Sinema

Korku Filmleri ve Gerilim Filmleri Içinde Ne Fark Vardır?

Korku filmleri ve gerilim filmleri, seyirciler tarafınca devamlı birbirine karıştırılan iki beyazperde dalı. Her ne kadar bu iki türün içinde temelden gelen benzerlikler bulunsa da ikisini ayıran birçok detay bulunmakta. Gelin korku filmi ve gerilim filmi arasındaki fark neymiş birlikte öğrenelim.

Film türleri içinde devamlı birbirine karıştırılan iki benzer tür bulunuyor: Gerilim ve korku. Her ne kadar gerilim filmleri ve korku filmleri birbirlerine yapısal ve tema olarak benzerlikler taşısa da ikisini de birbirinden ayıran, irili ufaklı birçok detay bulunuyor. Bu da beyazperde seyircisinin bir gerilim filmine girip “Ee bunda korku yok iyi mi film bu?” demesine sebebiyet verebiliyor.

Bu içerikte korku filmleri ve gerilim filmleri arasındaki en temel farklılıklardan bahsedeceğiz. Eğer bayağı bir seyirci olmak istemiyor, beyazperde hayatına her geçen gün daha fazlaca ilgi duyuyorsanız, hoş geldiniz.

Korku filmleri ayan beyan unsurlar ile açıkça korkutmaya çalışır, sık sık ödünüzü patlatmayı dener:

Bir korku filmi, seyircilerini gerçek manada korkutmayı hedefler. Hikâyede işlenen korkunçluk, izleyicinin gözüne çarpılır ve ayırt edilebilir halde olur. Koku filmlerinin ilerleyişi, ana karakterlerin korkudan kaçması yada durdurmaya emek vermesi şeklinde işlenir. Bu biçim salt korku filmine verebileceğimiz en iyi örnek de Michael Myers’ın Halloween filmidir. Bir katil vardır, korkuç bir maske takar ve kurbanlarının peşinden koşar.

Gerilim filmleri izleyiciyi ‘ruhsal olarak etkilemeyi’ amaçlar:

Gerilim filmlerinde hikâyede bir gizemin çözüldüğünü izleriz, ne işe yaradığını bilmediğimiz bir şey tarafınca baskı altında bırakılırız ve bu sebeple geriliriz. Gerilim filmleri içindeki aslolan fena gözümüze çarptırılmaz, arka planda bulunur. İzleyiciyi filmdeki durumu düşünmeye, düşünüp çıkardığı şeyden gerilmeye zorlar. İyi bir gerilim filmine örnek olarak 2019 senesine damga vuran Joker filmini verebiliriz.

Bu kadar basitse korku filmleri ve gerilim filmleri niçin karıştırılıyor?

Yukarıdaki iki başlığı okuyup ‘Hadi canım, gerçekten mi?’ demiş olabilirsiniz fakat vaka, aslen hakikaten bu kadar rahat. Sadece kafa karışıklığı oluşması oldukça organik zira bazı gerilim filmleri içinde korku ögeleri de barındırabiliyor. Hatta hem korku filmleri hem de gerilim filmlerinin temel yapısında aşağıdaki şu 3 ilke ne olursa olsun bulunur:

  • Filmin ilk yarısında tehdit, kendini ana karakterlere gösterir,
  • Karakterler bir noktada bu büyük tehditten güç bela kaçarlar,
  • İkinci yarısında da bu büyük tehditle yüzleşmek zorunda bırakılırlar.

Bu kadar benzerlik olunca birbirine karıştırılması organik diyebiliriz. Hatta geçmişten günümüze bu iki tür, çoğu zaman harmanlanarak karşımıza sunulmuştur. Birbirine harmanlandığı süre korku-gerilim filmleri hakikaten akılda kalıcı bir edinim sunabiliyor. Bundan yola çıkarak size bu ikisinin güzel harmanlandığı birkaç filmden bahsedelim.

Gerilim psikolojiktir, korku bir çok zaman içinde doğaüstü olur. Sadece istisnalar da vardır:

Korku Filmleri ve Gerilim Filmleri Arasında Ne Fark Var?

Bu filmleri birbirinden ayırmak için kullanabileceğimiz filtrelerden ikisi, p****sikolojik ve d****oğaüstü sıfatlarıdır. Ruhsal filmler, anlayabileceğiniz benzer biçimde ana karakterlerin psikolojisini etkileyen unsurlar barındırır ve bu yüzden gerilim türüne aittir. Doğaüstü filmlerde ise ana karakterlerimizin gerçekte olmayan korkulu varlıklar ve yaratıklardan kaçtığını görürüz, bu da korku ilkelerini barındırır.

Doğaüstü korkuya eşittir diyebiliriz. Sadece Bruce Wills’in oynadığı ve gene kült filmlerden kabul edilen The Sixth Sense benzer biçimde istisnalar da mevcuttur. Zira The Sixth Sense, bir doğaüstü gerilim konulu bir filmdir zira filmdeki ölü insanoğlu tehdit değildir, filmin sonunda verilen bildiri ölümcül bir tehdit değildir ve öykü gerilim doludur.

Korku Filmleri ve Gerilim Filmleri Arasında Ne Fark Var?

Ruhsal ise gerilime eşittir demek mümkün. ‘Ruhsal’ filtresi ile damgalanmış filmlerin neredeyse hepsi gerilim konulu bir filmdir. Kimi zaman Black Swan yada Gerald’s Game benzer biçimde bu biçim filmler ‘Ruhsal Korku’ olarak listelense de bunlar de gerilim konulu bir filmdir. Evet, bu filmlerde korkutma öğeleri mevcut sadece filmin mevzusu ve işleyişi ana karakterin akli dengesi üstünde yol alır.

İkisi bir arada korku-gerilim filmleri:

10 Cloverfield Lane:

Dediğimiz benzer biçimde korku ve gerilim türü bir arada olup güzel işlenince akılda kalıcı bir edinim oluyor. Bu filmlere örnek olarak 10 Cloverfield Lane filmini verebiliriz. Film, 2008 senesinde çıkan Cloverfield filminin devam öyküsünü konu alıyor, dünyayı yaratıklar kaplıyor ve bir sığınakta yaşayan insanın 2 yabancıya yardım etmesini mevzu alıyor.

  • Filmimizde ana karakterimizin kendisini sığınağa alan insanın onu tutsak tuttuğunu mu yoksa onu kurtardığını mı anlamaya çalışmasını izliyoruz ve bu bir gerilim yaratıyor.
  • Fakat ikinci bölümde film tamamen korku ögelerine geçiş yapıyor, kan ve vahşet görmeye başlıyoruz.
  • Sonda ise hikayeyi saran aile içi sertlik teması gerilim ve korku türünü birbirine güzel bir halde harmanlıyor.

The Shining:

Korku Filmleri ve Gerilim Filmleri Arasında Ne Fark Var?

Şimdi ise korku ve gerilim arasındaki sınırı idrak etmek adına Stanley Kubrick’in The Shining filminden anlatmak istiyoruz. The Shining filmi bildiğiniz benzer biçimde hem kendi türünde hem de genel olarak dünya sinemasında kült olmuş bir film. Doğal ki bu filmimizde Jack Nicholson’un insanüstü oyunculuğu da bir unsur fakat şunlardan bahsedelim:

The Shining içinde salt korku elementleri barındırıyor:

  • Koridordaki ürkünç ikiz kızlar
  • Asansördeki kan lekeleri
  • Küvette yatan yaralı hanım
  • Elinde baltayla dolaşan cinnet geçirmiş bir baba figürü

Korku Filmleri ve Gerilim Filmleri Arasında Ne Fark Var?

Korku filmlerinden bahsederken söylediğimiz ilkelerin hepsi mevcut: Belirgin gözümüze sokulan bir tehdit, tehditten kaçış ve tehditle yüzleşme. Bununla birlikte Jack Nicholson’un karakterinin gelişimi kesinlikle mükemmel bir gerilim örneği:

  • Filmimizde süregelen bir gerilim var,
  • Filmin alt metni tamamen aile içi sertlik barındırıyor,
  • Cinnetin ne olduğuna dair bir gizem ve bunu anlama çabası bulunuyor.

Hatta yukarıda saydığımız salt korku sahnelerinde bile ruhsal gerilim yarattığı anlamış olur mevcut. Stanley Kubrick’in yönettiği The Shining filmi kesinlikle bir usta işi zira doğaüstü korkuyu ve ruhsal gerilimi maksimum düzeyde seyirciye yansıtıyor.

Böylelikle korku filmleri ve gerilim filmleri arasındaki farklardan bahsettiğimiz içeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Oyunlar, bilim, beyazperde, genel teknoloji sorunlarını içeren, bu ve bunun benzer biçimde birçok yararlı içerik ve rehberden haberdar olmak için sitemizi takipte kalmayı ve düşüncelerinizi / önerilerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında belirtmeyi lütfen ihmal etmeyin 🙂

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu