DualSense Tüm Zamanların En İyi Oyun Kontrolcüsü mü?

Oyun konsollarının zamanı, 1970’lü yıllara dayanıyor. Süre devamlı olarak ilerledikçe, her şey ile beraber değişen teknolojinin de gelişimine tanık olduk. Bu süreç içinde Atari ve SEGA benzer biçimde efsaneleşmiş şirketlerin konsol piyasasını terk edişini dahi görmüş olsak da; Nintendo, PlayStation ve Xbox benzer biçimde devlerin yükselişleriyle karşılaştık.

Biz de bugünkü yazımızda; nostaljiyi değil, günümüz teknolojisini ve imkanlarını ele alarak PlayStation’ın DualSense kontrolcüsüne göz atacağız. Rakiplerinin aksine PlayStation 5 ile beraber ciddi bir kontrolcü değişikliğine giden Sony, gelmiş geçmiş en iyi kontrolcüyü üretmiş olabilir. O hâlde gelin, yazımıza geçelim.

DualSense hakkında en oldukça merak edilenler:

DualShock 4’ün varisi: PlayStation 4 kontrolcüsünün yerini tutabildi mi?

Sony’nin PlayStation 4 konsollarının 110 milyondan daha çok satarak ciddi bir satış başarısı yakaladığını ve dünya genelinde en popüler markalardan bir tanesi bulunduğunu varsayacak olursak; geçtiğimiz neslin kontrolcüsü olan DualShock 4’ün de ciddi anlamda popüler bulunduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Firmalar kimi zaman, popüler ve sevilen bir ürünü oldukça daha iyi bir seviyeye getirmeye çalışırken daha azca risk almayı tercih edebiliyor.

Mesela: Microsoft, geçtiğimiz nesil oldukça başarı göstermiş bulunan Xbox kontrolcüsüne minik dokunuşlar yaparak yeni nesil konsollarına uyarlamayı tercih etti. Sony tarafı, tam aksine kontrolcünün tasarımını ve desteklemekte olduğu teknolojileri oldukça daha geliştirerek, yenilikçi bir yaklaşım sergiledi. PlayStation 5 ile beraber piyasaya sunulan DualSense, neredeyse tüm oyuncular tarafınca pozitif karşılandı ve oldukça popüler bir hâl alarak DualShock 4’ün mirasını başarıyla devraldı.

Oyun deneyimini bir üste çıkaran nitelikler: Nedir bu DualSense’in ‘eşi olmayan’ özellikleri?

DualSense, PlayStation’ın eski kontrolcüsüne ölçme ile bir tek tasarımsal olarak değil, teknolojik olarak da ciddi bir açıdan öne çıkıyor. Piyasadaki mevcut tüm kontrolcüleri bu yönüyle geride bırakmayı başaran kontrolcü, dokunsal geribildirim ve uyarlanabilir tetikler yardımıyla oldukça daha gerçekçi bir oyun deneyimi sunmayı hedefliyor.

İçerisinde; dâhili bir mikrofon da barındırmakta olan DualSense, DualShock 4’ten tanıdığımız bazı özellikleri de bir üst seviyeye taşıyarak kendisini bir numaralı oyun kontrolcülerinden bir tanesi yapmayı başarıyor. Ek olarak, kontrolcünün dokunmatik yüzeyinin çevresinde bulunan ışıklı çubuk, oyun içindeki eylemlerinize bakılırsa değişim gösterebiliyor. Bazı oyuncular dokunsal geribildirim yada uyarlanabilir tetikler benzer biçimde özelliklerden rahatsız olabiliyor olsa da; eğer bu özelliklerin oynanış deneyiminizi negatif anlamda etkilediğine karar verirseniz, onları istediğiniz vakit kapatarak deneyiminizi kişiselleştirebiliyorsunuz

Oyunu duymak: Dokunsal geribildirim iyi mi çalışıyor?

Geleneksel motorların yerine gelen dokunsal geribildirim sensörleri, DualSense ile deneyimlemekte olduğunuz herhangi bir oyun içi titreşimi oldukça daha gerçekçi bir hâle getirmeyi başarıyor. Mesela; yürümekte olduğunuz bir yerin kayganlığından, üstünüze çarpan yağmur damlalarını hissetmeye kadar. Oyun içi eylemlerimize bakılırsa değişim göstermekte olan bu dinamik titreşimler, destekleyen oyunlarda; çevreden gelebilecek olan her şeyin hissini ele taşıyabileceği mevzusunda oldukça iddialı.

DualSense’in en sevilen özelliklerinden bir tanesi olan dokunsal geribildirim, Sony’nin PlayStation 5 ile beraber yüklenmiş olarak sunmuş olduğu Astro’s Playroom vasıtasıyla, yapabileceklerini tam anlamıyla oyuncuya deneyimletiyor.

Nişancı oyunlarının gözdesi: Uyarlanabilir tetikler iyi mi çalışıyor?

Bilhassa Call of Duty benzer biçimde birinci kişi nişancı oyunlarının hikâye tarafında oldukça etkili benzer biçimde görünen uyarlanabilir tetikler, oyun içinde çevreniz ile iletişime geçtiğinizde değişik seviyelerde güç ve gerilim vererek, oyun sırasındaki eylemlerinizi hissetmenize destek oluyor. Mesela: Call of Duty benzer biçimde bir oyunda pompalı bir tüfek kullanıyorsanız, kontrolcünüzün tetiği bu silaha bakılırsa sertleşecek ve gerçekçi bir geri tepme efektiyle beraber ateş etmenize olanak elde edecektir.

Nişancı oyunlarından örnek vermiş olsak da uyarlanabilir tetiklerin etkili olduğu tek mevzu kesinlikle bu değil. Aynı örneği; hızla gitmekte olan bir arabanın frenine basarken de düşünebilir ve hatta, Death Stranding’de ağır bir kargo yolculuğundayken dengenizi sağlamak için tetiklere basarken de düşünebilirsiniz. Uzun lafın kısası, oyun içindeki eylemlerinizi fizyolojik olarak hissetmeniz mümkün.

Xbox’ın da kuvvetli bir kozu var: DualSense’in en büyük rakibi kim?

Daha oldukça rekabetçi ve birinci kişi nişancı oyuncuları için üretilmiş olan Xbox Elite Controller Series 2, oyun dünyasındaki en kaliteli kontrolcülerden bir tanesi olsa da fiyatıyla da dudak uçuklatıyor. Vatanımızda, averaj 3699 TL’den satılmakta olan Xbox Elite Controller Series 2, standart DualSense ve Xbox kontrolcülerini fiyat olarak neredeyse üçe katlamayı başarıyor.

‘’Peki, fiyat niçin bu kadar yüksek? Özelliği ne bunun?’’ sorularınızı duyar gibiyiz. Xbox Elite Controller Series 2, standart kontrolcülere nazaran daha yüksek bütçeli bir ürün olduğundan; araç-gereç kalitesi mevzusunda oldukça üst düzey bir ürün.

Ek olarak; tazyik ayarlı denetim çubukları, daha kısa tetik kilitleri, elinizi çevreleyen kauçuk yüzey ve tekrardan ele alınmış bileşenler ile beraber oyuncuya oldukça çeşitli bir kişiselleştirme seçeneği de sunuyor. Kendi hususi çantası ve parçaları ile beraber gelen kontrolcü, her oyuncunun kendi örneksiz deneyimini yaratmasına olanak sağlıyor.

Averaj 40 saate varan oynanış süresiyle beraber kendi hususi şarj istasyonunu da içeren kontrolcü, araç-gereç kalitesi de dâhil olmak suretiyle birçok yönden DualSense’den daha iyi (Neredeyse üç kat daha pahalı bulunduğunu göz önünde bulundurmak gerek) olsa da, teknolojik özellikler bakımından hâlen bir hâyli peşinde kalıyor.

Gelelim sonuca: DualSense gelmiş geçmiş en iyi kontrolcü olmayı başarıyor mu?

Sony’nin DualSense kontrolcüsünün teknolojik anlamda ve içinde barındırmakta olduğu yenilikler bakımından gelmiş geçmiş en iyi kontrolcü bulunduğunu kabul edebiliriz. Dokunsal geribildirim ve adaptif tetiklerin yanı sıra; birçok teknolojik özelliğiyle öne çıkan kontrolcü, içinde barındırdığı yenilikçi yaklaşım bakımından en iyisi olmayı başarıyor.

Kontrolcünün tutuş hissiyatı, elinizi tamamen kavraması ve onu tutarken aldığınız keyif benzer biçimde deneyimler ise tamamen kişisel görüşe dayandığı için bu yönde yorum yapmamız pek mümkün değil. Her kullanıcının el yapısı farklıdır. Bu da, değişik konsollardaki değişik kontrolcüleri o kullanıcı için en iyisi yapabilir.

PlayStation’ın oldukça iddialı olduğu bir mevzu olan DualSense, içinde barındırdığı özellikler ile öteki kontrolcülere de esin olacağını belirtelim. Xbox’ın başkanı Phil Spencer, PlayStation’ın DualSense kontrolcüsünden bahsederken, ileride kendi kontrolcülerine eklenecek olan özelliklerde esin alabileceklerini öne sürmüştü.

An itibariyle yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Netice olarak; PlayStation’ın DualSense kontrolcüsünün teknolojik bakımdan gelmiş geçmiş en iyi kontrolcü bulunduğunu kabul edebiliriz. Araç-gereç kalitesi ve kişiselleştirilebilir tecrübe benzer biçimde özelliklerde Xbox Elite Controller Series 2’nin peşinde kalıyor olsa da, 1149 TL’lik bir ürün ile 3699 TL’lik bir ürünün bütçesini kıyaslamanın pek de mânâsı olmadığını belirtmekte yarar var. Peki sizce DualSense en iyi kontrolcü olmayı başarıyor mu? Sizin favori kontrolcünüz hangisi? Yorumlarda merakla bekliyoruz.