Eski Metin2 Oyuncularının Görünce Gözleri Dolacak 11 Şey

Mart 2005 tarihinde çıkışını icra eden efsaneleşmiş MMORPG oyunu Metin2, bilhassa devletimizde zamanında büyük bir popülerlik yakalamıştı. Şu an hakları Gameforge’un elinde olan oyun, oyunculara hizmet vermeye devam ediyor. Oynaması tamamen parasız olan Metin2, içinde yoğun içerik barındıran mühim bir MMORPG oyunu diyebiliriz. Eşyalar, NPC karakterler, pazarlar, savaşlar, öykü görevleri, düzey görevleri ve daha oldukca fazlası bu oyunda yer almakta.

Her ne kadar zamanının popüler bir yapımı olsa da birçok oyuncu, eski Metin2’nin özlendiğini ve oldukca daha iyi bulunduğunu düşünüyor. Hepimizin anılarında mühim bir yere haiz olan Metin2 ile ilgili hafızalarımızda birçok detay bulunmakta.

Eski Metin2 oyuncularının görünce gözlerinin dolacağı 11 şey:

Demirci

Bolca aksiyonlu köy baskınları

Pazarlar ve gülünç adları

Dolandırıcılar ve hileciler

At Madalyonu ve Maymun Zindanı

Efsaneleşmiş lonca savaşları

Müzikler

Dolunay Kılıcı ve Kırmızı Demir Pala

Boss savaşları

Nefes kesici düellolar

Beceri geliştirmeleri

”Tam alın terini silerken.” Bol miktarda item yakan Demirci:

Metin2 oyuncularından en oldukca tepki alan NPC karakter demircimiz olsa gerek. Kaslı mı kaslı demirci abimiz azca oyuncunun canını yakmadı. Ne Dolunaylar, ne zırhlar + basarken kaybedildi ve kahroldu. Eşyalarımızın düzey atlamasını elde eden + sistemi oyunda oldukça önemliydi. Düzey atlatılan bir eşyanın hem kıymeti hem de gücü oldukça artıyordu ve en ucuz düzey basma yöntemi demirciyi kullanmaktı.

İki kere hayıra sonrasında evete, tam alın terini silerken vs. derken denemediğimiz taktik kalmadı fakat eninde sonunda çoğumuz burada eşyalarını yaktı. Demirci abimizden + basma sürecinde eşya yakan eski metin2 oyuncularının şu an gözleri doldu bile.

Baskın zamanı! Bolca aksiyonlu köy baskınları:

Toplanıp köy baskınına gitmek mi? En sevdiğimiz olaylardan birisi de buydu. Oyunda hesabımızı oluşturma sürecinde bayrak seçimi yapmamız gerekiyordu. Mavi, kırmızı ve sarı bayraklarından birin seçip maceraya atılıyorduk. Her bayrağın kendine ilişik birinci köyü oluyordu. Ikimiz de karşı bayraklara abilerimizi, ablalarımızı toplayıp baskına gidiyorduk. Ne kavgalar ne heyecanlı baskınlar yaşadık. Gerektiğinde de savunmasını biliyorduk.

Bir de tek bir köyde tüm bayrakların toplandığı oluyordu. Aslolan kaos bu şekilde oluşuyordu. Ortak bölgelerde karşı bayraktan birini gördüğümüzde ise affetmiyorduk. Görevi, düzey atlamayı bırakarak, karşı bayrağa ölümünesaldırıyorduk. Ne güzel günlerdi 🙂

Depocu şişman, almayan pişman! Pazarlar ve gülünç adları:

Köylerin merkezlerinde dolup taşan ve gülmekten yaran gülünç pazarları incelemek favori eğlencelerimizden biriydi. Bilhassa CH1’e girdiğimizde pazar yoğunluğundan bilgisayarımız kasıyordu fakat isimlerine gülmekten bu problemi görmüyorduk bile.

‘’Depocu şişman almayan pişman’’, ‘’Pc’de yokum itemler lokum’’, ‘’Yanımdaki kazık, parana yazık’’ ve daha bir sürü gülünç, gülmece anlayışı yüksek pazar adları koyuyorduk yada görüyorduk. 1 yang’a item satacağını söyleyip herkesi depo arkasına toplayıp kandıran oyuncuları da unutmadık. En büyük pazar şakalarından birisi de buydu.

”Kardeşim item kopyalama öğreteyim mi?”. Dolandırıcılar ve hileciler:

Metin2 itemlerini yalnız demircide kaybetmedik. Dolandırıcıların ve hileciler yüzünden de item kaybettiğimiz illa olmuştur. İtem kopyalama yöntemi bulduğunu iddia ederek tecim sekmesinde hile açarak eşyanızı siz onaylamadan kendine çeken, size verdiği +5 zırhı hile ile +9 benzer biçimde gösteren hileciler bile vardı zamanında. Oldukca kandırıldık, oldukca dolandırıldık fakat şimdi o günleri bile özlüyoruz.

O madalyon düşecek! At Madalyonu ve Maymun Zindanı:

Metin2’de atlar şüphesiz oldukca mühim bir yere haiz. 25 seviyeye gelen her oyuncu at sahibi olabilmek için Seyis abimize danışıyordu. At görevleri için de sizden at madalyonu isteniyordu. Bu eşyayı Maymun Zindanı isminde olan zindandan düşürebiliyorduk. Bazılarımız girmiş olduğu ilk otuz dakikada madalyonunu düşürüp at görevlerini başlatıyordu.

Çoğunluk ve şanssız kesim ise zindanda kim bilir günlerini harcamış fakat o madalyonu düşürememiştir. O madalyon düşürme sürecindeki stres ve coşku paha biçilemez derecedeydi. Düşürdükten sonraki o mutluluk ise bambaşkaydı.

“xKRALTR gel kardeşim şuraya!” Efsaneleşmiş lonca savaşları:

Geldik Metin2 oyuncularının en heyecanlanmış olduğu detaya. Loncalar oyunun eğer olmazsa olmazlarıydı. Her lonca sunucudaki en iyi Lonca olmak için çabalar, savaşlara girer, sağlam oyuncuları toplardı. Heyecanın zirve noktası ise iki değişik loncanın yüzlerce oyuncuyla beraber hususi bir Lonca savaşı haritasında meydan muharebesine girmesiydi. Lonca savaşı öncesi tüm hazırlıklar yapılır, itemler tamamlanır ve kabiliyetler geliştirilirdi. O gün vardığında ise bilhassa meşhur loncalar savaşıyorsa tüm sunucu o savaşı izlerdi.

Bilgisayarlar kasar, yeteneklerin havada uçuştuğu bir kaos ortamı oluşurdu. Eğer bir loncaya üyeyseniz atınız rengi de değişirdi ve Lonca sahibinin atı da kendine hususi bir renge haiz olurdu. Lonca savaşları bizim için oldukca değerliydi. Lonca savaşlarının ne kadar heyecanlı geçtiğini fark etmek istiyorsanız ‘’xkraltr gel kardeşim şuraya’’ repliğiyle meşhur üstteki videoyu seyredebilirsiniz.

Tüyler diken! Müzikler:

Metin2 müzikleri denince tüm akan sular durur. Kim bilir bir MMORPG oyununda gördüğümüz en iyi müziklere haiz olan Metin2, her bölgeye ilişik hususi müzikleriyle oyuncuların gönlünde taht oluşturmayı başarmıştı. Bugün hala müzikleri duyduğumuzda o bölgeler aklımıza geliyor. Bilhassa Enter The East adlı birinci köy müziği en popüler müzikler içinde yerini alıyor.

Sabahlara kadar düşürmeye çalıştığımız Dolunay Kılıcı ve Kırmızı Demir Pala:

Metin2’de en popüler eşyalardan söz etmeye geldi sıra. Dolunay Kılıcı ve KDP olarak malum Kırmızı Demir Pala, sunmuş olduğu extra averaj zarar ve beceri hasarı benzer biçimde özelliklerle oyuncuların kullanmak istediği sadece zor bulunan hücum eşyalarıydı. Birçok değişik belirli slottan düşen dolunay kılıcı ve kırmızı demir palayı düşürmek için günlerini harcayan pek oldukca oyuncu olmuştur.

Güç bela düşürülen dolunay için yırtıcı uzman keserken yanınıza başka birisinin gelip sizden çalmaya emek harcaması da büyük stres yaratıyordu. Hele bu tarz şeyleri + basarken ortaya çıkan stres ve coşku oldukca fazlaydı. Yanmasın diye azca kutsama kağıdı harcamadık.

Grupları toplayın boss kesmeye gidiyoruz! Boss savaşları:

Oyunun en mühim vakalarından birisi de sıkıntılı boss savaşlarıydı. Loncadan üyeler ve dostlar toplanır grup oluşturulur, şamanlar hazırlanmış olur gerekirse dönüşüm küreleri kullanılır ve boss savaşlarına gidilirdi. Şeytan kulesi, çöl, sürgün mağarası benzer biçimde pek oldukca bölgenin kendine ilişik kuvvetli bossları vardı.

Bunlardan en popüleri şeytan kulesinin bossu Azrail’di. Bosstan düşen Azrail Sandığı’nın içinden de oldukça mühim eşyalar çıkabiliyordu. Bu sandıkları açarken yerimizde duramıyorduk. Oldukça büyük bir dayanışma sonrası değişik bölgelerin değişik bossları ile savaşıp ödülümüzü alıyorduk.

”Ws gel kardeş!” Nefes kesici düellolar:

Versus, vs, ya da ws olarak adlandırılan düellolar Metin2’nin eğer olmazsa olmazlarıydı. Kendimizden üst seviyelerle düello deneyip yenmeye çalışırdık yada düşüklerle vs atıp onları yenerek ne kadar kuvvetli olduğumuzu onlara gösterirdik. İç itemler, karakterler, derslik seçimleri, kabiliyetler derken oldukça değişik hususları çözümleme edip en iyi düelloyu atmaya çalışırdık.

İksirli yada iksirsiz değişik türde düello çeşitleri kurup kendi aramızda eğleniyorduk. Arkadaşlarımızı yada tanımadığımız öteki oyuncuları ‘’Gel ws’’ diye azca çağırmadık 🙂

”O skill P olacak!” : Beceri geliştirmeleri:

Oyunda her karakterin derslik çeşitlerine gore emsalsiz kabiliyetleri var ve bu kabiliyetler geliştirilebiliyor. İlk başta düzey puanlarıyla M1 yaptığımız kabiliyetleri sonrasında metinlerden düşürdüğümüz yada pazarlardan satın aldığımız beceri kitapları ile G seviyesinde çıkarmaya çalışıyorduk. Eğitim başarısız olduğunda o denli emeğimizin ve paramızın gittiğine üzülüyorduk.

En zor işlem ise aşırı pahalı ve kıymetli olan Ruh Taşı ile G’den P seviyesine getirmede başlıyordu. Ruh taşlarını kullanırken karakterr derecemiz zalime kadar düşebiliyordu ve zen fasulyesi kullanarak bunu engellemeye çalışıyorduk. Sırf bu süreçte kahraman karakter derecesinden zalime kadar düşebiliyorduk ve bu oldukca sıkıntılıydı. Sonunda kabiliyetlerimiz P olduğunda büyük bir mutluluk sarıyordu etrafımızı orası ayrı 🙂

Metin2 ile ilgili eski oyuncuların gözlerini dolduracak detaylara yer verdiğimiz yazımızın sonuna geldik. Normal olarak unuttuğumuz yada yer veremediğimiz pek oldukca detay olabilir. Bu bilgileri da sizler yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz. Eski metin2 oyuncuları kendilerini yorumlar kısmında belirtsin.