Filmi ya da Dizisi Olsa da İzlesek Dediğimiz Oyunlar

Oyun endüstrisinin dünyadaki en büyük market hâline gelmiş ve devamlı olarak büyümeye devam ettiğini düşünecek olursak, ileriki zamanlarda bol miktarda film ile dizi uyarlamaları göreceğimizi kestirmek pek de kolay olsa gerek. İşte aslolan sual, peki biz oyuncular ne istiyoruz? Gelin, hep beraber seçeneklerimize göz atalım.
Bu zamana kadar pek fazlaca oyunun dizi ve film uyarlamasına tanık olduk. Arcane, Sonic derken birçok başarı göstermiş iş ile karşılaşmış olsak da, oyun uyarlamaları genel olarak yetersiz kalıyordu ve oyuncuları doygunluk etmeyi başaramıyordu.
Gelecek yıllarda ise bu durumun değişeceğini ve onlarca yeni oyun uyarlamasıyla karşılaşacağımızı kolaylıkla söyleyebiliriz. Hepimiz de, dizisi ya da filmi olsa da izlesek dediğimiz oyunlardan yeni bir sıralama hazırladık. O hâlde, listemize geçelim.
Keşke filmi yada dizisi olsa da izlesek dediğimiz oyunlar:
Nanozırhınızı son bir kez kuşanın: Crysis
İnsanlığın, uzaylılara karşı savaşım etmiş olduğu filmlerin modası geçmiş olsa da; Crysis serisinden hepimizin sevmiş olarak izleyeceği bir bilim-kurgu üçlemesi çıkabilir. Nanozırh ve ikonik ‘’Maksimum zırh, güç, hız ve gizlilik’’ modları ile beraber; süper askerlerin, uzaylılarla savaştığı bir film serisine kim hayır diyebilir ki?
Derin ve karanlık bir evrene yelken açacağınız atmosferik bir yapım: Dark Souls

Bir çok şahıs tarafınca bilinmese de, Souls evrenlerinin oldukça derin hikâyeleri vardır. Oyunlarda bu hikâyelerin sunumu değişik bir yoldan tercih edilse de, filmler vasıtasıyla seyirciye bu derin hikâye yansıtılabilir. Muhteşem atmosferi ve düşman tasarımlarıyla da öne çıkan Dark Souls serisi, beyaz perde dünyasında kendi evrenini oldukça başarı göstermiş bir halde temsil edebilecek bir karanlık düşlem ürünü. Akıllarda tek sual, acaba izlemesi de stresli olur muydu?
Corvo’yu bir de beyaz perdede görelim: Dishonored

Dishonored’ın intikam hikâyesi, ilk bakışta birazcık bayağı gelebiliyor. Fakat, oyunun ‘Steampunk’ evreni ile oyuncuya sağlamış olduğu özgürlük ve çeşitlilik de güzel bir halde uyarlanabilirse muhteşem bir yapım ile karşı karşıya gelme olasılığımız oldukça yüksek. Ek olarak öteki gizlilik oyunlarına nazaran içindeki doğaüstü güçler ile de izleyicilerin ilgisini çekebilecek bir yapıya haiz.
Tek korktukları şey… Sensin: Doom

Cehennem ordularının dünyayı salgın etmiş olduğu bir evrende boyutlarası iblis avına çıkıp dünyayı kurtarmaya giden tek bir şahıs, Slayer. Adeta ‘İblislere cehennemi dar etmek’ cümlesine tamı tamına uyan Doom serisi, bununla birlikte Wolfenstein 3D ile beraber ‘FPS’ dediğimiz türün temellerini atan bir oyun olduğundan oyun dünyasındaki önemi de oldukça büyük. Bu meşhur seri arkada bol miktarda rock ‘n’ roll müziğiyle vahşet dolu güncel bir aksiyon filmini hak ediyor.
Bir tane de zombi filmi koymak lazım araya: Dying Light

Dying Light, kendisini bayağı zombi içeriklerinden ayırabilecek eşi olmayan bir özelliğe haiz. Açık dünyasının devasa bir parkur alanı olması ve bu mekaniğin oyuna keyifli bir halde uyarlanabilmesi. Bu parkur sistemi, filme de başarı göstermiş bir halde yansıtılabilirse öteki zombi filmlerinden fazlaca daha aksiyonlu ve sürükleyici bir hikâye ile karşılaşabiliriz.
Kıyamet sonrasını mevzu alan duygusal bir hayatta kalma mücadelesi: Frostpunk

Frostpunk, tepeden bakmalı kamerası ve stratejik yapısına karşın; oyuncuya, verdiği kararların ağırlığını ve neticelerini duygusal yönden hissettirmeyi fazlaca başarı göstermiş bir halde meydana getiren bir oyun. Peki, ya bu toplumsal hayatta kalma oyunu bir takım olarak karşımıza çıksaydı? Buzlar altına gömülmüş bir dünyada, hayatta kalan son topluluğun yöneticisini mevzu alacak olan bir takım… Bu topluluğun hayatta kalmak için yapacağı fedakarlıkların güzel bir halde işleneceği bir yapıma kim hayır derdi ki?
Aslına bakarsanız başlı başına bir film benzer biçimde; fakat, korku tarafına ağırlık verilebilir: Heavy Rain

Oyun dünyasındaki en etkisi altına alan hikâyelerden bir tanesine haiz olan Heavy Rain, oyuncuyu ruhsal bakımdan etkilemeye çalışıyor ve bunu başarı göstermiş bir halde yapıyordu. Heavy Rain, daha fazlaca dedektiflik ve ruhsal gerilime odaklanan bir yapımdı. Polisiye tarafının yanı sıra; korku dozu da arttırılırsa, fazlaca sürükleyici duygusal bir hikâye izleyebiliriz.
İskandinav mitolojisini mevzu alan bir ruhsal gerilim: Hellblade

God of War, Assassin’s Creed Valhalla ve Valheim derken, İskandinav mitolojisininin birçok oyun tarafınca kullanıldığına tanık olduk. Hellblade ise, kendisini bu oyunlardan ayıran bir özelliğe haiz. Karanlık ve ruhsal bir öyküyü mevzu alıyor. Bu temadan çıkmış ve psikoloji odaklı bir bulmaca oyunu olan Hellblade, başarı göstermiş öyküsü ve ilgi çekici hikâyesiyle oyuncuyu kendisine bağlamayı başarıyordu. Peki, şu şekilde gerilim ve güçlük dolu bu hikâyeyi, etraftaki on binlerce liralık devasa hoparlörlerden devamlı gelmekte olan gerçekçi fısıltılar ile beraber beyaz perdede seyretmek kötü mı olurdu?
Lütfen derhal kızmayın, ilkin bir kulak verin: League of Legends

League of Legends, rahat ve fazlaca popüler bir çevrimiçi oyun olarak gözüküyor olabilir; fakat, içinde devasa bir evren ve ilgi çekici karakterler barındıran bir dünyadan oluşuyor. Runeterra evreni, detayla işlenmiş ve yüzlerce görkemli hikâyeye ev sahipliği meydana getiren bir yer. Oyun içinde hikâye tarafına pek ağırlık verilmemiş olsa da, Riot Games tarafınca Netflix’te piyasaya çıkan Arcane dizisi, verebileceğimiz başarı göstermiş hikâye örneklerinden bir tanesi. Arcane ile beraber neler yapabileceğini gösteren Riot, bizlere bir Mordekaiser dizisi çekse kötü mı olurdu sanki?
Birazcık da kabahat dünyası: Mafia

Mafya hikâyelerinin beyaz perde dünyasında modası geçse de, Mafia serisinin (üçüncü oyun hariç de diyebiliriz şuna) geçmez. En baştan mevzu alacak ve oyuncu seçimleriyle serinin özüne sadık duracak bu hikâyeyi kim seyretmek istemez ki? Kabahat dünyasını özetleyen ve 1930’lü yılları özetleyen güzel bir takım hepimizi memnun ederdi.
Gelmiş geçmiş en başarı göstermiş bilim-kurgu evrenlerden bir tanesi: Mass Effect

BioWare’in oluşturmuş olduğu Mass Effect evreni, şüphesiz ki gelmiş geçmiş en iyi bilim-kurgu evrenlerden bir tanesi. Peki, bu evreni mevzu alan bolca sezonlu bir takım görmek istemez miydiniz? Serinin dizi haklarının Amazon’a ilişik bulunduğunu biliyor olsak da, hemen hemen yapım aşamasında olduğuna dair herhangi bir resmî data yok.
Gizem dolu bir hikâye: Prototype

Hafızası silinmiş olan Alex Mercer’in ‘Prototype’ olarak uyanması ve kirli deneyler sonucu üstün güçlere haiz olmasıyla, ona bunu yapanlara karşı verdiği intikam hikâyesini bizlere aktaran oyun, güzel bir filme mevzu olabilir. Ek olarak, Activision’dan da yeni bir Prototype oyunu görsek asla kötü olmaz doğrusu.
Blizzard’ın eserlerinden: Starcraft

Blizzard Entertainment’in başarı göstermiş oyun serilerinden bir tanesi olan Starcraft, oldukça derin bir evrene ev sahipliği meydana getiren bir strateji oyunu. 2016’da, World of Warcraft’ın filmiyle karşılaşmıştık. Starcraft’ın niçin kendisine ilişik bir filmi olmasın ki?
Bir tane de Ubisoft’tan: Watch Dogs

Aiden Pearce’in hikâyesini mevzu alan ilk Watch Dogs oyunu, dimağımızda averaj bir yapım olarak kalmıştı. Buna karşın, oldukça ilgi çekici bir ana karaktere sahipti. Kendisini intikama adamış bir kanunsuz kabahat savaşçısı olan Aiden, bununla birlikte fazlaca başarı göstermiş bir hacker olarak karşımıza çıkıyordu. Aiden, dövüş mevzusunda da yönetim eder diyebileceğimiz bir düzeydeydi. Batman temasında bir film ile hack konseptini birleştirmek fazlaca iyi bir düşünce olabilir.
Dizisi kitaplardan, biz oyunun filmini yada dizisini istiyoruz: The Witcher

The Witcher evreni, Polonyalı bir yazar olan Andrzej Sapkowski’nin yazdığı kitaplarla oluşturulan bir evren. Kitaplar evvelde de oldukça popüler olsa da; CD Projekt, bu evrenin dünya genelinde bir marka hâline gelmesi yönündeki en büyük görevi oynayan şirket. Witcher oyunlarının dünya çapındaki başarısı ve oyuncular tarafınca bu kadar sevilmesi, en büyük etkenlerden bir tanesi. Hâli hazırda bir Netflix dizisi mevcut; fakat, bu dizinin oyunlarla herhangi bir ilgisi olmadığını ve kitapları mevzu aldığını (Ya da almaya çalıştığını) biliyoruz. Witcher oyunları ise, kitapların sonrasını mevzu alıyor. İlk Witcher oyunu, ciddi anlamda eski olsa da; içinde görkemli detaylı bir hikâye barındırıyor. Witcher oyunlarını en baştan mevzu alacak bir takım yada film, fazlaca güzel olabilirdi doğrusu.
An itibariyle, keşke dizisi yada filmi olsa da doya doya izlesek dediğimiz 15 oyunluk listemizin sonuna geldik. Bundan önceki içeriğimizde; Skyrim, Red Dead Redemption, Max Payne ve Metro olmak suretiyle birçok oyuna esasen yer verdiğimiz için, bu içeriğimizde tamamen değişik oyunları seçmeye itina gösterdik. Peki, sizler hangi oyunun filmini yada dizisini görmek isterdiniz? Ek olarak, önceki içeriğimize de derhal aşağıdan ulaşabilirsiniz.


![Kedi Simülasyonu Stray, Gerçek Kedileri Çıldırttı [Video] 18 Kedi Simülasyonu Stray, Gerçek Kedileri Çıldırttı [Video]](https://kitapbar.com/wp-content/uploads/2025/12/1767087618_700x400-390x220.jpg)
