BMW, Niçin Bir çok Modelinde Hofmeister Kıvrımı’nı Kullanıyor?

BMW modellerinin tasarımları değişik değişik olsa da çoğunun ortak bir yanı var. O da arka kapının köşesinde yer edinen ‘Hofmeister Kıvrımı’.
Alman üretici, 1961’den bu yana neredeyse her modelinde bu tasarım anlayışını koruyor. Tıpkı ön taraftaki böbrek ızgaraları benzer biçimde.
Peki BMW niçin ısrarla bu Hofmeister Kıvrımı’nı kullanıyor? Otomobiller için bir pozitif yanları var mı? En başından başlayarak inceleyelim.
Hofmeister Kıvrımı, ilk kez 1961 senesinde üretilen BMW 3200 CS ve BMW 1500 modellerinde kullanıldı.
Bu iki otomobil, Frankfurt am Main’da düzenlenen IAA’da (Internasyonal Otomobil Fuarı) tanıtıldı. BMW’nin yorumuna bakılırsa de, Hofmeister Kıvrımı yeni bir BMW tasarım dilinin başlangıcı oldu.
Kıvrım, seneler içinde BMW’nin karakteristik bir tasarım özelliği hâline geldi.

Marka, bu kıvrıma arka yan camın alt kısmında, C sütununun üst kısmında konumlandırıyor. Kıvrım, adını BMW’nin 1950’li yıllardaki baş tasarımcısı Wilhelm Hofmeister’den alıyor. Hofmeister, yukarıda da bahsettiğimiz benzer biçimde bu tasarımı ilk kez 1961 senesinde BMW 1500 modelinde kullanıyor.
BMW, seneler içinde değişik tasarımlı araçlar sunsa bile, hatta bu araçlarda bazılarına fazlaca acayip gelen böbrek ızgaralar kullanılsa bile Hofmeister Kıvrımı’nı hep korudu.

Şu sebeple bu aslına bakarsak BMW’nin mühendislik felsefesini simgeliyordu. Kısaca bilhassa BMW denince akla gelen arkadan itişli araçların da bir simgesiydi. Kıvrımın arabanın tasarımına katmış olduğu dinamizm, bu araçlardaki gücü ve performansını yansıtıyordu.
Doğal ki kıvrımın kullanılmasının sebebi bir tek güzel duyu değildi. BMW tasarım ekibinden David Carp ”Kıvrım yardımıyla C sütununun önüne ek bir cam entegre edilmeden kapıda daha geniş bir yan cam alanı oluşuyor. Bununla birlikte dinamik bir görüntü sağlıyor. Kısaca otomobiller için güzel duyu kaybı yaratmadan daha sağlam bir görünüm’’ diyerek Hofmeister Kıvrımı’nın işlevini de özetliyor.
Peki marka bu kıvrımı kullanmaya devam edecek mi?
Bu aşamada gene Carp’a kulak veriyoruz. Carp’ın düşüncesine bakılırsa kıvrımın gelişiminin bir sınırı yok. Ona bakılırsa Hofmeister Kıvrımı, gelişerek ve tekrardan yorumlanarak kullanılmaya devam edecek. Kısaca BMW’nin modellerindeki yerini korusa bile, değişik versiyonlarını görecek gibiyiz.



