Çin Iyi mi Bir Anda Otomotiv Piyasasını Sallamaya Başladı?

Çin merkezli markalar, son zamanlarda otomobil piyasasını domine etmeye başladı. Peki, ne oldu da birden Çin otomobil sektörünü ele geçirmeye başladı?
Otomobil sektörü, uzun senelerdir Avrupa ülkeleri, Japonya yada ABD tarafınca domine ediliyordu. Sadece elektrikli otomobillerin yaygınlaşmasıyla bu durum değişti ve sektörde tek bir ülke öteki rakiplerini tek tek geçmeye başladı. Bu ülke hepimizin de tahmin etmiş olduğu şeklinde Çin.
Çin, birkaç yılda tüm sektörü tabiri caizse ele geçirdi. Avrupa, ABD ve hatta Türkiye’den birçok alan kişi, Çinli markalara büyük ilgi duymaya başladı. Peki Çin’in ürettiği arabaların bu kadar ilgi görmesinin arkasındaki niçin ne?
Çin, otomobil ihracatında dünyada önder
Çin, 2022 senesinde tarihinde ilk kez üç milyon ihracatı aşmış ve Japonya’nın peşinden dünyanın en büyük ikinci otomobil ihracatçısı olmuştu. Bu yıl ise başarısını daha da artırarak dünyanın en oldukca otomobil satan ülkesi olmayı başardı. Öyleki ki ağustos ayı verilerine gore Çin, 2023’ün ilk sekiz ayında 3,22 milyon otomobil ihracatı yapmış oldu ve Japonya’yı geçerek dünyanın bir numarası oldu.
Daha derinlere indiğimizde ise ülkenin ihracatının 2012 senesinde 1 milyon bulunduğunu görüyoruz. İki milyon ise 2021 senesinde gerçekleşiyor. İşte bu da ülkedeki ihracatın yalnız iki yılda ne kadar büyüdüğünü ortaya koyuyor.
Elektrikli otomobillerin görevi büyük
Bunun arkasındaki sebeplere bir göz atalım. Kim bilir en büyük etken, elektrikli otomobillerin yaygınlaşmaya başlaması. Bilinmiş olduğu suretiyle çevre sorunları sebebiyle hem tüketiciler hem de üreticiler, artık içten yanmalı motorları terk ederek elektrikliler şeklinde karbon etkisiz araçlara yönelmeye başladı.
Hâliyle bu durum, yüksek sayıda elektrikli vasıta üreticisine haiz olan Çin’i oldukca pozitif yönde etkiledi. Kısaca elektrikli otomobililer, Çin’in otomobil ihracatının oldukca büyük bir parçası. Verilere gore 2022’de bu araçların sevkiyatı önceki yıla gore %120 artarak 600.000’in üstüne çıktı. Aynı şekilde Avrupa’dan gelen veriler de Çinli şirketlerin burada başarıya ulaşmış bulunduğunu ortaya koydu. Buna gore kıtadaki her on elektrikli araçtan biri Çinli bir şirkete ilişik.
Elektrikli araçlar mevzusunda kim bilir en iyi örnek, ülkemize de giriş meydana getiren EV üreticisi BYD. Tesla’nın en büyük rakibi konumundaki şirket, geçtiğimiz yıl dünyada en oldukca satış meydana getiren markalar arasındaydı. Öte taraftan bu senenin üçüncü çeyreğinde de 824 bin vasıta satarak satışlarını senelik oranda [%53](https://www.reuters.com/business/autos-transportation/chinas-electric-vehicle-giant-byd-sees-q3-net-profit-much-doubling-2023-10-17/#:~:text=BYD’s%20new%20energy%20vehicle%20(NEV,year%20ago%2C%20company%20data%20showed.) artırdı. Kasımda Türkiye’deki satışlarına başlamayı planlayan otomobil devi, her bütçeye uygun araçlarıyla karşımıza çıkıyordu.
Kendi bataryaları ve çiplerini meydana getiren BYD’nin başarısının arkasındaki bir öteki sebep de küresel çip krizi şeklinde zorluklarla temel teknolojileri yardımıyla baş edebilmesi. Şirket yöneticilerinden Luo Hao, senelerdir yaptıkları yatırıma dikkat çekerek bu mevzuda “20 yılı aşkın süredir yeni enerji endüstrisindeyiz. Bu sürede Piller, motorlar ve çipler dahil olmak suretiyle tüm sanayi zincirinin temel teknolojilerine başat olduk ve kendi teknik havuzumuzu oluşturduk.” ifadelerini kullanıyor.
Öteki taraftan tıpkı BYD şeklinde Chery, Changpan Xpeng, Denza, Li Auto ve daha birçok üretici de birbirinden başarıya ulaşmış elektrikli otomobiller çıkararak hızla yükseliyor. Mesela Denza’nın geçtiğimiz aylarda düzenlenen Şanghay Otomobil Fuarı’nda tanıttığı N7 modeli, yalnızca altı saat sonrasında 5 binden fazla sipariş almayı başarmıştı.
Daha iyi ve emsalsiz tasarımlar

Çinli markaların bu kadar başarıya ulaşmış olmasında ve piyasayı sallayan araçlar çıkarmasının arkasındaki öteki nedenler ise otomobillerin hem içindeki hem de dışındaki özellikleri. Artık ülkeden gelen her bir aracın birbirinden şık tasarımı bulunduğunu görüyoruz. Ek olarak Çinli markaların Japon yada Avrupalı öteki üreticilerinin tasarımlarını kopyalamayı bırakıp kendilerine özgü tasarımlara geçmesinin de tesiri büyük.
Araçların yüksek teknolojileri ve daha güvenli olmaları

Öte taraftan otonom sistemlerden, vasıta içi ekranlara kadar son zamanların ötesinde teknolojiler şirketlerin araçlarına entegre ediliyor. BYD’nin nisan ayındaki Şanghay Otomobil Fuarı’nda gösterdiği YangWang U9 isminde süper otomobili, firmanın yeni gelişmiş süspansiyon teknolojisi yardımıyla dans edebilmenin yanı sıra durduğu yerde kendi kendine zıplayabiliyordu.
Otomobillerin güvenliği de oldukça yüksek seviyelere ulaşmış ve insanların artık “Çin malı kalitesizdir.” düşüncesini yıkmış durumda. Euro NCAP testleri, ülkede üretilen otomobillerin son yıllarda yüksek puanlar aldığını ve dünyanın en güvenli araçları arasına girmeye başladığını gösterdi. Bu da Avrupa şeklinde pazarlardaki kalite ve güvenlikten kaygı duyan müşterilerin güveninin kazanılmasına destek oldu.
Ve doğal ki daha ucuz olmaları

Kim bilir en mühim faktörlerden biri bu. Çin’de üretilen araçlar, rakiplerine oranla oldukca daha ucuz olabiliyor. Bunun sebebi ise araçların ucuz iş gücü şeklinde nedenlerden dolayı ülkede düşük maliyetlerle üretilebilmesi. Kısaca o denli kaliteli özelliklere haiz âdeta “premium” olarak sınıflandırılabilecek araçlar, düşük fiyatlarla çıkabiliyor. Mesela BYD’nin dıştan lüks bir vasıta görünümüne haiz 605 kilometre menzilli satış rekorları kıran modeli HAN EV, 30 bin dolardan süregelen oldukça iyi bir fiyata satılıyor.
Ek olarak oldukca daha ucuza küçük modelleri de sık sık Çinli firmalardan görüyoruz. Sözgelişi Chery’nin Çin’de en oldukca tercih edilen araçlarından olan ve bu yıl sonu Türkiye’ye gelmesi beklenen aracı EQ1, yalnızca 10.500 dolarlık bir fiyata haiz. Öteki taraftan BYD, kısa sürede yeni kent otomobili Seagull’u tanıtmıştı. 305 km’lik menzille gelen bu minik vasıta, 7730 sterlinlik ultra uygun bir fiyatla çıkış yapmıştı.
Netice olarak Çinli markaların, hem kaliteli hem elektrikli hem de uygun fiyatlı araçlar üretmeleri sebebiyle bu başarıya ulaştıklarını görebiliyoruz. Gelecek yıllarda da tüm otomobil piyasasını domine etmeye devam edeceklerini kestirmek yanlış olmaz.


