.
Gelelim bizim durağımıza, Dacia Spring modelimiz aşağı yukarı denk özelliklerde bir otomobil ve bir de tahmin yapmayı gerektiriyor. Kent içi 320 km, şehirlerarası 220 km menzili olduğu söylenen aracın biz bir depoyla kaç kilometre gideceğini tahmin edeceğiz.
İstanbul trafiğinin dur-kalklarını, sıkışıklığını, tepeleri göz önüne alırsak 270 km bizim için gerçekçi bir tahmin olur. Bu model bu durumda, 10 kWh/100 km enerji tüketimine haiz. DC soketlerle şarj ettiğimizi varsayarsak enerji için ödediğimiz kilometre başına ücret ise 0.69 TL olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik enerjinizi yenilenebilir kaynaklardan elde edebiliyorsanız, teknik olarak yakıt harcamanız sıfıra inebiliyor.
Bu da büyük bir fark yaratıyor.

En uygun fiyatlı geleneksel yakıta haiz modelin kilometre başına yakıt harcaması 1,18 TL, benzer özelliklerde bir elektrikli aracın harcaması ise 0,69 TL olarak gerçekleşiyor. Kısaca arada kilometre başına 49 kuruşluk ciddi bir fark var.
Esas mühim fark ise güncel olarak kullanılan taksiler ile elektrikli araçlar içinde. Taksilerin büyük kısmı Dacia Logan, Fiat Egea şeklinde otomobillerden oluşuyor. Bu otomobillerin yakıt tüketimleri ise kilometre başına 2 liranın altına inmiyor, şu demek oluyor ki aradaki makas daha da açılıyor.
Mevzuat gereği İstanbul’da en fazla 2 yaşlarında olan bir vasıta taksi yapılabilir ve taksi yapılmış bir vasıta da en fazla 6 yaşına kadar taksi kalabilir. Bu durumda araçların amortismanları için ideal sürenin o kadar da fazla olmadığını söylemek mümkün.
Gidip en uygun fiyatlı Fiat Linea modellerinden olan Urban 1.4 Fire 95 HP, 100 kilometrede 6.5 litrelik tüketime haiz. Bu da kilometre başına 2,34 TL yaktığı anlamına geliyor. Aracın kendi fiyatı ise 689.900 TL. Kısaca 185.100 TL’lik fark olmadığı sürece maddi anlamda bir kazancımız yok.
Peki aradaki farkı ne kadar sürede kapatabiliriz?

“Yeşil taksi” türü bir reklam yapmadığımızı, aynı sayıda müşteriyi eşit uzaklıktaki güzergahlarda taşıdığımızı varsaydığımız bir senaryoda, elektrikli otomobiller kilometre başına 2,34-0,69’dan 1,65 TL daha avantajlı bir seyahat sunuyor. Bu durumda da 112.182 kilometre yol yaptığımız süre aracımız, aradaki farkı kapatmış oluyor.
Bir taksinin günlük averaj yolu ise 500 kilometre civarında oluyor. Kısaca bizlere 243 günlük bir emek verme süresi lazım. Taksilerin ticari kullanım süresi UKOME kararlarına gore 4-6 yıl içinde olabildiğine gore, aracımız en fena senaryoda ömrünü tamamladığında 1 milyon TL’nin fazlaca azca üstünde kâr ettirmiş oluyor.
Peki bu durum, taksi fiyatlarını iyi mi etkilerdi?

4 yılda 1 milyon TL demek, taksilerin yılda 250 bin TL daha kazançlı şekilde emek vermesi demek. Bu da günlük 684 TL’ye denk geliyor. Taksiciler bu kazancı daha uygun tutarları sübvanse etmek için kullanırsa, 500 kilometrelik averaj günlük yolda kilometre başına 1.36 lira daha uygun fiyata seyahat yapabileceğimiz anlamına geliyor. İstanbul’da şu anda, zam yapılmamış haliyle taksilerin kilometre başına tutarı 8,51 TL. Taksi ücretleri bu durumda %16 şeklinde ciddi bir oranda iner.
Elektrikli taksilere geçilmesi durumunda tek avantaj bu da olmayacaktır.
Hadi diyelim ki alışkınız hiçbir şeyin ucuzlamamasına, taksiciler elde ettikleri mali pozitif yanları taksimetreye yansıtmamaya karar verdi. Elektrikli otomobillerin taksi olmasının başka faydalarını görmemiz pekala mümkün.
Trafikteki taksilerin hiçbirinin karbon salınımı yapmadığını, havaya kirletici madde yaymadığını düşünün. Büyük şehirlerdeki araçların kabaca %1’i taksiler olsa da bu %1, en etken %1’lik kesim. Araçların daha azca gürültü çıkarması da bir başka avantaj. Hem ses hem hava kirliliği azalırsa yaşam kalitesinin artacağı bir gerçek.
Bonus: Peki taksiler elektrikli taksilerle değiştirilse, taksicilerin bulacağı yeni bahaneler neler olur?
Taksicilerin geleneksel “Orası ters”, “Bu trafikte girmeyelim”, “Abi değişiklik saatim” falan şeklinde bahaneleri de elektrikli taksilerle birlikte değişim göstermeye başlardı. İlk bahane ise muhtemelen “Şarjım azca, istasyona gidiyorum, yolun üstündeyse alayım” olurdu. Bir öteki bahane ise insanoğlu elektrikli araçlara alışana kadar bilhassa yokuşlu yerlerde “Elektriklileri verdiler bizlere de, bunlar yük çekemiyor, çıkamayız” şeklinde özetlenebilirdi.
Notlar:
- Tüm yakıt hesaplamaları, 07.08.2023 tarihindeki İstanbul Anadolu Yakası yakıt tutarları baz alınarak yapılmıştır.
- Tüm vasıta tutarları ve vasıta detayları, firmaların kendi kataloglarında yer edinen bilgilerdir.
- Taksi sayıları, taksi ücretleri, taksi mevzuatları UKOME İstanbul kararlarından örnek alınmıştır.
- Çiçek Taksi, Akasya Durağı’ndan fazlaca daha iyidir fakat fazlaca eskidir, o yüzden Akasya Durağı örneğini seçtim.



