Joker Filminden Akıllara Kazınan 15 Sahne [İzle]

Joker, bir çok insanoğlunun beklediğinden oldukca değişik bir film olsa da 1.074 milyar dolarlık gişe kazancı ile büyük bir başarı elde etti. Bu başarıya karşın birçok münakaşaya da sebep oldu. Zira Heath Ledger ile özdeşleşen Joker karakterinden oldukca değişik ve aslına bakarsak bi o denli da rahatsız edici bir Joker hikayesi izledik. Acı ve yalnızlıkla boğuşan Arthur Fleck ve onu görmezden gelen Gotham şehrinin karanlık hikayesi.

Joaquin Phoenix’in görkemli performansı ile Joker karakterine oldukça değişik ve yürekli bir bakış getirdi. Arthur Fleck’in iyi mi Joker bulunduğunu, bu sürecin ruhsal ve fizyolojik sebeplerini seyrettiğimiz film oldukça çarpıcı görüntüler ve repliklerle Joker karakteriyle daha çok empati kurduk. Filmin insanı içine çeken yapısı yardımıyla bu etkisi altına alan hikayeden birçok anekdot, birçok sahne ve vaka akıllarda yer ediniyor. Ikimiz de Joker seyretmek isteyenleri tekrardan kurtaracak en iyi sahneleri derledik.

’’Gülüşümü affedin: Bir hastalığım var.’’

https://www.youtube.com/watch?v=zQAU7dyJk_I

Film de Arthur’un gülüşünün sebebi olan hastalık gerçekte de mevcud Psödobulbar tesir ya da PBA hastalığıdır. Bu hastalık, insanların gülüşlerini denetim edememesine ve fazla gülmekten acı çekmesine sebep olur. Arthur Fleck karakteriyle söz mevzusu rahatsızlığın iyi mi insanlardan uzaklaşmaya sebep bulunduğunu ve yalnızlaştırdığını da görüyoruz.

Joker’in denetim edemediği gülüşünden rahatsız olan insanlara verdiği kartta ise ’’Gülüşümü affedin: Bir hastalığım var..’’ yazar. Kartın arkasında ise ’’O anki ruh haline uymayan ani, devamlı ve denetim edilemeyen gülmeye sebep olan bir hastalık. Beyin hasarı yada belli nörolojik hastalıkları olan insanlarda görülüyor’’ Kısaca aslına bakarsak Arthur, hakkaten bir işkence çekmekte, hem fizyolojik hem de ruhsal olarak canı fazlasıyla yanmaktadır.

’’Bana mı öyleki geliyor, yoksa dünyanın çivisi mi çıkıyor?’’

https://www.youtube.com/watch?v=xmdeAoAzjII

Batman filmlerinde Gotham şehrinin yozlaşmış ve kötürüm bir halde bulunduğunu sıkça görmüşüzdür. Arthur’un konusunda ise Gotham’ın aslına bakarsak oldukca daha fena bir halde bulunduğunu ve insanların acımasızlığını görüyoruz. Şehrin Arthur üstündeki tesirleri onun Joker olmasında oldukça etkilidir.

Filmin derhal başlangıcında bir grup serseriden dayak yiyen Arthur psikologla olan konuşmasına bu cümleyle adım atar. Aslına bakarsak bu sahne, filmin devamında her şeyin iyi mi kontrolden çıktığını seyrettiğimiz filmin bir özeti.

’’Dinlemiyorsun değil mi?’’

Görmezden gelinme ve dikkat edilme Joker filmindeki en kuvvetli temadır. Arthur zor durumda ve desteğe gereksinim duyan bir insandır. İnsanlar ise onu görmez, dinlemez, umursamazlar.

Psikologla olan sohbetlerinden birinde Arthur bir şey anlatırken psikolog başka bir mevzuyla lafını keser. Arthur ise Psikoloğu şu sözlerle eleştirir: *”*Dinlemiyorsun değil mi? Her hafta aynı soruları soruyorsun? İşin iyi mi? Negatif düşüncelere kapılıyor musun? Tek düşündüğüm negatif düşünceler fakat sen gene de dinlemiyorsun” der. Filmin devamında ise Arthur’un Gotham şehrinin ve insanların dikkatini çekmek için neler yapabileceğine tanık oluyoruz.

‘’Maskenin arkasına gizlenen biri…’’

https://www.youtube.com/watch?v=dqTRDf45b1M

Joker filmimizde Thomas Wayne, Batman filmlerinde seyrettiğimiz benzer biçimde kendini Gotham’a adamış bir iş adamından oldukca daha farklıdır. Fakirleri ve zor durumda olanları pek önemsemeyen bir belediye başkan talibi olarak görülür. Arthur’un metro da üç Wayne Tüm ortaklık çalışanını öldürmesinden sonrasında Wayne bir tv programına çıkar. Çalışanlarını öldüren kişiyi şu demek oluyor ki Arthur’u palyaço maskesinin arkasına gizlenen bir korkak olarak tanımlar. Başarıya ulaşmış insanların başarısız korkakları devamlı bir palyaço olarak göreceğini söyler.

’’İnsanlar fark etmeye başladı’’

https://www.youtube.com/watch?v=Q7mV37ldSps

Metroda üç kişiyi öldürdükten sonrasında cinayetlerin dikkat çektiğini gören Arthur kendine yeni bir amaç edinmiş benzer biçimde hisseder ve fark edilmenin verdiği mutluluğu yaşar. Ek olarak bu eylemi şehirdeki öteki umutsuz ve dışlanmış insanlara esin veriyor benzer biçimde görünür. Psikologla olan görüşmelerinden birinde düne kadar kimsenin onu fark etmediğini fakat artık insanların fark etmeye başladıklarını söyler.

Filmimizde duygusal bir ilişkiye girmiş olduğu komşusu Sophia, sokakta yürürken gördükleri gazetedeki haber üstüne ’’Bence bunu icra eden bir kahraman.’’ der. Derhal arkasından ise palyaço maskeli bir insan taksiyle geçer. Arthur fark edilmenin de ötesinde bir devrimin sembolü olmak üzeredir.

Joker’in karalama defteri: Unutmuş olduğu geçmişin asla geçmediğini gösteren cümleler:

Arthur’un günlüğünde yer edinen espriler ve karalamalar aslına bakarsak Joker’in zihninde bir seyahat gibidir. Güldürmen olma hayalini başaramamış olmasının sebebi Arthur’un rahatsız edici gülmece anlayışının öteki insanlardan oldukça değişik olmasıdır.

Arthur’un günlüğüne gördüğümüz derhal her karede ise bu cümleyi görürüz. Bu onun devamlı çevresinde dolandığı bir fikirdir. İçinde bulunmuş olduğu durumdan ve yaşantısından ne kadar mutsuz bulunduğunu dile getiren bu cümle aynı süre da oldukca daha büyük bir amacın parçası olduğuna inancını da gösteriyor.

’’Beş para etmez hayatımda bir dakika bile mutlu olmadım.’’

Arthur yaşamış olduğu tüm sorunlara karşın, insanların istediği benzer biçimde olmaya çalışır. Birazcık yakışıklı olmayı, insanları güldürebilmeyi, doğru toplumsal ilişkiler oluşturmayı amaçlar. Sadece hem ruhsal sorunları hem de PBA hastalığından kaynaklı bu mevzularda oldukça başarısızdır.

Hastanede annesiyle konuşurken bir itirafta bulunur. Joker yaşamı süresince devamlı gülmesine ve tek amacı da insanları güldürmek olmasına karşın asla mutlu olmamış bir palyaçodur.

’’Eskiden hayatımın bir trajedi bulunduğunu düşünürdüm…’’

Arthur Her ne kadar dünyaya ve insanlara sevinç katmak istese de insanoğlu bunu ondan istemiyor. Bu da Arthur’un yaşamının trajedisinin bir başka boyutu olarak önümüze çıkar. Bu pozitif bakış açısını korumak için savaşım etse de üstüne yığılan sorunlarla ba ederken bu oldukça zor bir hal alır.

Hastanedeki sahnenin devamında annesini öldürmeden derhal ilkin ise Arthur bu çıkarımı dillendirir: ’’Eskiden hayatımın bir trajedi olduğuna inanırdım fakat artık farkındayım rahat bir komediden ibaretmiş.’’

’’Adın Arthur, değil mi?’’

https://www.youtube.com/watch?v=bTPrJZw-mnc

Hayatında her şey fena gitmesine karşın Arthur Sophie ile tanışır. Her şeyde olduğu benzer biçimde bu mevzuda da başarısız olan Arthur artan deliliğiyle beraber kontrolü iyice kaybetmeye başladığında Sophie’nin evine girer. Salonda otururken Sophie gelir ve bu suali sorar. ’’Ne işin var burada? Yanlış dairedesin. Adın Arthur, Değil mi?’’

Replik oldukca etkili değil benzer biçimde gözükse de biz bu sahnede Arthur’un içinde bulunmuş olduğu tek mutlu birlikteliğin, onun kafasının içinde bulunduğunu ve kendi hayal dünyasında bir aşk yaşadığını anlıyoruz.

’’Sizce de güzel değil mi?’’

D.C. evreninden bildiğimiz Joker tam bir anarşist olsa da bu filmimizde Arthur Oldukça değişik bir kötü karakter imajı yaratıyor. Aslına bakarsak acı içinde ve yalnız bir adam olsa da kendi sertlik eylemleri ile Gotham’ın umutsuz ve dışlanmış insanlarına esin oluyor.

Bir devrim sembolü olduktan sonrasında tutuklu halde polis aracında giderken sebep olduğu kaosu ve yıkımı görünce mutlulukla polislere bu suali sorar. Arthur sebep olduğu ve yarattığı şeyle gurur duymaktadır.

’’Akıl hastalığının en fena yanı…’’

Joker filmi zihinsel sıhhat durumunun tesiri ve insanların bu duruma verdikleri tepkileri yüzümüze çarpan bir yapımdır. Arthur ciddi bir akıl hastalığına haiz olmasına karşın insanoğlu onu görmezden gelir ve önemsemez. Günlüğünde ise bir karalama bilhassa dikkat çekicidir: “Akıl hastalığına haiz olmanın en fena yanı, insanların sanki yokmuş benzer biçimde davranmanızı beklemesidir.”

’’Siz insanların problemi ne?’’

https://www.youtube.com/watch?v=Gy1frTDHBv0&t=34s

Joker filminin temeli insanların Arthur’u kabul etmemesi ve anlayışsız yaklaşımları üstüne kuruludur. Joker’i yaratan insanların kendisidir ve Arthur’a yalnız olmak düşmüştür. Esasen insanlardan beklediği ilgi ve alakayı göremeyen Arthur annesinden ,Thomas Wayne’in babası bulunduğunu öğrendiğinde onunla tanışmak için bir fırsat yaratır.

Karşı karşıya geldiklerinde ise söyleşi Arthur’un ummuş olduğu benzer biçimde gitmez ve Thomas bunun bir yalan, annesinin bir deli Arthur’un ise evlatlık bulunduğunu söyler. Yaşamı iyice alt üst olan Arthur ise dayanamaz ve isyan eder.

’’Sen anlamazsın.’’

https://www.youtube.com/watch?v=Gy1frTDHBv0&t=40s

Arthur’un hikayesi ilerledikçe film devamlı olarak gerçeklik algısıyla oynar. Arthur’un zihnindeki kimi şeylerin gerçek, gerçek bulunduğunu düşündüğümüz kimi şeylerin ise bir hayal ürünü bulunduğunu görürüz. Bu dinamik, her şeyin Arthur’un kafasındaki bir şakadan ibaret olabileceği fikrini de yaratır.

Sokaktaki isyanlarda bir önder benzer biçimde halkını selamlayan Arthur son sahnede Arkham Akıl Hastanesi’nde doktorla görüşmedeyken aklına gelen bir şakaya güler. Tabip ne işe yaradığını sorduğunda ise Arthur bu cevabı verir. Haksız da sayılmaz onu anlayabilmek hakkaten oldukça zor.

’’Beni Joker olarak tanıtır mısın?’’

https://www.youtube.com/watch?v=EIkhHC3VaHo

Arthur, Murray Franklin’in şovuna çıkmak için kuliste beklerken Franklin gelir. Franklin’den Arthur’u Joker olarak seyircilere tanıtmasını ister. Çizgi romanlarda karakterin hileli doğasına atıfta bulunmak için kullanılan bu isim, filmimizde kendisine edilen hakareti unvan olarak seçen Arthur’la değişik bir anlam kazanır. İnsanlar tarafınca düzgüsel olmadığı için dışlanan ve kabul görmeyen Arthur, bu unvanı kabul ederek aslına bakarsak düzgüsel olmaya çalışmaktan vazgeçer ve olduğu şeyle barışır.

’’Hak ettiğini bulursun!’’

https://www.youtube.com/watch?v=PXrBZd4MLBs

Arthur, kendisiyle dalga geçen Murray Franklin’in şovuna çağrı edildiğinde, bunu hem Joker olarak duyuru edilerek toplumun dikkatini çekmek hem de olduğu şeyden toplumu görevli tutmak için kabul eder.

Programda metrodaki üç kişiyi öldürdüğünü açıklamasından sonrasında stüdyo gittikçe gerilir. Murray Arthur’u susturmak istediğinde ise Arthur son bir komiklik yapar: ’’Akıl sağlığı yerinde olmayan yalnız birini ona çöp benzer biçimde davranıp dışlayan bir cemiyet ile karşı karşıya getirirsen eline ne geçer? Ne geçeceğini söyleyeyim. Hak ettiğini bulursun!’’ bu son espriden sonrasında Arthur silahını çıkartır ve Murray Franklin’i suratında vurur.

Joker’in akıllara kazınan sahnelerini ve sözlerini derlediğimiz listemizin sonuna geldik. Sizin aklınıza kazınan başka bir replik ya da sahne var ise yorum yazarak bizimle paylaşırsanız seviniriz.