ChatGPT Kod Yazabiliyor Diye Yazılım Öğrenmek Saçmalık mı?

50’li yıllarda meşhur matematikçi Alan Turing “Can machines think?” şu demek oluyor ki “Makineler düşünebilir mi?” sorusuna makalesinde yer verdi. Günümüzde ise oldukça ileri düzey suni zeka uygulamaları mevcut. İnsanları tedirgin eden ChatGPT de bunlardan bir tanesi.
Her dönem suni zeka terimi oldukça yanlış anlaşıldı. Bunun sebebi ise beklentilerin oldukça yüksek olması. Şu an günümüzde insanoğlu “suni zeka yazılımcılar dahil olmak suretiyle bir çok insanı işi olmayan bırakacak”, “insanlığın sonu yakında suni zeka yüzünden gelecek” şeklinde yorumlarda bulunuyor.
Haydi dönem dönem ortaya atılan suni zeka uygulamalarını inceleyelim ve bu probleminin cevabına ulaşalım. Yazılım eğitimleri veren biri olarak düşüncelerim şu şekilde:
1950-1980 içinde simgesel suni zeka vardı. Suni zeka altın çağını bu zamanda yaşadı.
İlk suni zeka uygulamalarından bir tanesi şüphesiz her insanın oynadığı satranç oyunudur. O dönemde bilgisayar üstünden bilgisayara karşı satranç oynanması ve bilgisayarın size karşı hamlede bulunması suni zeka olarak adlandırıldı.
Sadece, bu durum daha sonradan anlaşıldı ki bilgisayarın size karşı satranç oynaması suni zeka değildir. Sebebi ise oldukça anlaşılır. Oyunu oluşturanlar, aslen her bir problemi ve hamleyi fonksiyonlarla kodlamıştı. Her bir oyun hamlesinin yazılım diliyle kodlanması suni zeka değildir.
1980-2000 arası simgesel suni zekanın anlaşılması yüzünden her insanın hevesi kırıldı. Bu dönem de fazlaca fazla suni zeka mevzularına yoğunlaşılmadı.
Bu dönem de insanların umudunu ve hevesini yitirmesi sebebiyle suni zeka kış çağını yaşadı diyebiliriz. Çalışmalara ve geliştirmelere bu zamanda pek rastlanılmadı.
Sadece 1950-1980 döneminde popüler olması ve 80’lerden sonrasında sinema dünyasının gelişmesiyle beraber bazı popüler filmler çekildi. Terminatör filmi de bunlardan birisidir.
Günümüzü incelediğimizde durum oldukça değişik. 2000’den sonrası geliştirilen projeler hem tedirgin etti hem de endişelendirdi.
Günümüze baktığımızda suni zekanın alt alanları olan makine öğrenmesi ve derin öğrenme kavramları her geçen gün geliştirildi. Bu da otonom kelimesini ilgi odağı yapmış oldu. Peki nedir bu “otonom” kelimesi?
Otonom sözcüğü, insanoğlunun düşünsel faaliyetlerini elektronik sistemlere uygulayabilmesi olarak tanımlanabilir. Günümümüzde meydana getirilen bazı atılımlar;
- Neredeyse insan seviyesinde görüntü sınıflama,
- Neredeyse insan seviyesinde ses tanıma,
- Neredeyse insan seviyesinde videodaki sesleri metne yazma ve
- Neredeyse insan seviyesinde sorulan sorulara yanıt verme de üst noktalar ulaşıldı.
Suni zeka yazılımcılar dahil birçok meslek grubunu işi olmayan bırakabilir sadece kısa sürede mümkün değil.

Her ne kadar suni zeka neredeyse insan seviyesinde görevler yapabilse de şu anda yaptıkları halen insan seviyesinde değildir. Mesela ChatGPT, suni zekanın pekiştirmeli öğrenme mevzusundan yararlanıyor. Şu anki yaptığına bakacak olursak, aslen insan davranışından esinleniyor.
Bu sebeple, kullandığımız yapılara dikkat edelim. “Benzer biçimde” edatı benzer durumları ve “ilham almak” fiili ise bir şeyden dolayı çağrışımda bulunmak olarak açıklanabilir. Benzemek ve ilham almak şu an için suni zekanın esas mevzusu. Doğrusu, şu anda geliştirilen suni zeka sistemleri insan beyninden daha parlak zeka değildir.
Meşhur derin öğrenme kütüphanesi yaratıcısı olan François Chollet, “Bilhassa insan seviyesine yakın zekadan konuşulmaya başlanması o kadar da ciddiye alınmamalıdır.” diyor. Bilmenizi isterim ki bahsettiğimiz bu şahıs, birçok suni zeka modellerinin oluşmasına katkı elde etmiş ve modelleri geliştirmiştir.
Suni zeka modelleri insan beyni benzer biçimde çalışmıyor. Bu durumu tersleyen bilimsel kanıtlar da yok.
Suni zekanın insan seviyesine yakın görevleri yapabilmesi, insan beyni benzer biçimde çalmış olduğu anlamına gelmemelidir. Meydana getirilen araştırmalarda bununla ilgili bir bilimsel kanıt yoktur.
İçiniz rahat olsun. Halen dünya üstündeki en parlak zeka varlık insandır. Eğer bir insan kendisini ne kadar geliştirirse, geliştirdiği mevzuda da o denli deneyimli olur ve iş bulma potansiyeli oldukça yüksektir. Bilmenizi isterim ki suni zeka modellerinin temellerini atanlar insandır.
OpenAI firmasının sunmuş olduğu yeni ve ileri düzey GPT-4 suni zeka modeli belirli alanlara yönelik.

Çoğumuz ChatGPT’yi kullandığımızda oldukça etkilendik ve tedirgin olduk. OpenAI’da anlamış olacak ki daha gelişmiş ve ücretli sürüm olan GPT-4’ü piyasaya çıkarttı.
Şüphesiz GPT-4 modeli önceki modellerden daha iyi. Sadece, GPT-4’ün oluşturulma hedefi de belirli bir alana yönelik. Bilhassa odaklanılan alanlar ise şarkı besteleme, metin düzenleme, film senaristliği yazma, bilimsel nitelikli yazı oluşturma, kodlama ve kullanıcının yazı stilini öğrenme. Mesela GPT-4 modeliyle yazıştınız. Belli bir yazışmadan sonrasında sizin yazı stilinizi öğrenecek ve sizin stilinizle size geri yanıt verecek. Şaşırtıcı değil mi? Bizce de o şekilde.
Suni zeka modellerini geliştirenler, halen suni zekanın insandan daha iyi olacağını düşünmüyor. Ek olarak, yazılım öğrenmek de saçma değil.

Artık sorumuzun cevabına odaklanalım. Yazılım öğrenmek şu an ve sonraki 50 yıl için asla gereksiz ve saçma değildir. Bu da suni zeka modellerini oluşturan mühendisler tarafınca açıkça belirtiliyor.
Şunu da bilmekte yarar var. Suni zeka modelleri, bilhassa ChatGPT benzer biçimde uygulamalar hem çökebilir hem güvenlik zafiyeti verebilir hem de yüksek enerji tüketirler.
Bir suni zeka sisteminin yazılım ve öteki alanları yok edebilmesi için, ilk olarak insandan parlak zeka olmasından daha fazlaca şirketlere kar ettirmesi gerekir. Bugün insan ile kıyaslanan sistemler bir stadyum büyüklüğünde sunuculardan oluşuyor ve buna karşın fazlaca fazla hata yapmış olup, fazlaca fazla enerji tüketiyorlar. GPT-3.5 sürümünü kullandığınız da bir kod projesinde averaj 35-40 hata yapar iken, GPT-4 de bu hata sayısı 5-15 aralığında. Kısa sürede da GPT-5 modelinin geleceği konuşuluyor.
Her yazılım geliştiricisi, eğer kendini yeni sistem ve teknolojilere adapte etmezse işi olmayan kalmaya mahkumdur.

Yazılım geliştiricisinin en büyük sıkıntısı sektörün devamlı kendini geliştiriyor olması. Bugün ChatGPT ve GPT-4 var. Kısa sürede GPT-5 çıkacak ve yeni suni zeka modelleri de devamlı artacak.
Eğer bir yazılımcı kendisini devamlı bir halde geliştirmez ise gelişen teknolojiye ayak uyduramaz ve işi olmayan kalma sıkıntısıyla karşı karşıya kalır. Bir yazılım eğitmeni olarak tavsiyem, kendinizi devamlı geliştirin.



