Sinema

Netflix’in Gülünç Aksiyon Filmi: Spenser Kanunları [İnceleme]

Netflix’in bu yıl çıkan aksiyon filmleri içinde yer edinen, Post Malone’nun da küçük bir rol almış olduğu Spenser Kanunları filmine yakından bakıyoruz.

Netflix son yıllarda filmlerinin bütçesini oldukça yükseltti ve yükseltmeye devam ediyor. Avengers serisinin yönetmenleri olan Russo kardeşlerin The Gray Man adlı yeni vizyona giren filmi için platform ortalama 200 milyon dolarlık bir bütçe ayırmıştı. The Gray Man’in başrolleri Chris Evans ve Ryan Gosling olacak. Ek olarak bir öteki yüksek bütçeli Netflix yapımı da Dwayne Johnson, Gal Gadot ve Ryan Reynolds şeklinde isimlere haiz Red Noteci filmi olacak. Peki Netflix’in bu yüksek bütçeli filmleri hakkaten de kaliteli mi olacak? İşte bu mevzuya dair en güncel örnek, Mark Wahlaberg’in başrolde olduğu aksiyon filmi Spenser Kanunları oldu.

Spenser Kanunları, aksiyon kategorisinde Netflix’in son filmlerinden birisi. Film daha oldukça Post Malone ve oyunculuğu ile öne çıksa da başrolünde Mark Wahlberg de yer ediniyor. Gelin Spenser Kanunları filmine hep beraber yakından bakalım.

Netflix filmi Spenser Kanunları:

  • Yönetmen: Peter Berg
  • Tür: Aksiyon
  • Oyuncular: Mark Wahlberg, Winston Duke, Iliza Shlesinger, Alan Arkin, Post Malone, Bokeem Woodbine, Marc Maron

Eski polis memuru Spenser ve yeni oda arkadaşı Hawk, arkalarında bıraktıkları hayatlarından uzaklaşmak isteseler de kabahat dünyasının içine doğru sürükleniyorlar. Tamamen zıt karakterlere haiz olan Spenser ve Hawk, bir cinayeti çözmek için birlikte hareket etmek zorunda kalıyorlar.

Klişenin klişesi bir mevzu: Ahlaklı polis, yozlaşmış polislerle savaşım ediyor

Filmimizde eski bir polis memuru yakaladığı suçlularla aynı hapishaneye atılıyor. Burada yaşaması bile bir mucizeyken hiçbir şey olmamış şeklinde kitap okuyor. Ek olarak drone ile çekilmiş görünüm görüntüleri sanki senaryo yetersizliğinden uzatılmış şeklinde duruyor. Bunu yerli dizilerin eğer olmazsa olmazı Kız Kulesi ya da İstanbul manzarası görüntüleri şeklinde düşünebilirsiniz.

Spenser Kanunları, filmimizde hemen hemen gerçekleşmemiş bir çok vakası tahmin edebileceğiniz bir öykü akışına haiz. Aradaki bazı gülünç dokunuşlar olmasa senaryoyu kendiniz yazmışsınız şeklinde seyrediyorsunuz. En azından bir ters köşe görseydik ya da Spenser’ın hapishane hayatına şu şekilde bir göz gezdirseydik kötü olmazdı doğrusu.

Filmdeki “flashback” sahneleri ise gereğinden fazla ve boğucu. Madem o denli oldukça geçmişe dönecektik, izleyemeye geçmişten başlatsaydık dedirtiyor. Tüm bu geçmişe dönüşlere karşın başroldeki Hawk karakterinin de oldukça fazla üstünde durulmuyor. Sadece ne hikmetse senaryonun tamamen klişe olmasını da Hawk engelliyor. Gerçek hayatta da güldürmen olmasından mıdır kim bilir, güzel komiklikleri ile alttan alttan iğneliyor. Güleceğiniz sahnelerin çoğunda Post Malone’un karakterli Hawk yer ediniyor.

Bugünkü toplumsal bildiri köşemizde ne var?

Komedi Sahneleri, Aksiyon Sahnelerinden Daha Çok Heyecanlandıran Netflix Filmi: Spenser Kanunları [İnceleme]

Netflix’in her filmine birkaç toplumsal vaka ilave ediyor. Her ne kadar bir aksiyon filmi olsa da karacılık ve fena terbiye şeklinde toplumun kara lekelerini işliyor. İyilik meleğimiz Spenser, nerede bir haksızlık görse Batman şeklinde olayın dibinde bitiyor. Hawk’tan ne kadar Robin olur tartışılsa da Henry’nin Alfred olduğu su götürmez bir gerçek.

Artık aksiyon filmlerinde ne süre köpek görsek zihnimizde John Wick canlanıyor. Spenser Kanunları da hayvanların ön plana koyulduğu bir film ve birçok köpek dostumuz yer ediniyor. Hawk’ın hayvanların öldürülmesine karşı çizdiği simgesel kedi figürü ise oldukça güzel bir dokunuş oluyor. Çizdiği yer ise oldukça manidar.

Spenser Kanunları, Mark Wahlberg olmasaydı da izlenir miydi?

Komedi Sahneleri, Aksiyon Sahnelerinden Daha Çok Heyecanlandıran Netflix Filmi: Spenser Kanunları [İnceleme]

Köstebek(The Departed) ve Italian Job(İtalyan İşi) filmlerinden de tanıdığımız Mark Wahlberg, oyunculuğunun standardını bu filmimizde de gösterdi. Wahlberg, bununla birlikte filmin yapımcılığını da üstlendi. Geçmişte beraber 5 değişik film çekmiş olduğu yapımcı ve yönetmen Peter Berg’in Mark’ı ikna ettiğini söylemek mümkün. Mark Wahlberg hem ismiyle hem oyunculuğuyla filmi sırtladı fakat öteki oyuncuları da es geçmemek lazım.

Güldürü oynamak zor olsa gerek, hem güldürü oynamak hem de ne oynadığını bilmemek daha zor olsa gerek. Winston Duke’u Black Panther ve Us filmlerinden tanıyoruz. Son yıllarda filmden filme geliştiğini görüyoruz. Filmdeki karakterine altyapı örülmemiş olmasına karşın iyi oynadı. Kendisi alacağı daha büyük bir rol ile kendini ispatlayacak bir oyuncu.

Oscarlı oyuncu Alan Arkin ise oldukça fazla diyaloğu olmamasına karşın, yaşlı huysuzu oldukça iyi aktardı. Tecrübeli oyuncu Little Miss Sunshine filmiyle kariyerinin zirvesini yaşamıştı. Son yıllarda da Going in Style, Argo şeklinde filmlerle zirvede kalmaya devam ediyor. Ek olarak Alan Arkin bir seslendirme sanatçısı. Eski toprakların 10 parmağında 10 marifet desek yeridir.

Yönetmen Peter Berg bu film ile öteki yüksek bütçeli ve bolca ödüllü Netflix filmlerinin bir adım arkasında kaldı:

Komedi Sahneleri, Aksiyon Sahnelerinden Daha Çok Heyecanlandıran Netflix Filmi: Spenser Kanunları [İnceleme]

Aksiyon filmlerinin başarıya ulaşmış yönetmeni Peter Berg ise bu filmimizde averaj bir iş çıkardı. Bir tek klişe bir mevzuyu ele aldı ve çok da fazla bir ekleme yapmadı. Netflix yönetmenlerin çekmeyi oldukça istediği filmlere -diğer Hollywood stüdyolarının aksine- bütçe veriyor.

Bunlara Boon Joon-ho’nun Okja filmini, Martin Scorsese’nin The Irishman filmini -ki 160 milyon dolarlık bir bütçesi vardı- ve Noah Baumbach’ın Marriage Story filmini örnek verebiliriz. Peter Berg ise kendisine verilen bütçeyi tabiri caizse boşa harcadı. Görünen o ki Netflix’in marka oluşturma çabası bir süre daha devam edecek. Bir Cüneyt Arkın olmasa da John Wick ya da James Bond olabilir. Spenser Kanunları’nın bir John Wick seviyesine erişmesi için daha 40 fırın ekmek yemesi gerekiyor. Sonuçta filmlere köpek eklemekle John Wick olunmuyor.

Netflix’in oyuncu olmayan bir meşhur ile filme kıymet katma ve dikkat çekme projesi devam ediyor. Bu kez sahnede Post Malone var:

Komedi Sahneleri, Aksiyon Sahnelerinden Daha Çok Heyecanlandıran Netflix Filmi: Spenser Kanunları [İnceleme]

Netflix’in Uncut Gems filmimizde yapmış olduğu basketbolcu Kevin Garnett ile başlamış olan sürprizler serisi, Spenser Kanunları’nda rap sanatçısı Post Malone ile devam ediyor. Kendisi yüzündeki dövmelerle oynayabileceği en iyi karakteri oynadı. En azından Post Malone’u tanımayan birisi yadırgamaz. Bir ihtimal buradan hareketle Netflix’in yerli yapımlarından birisinde Türk rap sanatçilarını da görebiliriz, belli mi olur?

Netflix seri üretim filmler hayata geçirmeye devam ediyor. Aralarından iyi filmler çıkıyor çıkmasına da kimi zaman de bu şekilde averaj işler, çerezlik arka plan filmleri görüyoruz. Bu biçim platformlarda artık alıştığımız suretiyle bir tek tüketmek için içerik üretiliyor. Birbirinin tekrarı, izleyene bir katkısı olmayacak filmler yapılıyor. Durum bu şekilde olunca ne kadar eleştirsek de tesiri olmuyor. Spenser Kanunları, genel olarak pazar günü süre öldürmek için izleyeceğiniz bir filmimizde öteye geçemiyor. Ne iyi oyunculuklar, ne toplumsal mesajlar ne de Post Malone sürprizi bu görüşümüzü değiştirmiyor…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu