Arabaların Arka Camları Niçin Tam Açılmıyor?

Bir otomobilde seyahat yaparken eğer arka koltuğa oturduysanız, hava almak yada etrafı seyretmek istersiniz. Sadece bir çok otomobilde bu durum sinir bozucu olabilir. Zira birçok otomobilde arka camlar, ön camlar benzer biçimde tamamen açılmak yerine yarıya kadar açılıyor. Peki niçin?

Eminiz ki bunu düşündüğünüzde aklınıza birkaç sebep geliyordur. Sadece otomotiv üreticilerinin bu camları bu şekilde tasarlama sebebi düşündüğünüz benzer biçimde olmayabilir. Gelin, sinirimizi bozan arka camların niçin tam açılmadığına beraber bakalım.

Güvenlik amacıyla arka camların tam açılmadığını düşünebilirsiniz.

Akla ilk gelen fikirlerden biri arka koltuğa oturan evlatların yada evcil hayvanların güvenliği olmuştur. Sadece bazı otomobillerde arka camların yarısından fazlası açılabiliyor. Dolayısıyla kalan minik cam, bir çocuğun yada köpeğin rahatça çıkabileceği devasa bir açıklık bırakıyor. Buradan bir çocuğun yada köpeğin çıkması da fazlaca kolay olsa gerek.

Doğal ki yaramazlık çağındaki evlatların ve hayvan dostlarımızın boylarının camın açık kısmına tam yetişmiyor olması sebebiyle minik de olsa bir tedbir sağlanmış oluyor. Sadece camların tam açılmamasının aslolan sebebi ise bu değil.

Aslen açılmıyor değiller, açılamıyorlar.

Arabaların arka tekerlekleri, önle kıyaslandığında kapıya daha yakın bir konuma yerleştirilir. Bu sebeple de arka kapıların alt kısma doğru kavisli bir yapıya haiz bulunduğunu görebilirsiniz. Bilhassa hatchback model otomobillerde kapıya daha yakın konumlandırılan tekerlek davlumbazı sebebiyle bu kavis fazlaca daha derindir.

Kapıların kavisli tasarımı sebebiyle de camın aşağıya doğru inebileceği yer sınırlanmış olur. Kısaca aslen arka kapıların camı açılmıyor değil; açılamıyor. Bu yüzden de “Daha çok açılmıyor mu?” diyerek zorlamaya devam ederseniz, otomobilinizin camını kırabilirsiniz.

Bazı otomobillerin kapısında kavis olmasına karşın camlar tam açılabiliyor.

Bunun sebebi oldukça rahat. Hiçbir işlevi olmadığını düşündüğümüz kelebek camları, arka tekerlek davlumbazının üstünde konumlandırılmıştır. Kısaca kapının tasarımında yer edinen kavisin büyük bir kısmını kelebek camı kapatır. Geriye de camın tamamen açılabileceği, düz bir alan kalmış olur.

Yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz suretiyle; kelebek camının büyüklüğü yardımıyla minik dostumuz tamamen açık olan camdan rahatça dışarıyı izleyebiliyor. Bir çok otomobilde ise kelebek camının kurtaramayacağı kadar büyük kavisler bulunmuş olduğu için, camın minik bir kısmı yukarıda kalabiliyor.

Arka camlarınız eşit açılmıyorsa durum birazcık daha değişik olabilir.

Arka camlarınızın biri yarıya kadar, diğeri yarıdan fazla açılıyorsa bu büyük olasılıkla camı kırdığınız anlamına geliyordur. Zira kırılan camın parçaları kapının içinde sıkışarak, camın düz bir halde aşağıya inmesine engel olacaktır.

Bir öteki yaygın sebep ise; camınızın aşağıya inmesini elde eden mekanizmada kısaca cam motorunda yaşanabilecek problemler. Bu benzer biçimde durumlarla karşılaştığınızda bunu anlamanın birkaç yolu var. Camınızı açmaya çalışırken takılıyor, açılmıyor ve sesler çıkartıyorsa cam motorunuzda bir arıza yada kırık olabilir. Doğal ki otomobilinizin genel elektrik aksamında yaşanabilecek problemler, kaza sonrası çökmeler benzer biçimde durumlarda da benzer durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bu sebeple en iyisi bir endüstri yolunu tutmak…

Peki siz bu camların tam açılmamasıyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Siniri bozulanlardan mısınız yoksa güvenlik önlemi olarak görüp tam açılmaması icap ettiğini düşünenlerden mi? Yorumlarda buluşalım.

Hala kelebek camlarının ne işlevi bulunduğunu merak ediyorsanız buraya göz atabilirsiniz:

Arabaların tepesindeki minik çıkıntının birçok şey gizlediğini biliyor muydunuz?