Frank Sheeran Kimdir? Gerçek Yaşam Hikayesi

2019 yılı Netflix yapımı The Irishman filmi, usta yönetmen Scorsese imzalı olması ve usta oyuncu ekibiyle dikkat çekmiş olsa da anlattığı gerçek yaşam hikayesi oldukça daha ilgi çekiciydi. Uzun seneler mafya tetikçiliği meydana getiren ve filmimizde Robert de Niro tarafınca canlandırılan Frank Sheeran kimdir gelin yakından bakalım.
İlk kez 2019 yılının Eylül ayında New York Film Festivali’nde gösterime giren Netflix filmi The Irishman filminin yönetmen koltuğunda gerçek bir usta olan Martin Scorsese bulunuyor ve oyuncu kadrosunda ise Robert De Niro, Al Pacino, Joe Pesci şeklinde usta oyuncular yer ediniyor. Bu filmi benzersiz kılan ise hakkaten yaşamış ve uzun seneler mafya tetikçisi olarak çalışmış Frank Sheeran’ın yaşamını anlatılıyor olması.
Bir İkinci Dünya Savaşı gazisi olarak eve döndükten sonrasında ansızın karanlık işlere bulaşan ve bu işleri sevmiş olarak uzun seneler devam eden Frank Sheeran, ölümüne yakın verdiği bir röportajda her şeyi itiraf etmiş ve bu itiraflarından oluşan kitap The Irishman filmine mevzu olmuştur. Gelin ilkin bilmeyenler için filmin mevzusuna bir bakalım ve peşinden filmimizde başarıyla anlatılan Frank Sheeran isminin hayatına göz atalım.
The Irishman filminin mevzusu:
- Yıl: 2019
- Tür: Kabahat, Yaşam öyküsü, Dram
- Yönetmen: Martin Scorsese
- Oyuncular: Robert De Niro, Al Pacino, Joe Pesci
- IMDb: 7.8
Uzun seneler Bufalino kabahat ailesinin sadık bir üyesi olan Frank Sheeran’ın yaşamının anlatıldığı The Irishman filmimizde, adım adım bir sendika başkanının öldürülmesine giden hikayeyi izliyoruz. Pek oldukça geri dönüş sahnesi ile ilerleyen film süresince mafyanın gizli saklı dünyasının sırlarından bazıları gün yüzüne çıkıyor.
Yüzlerce gün savaşmış bir gazi, Frank Sheeran:
The Irishman filmimizde anlatılan mafya tetikçisi Frank Sheeran, 25 Ekim 1920 tarihinde ABD Birleşik Devletleri’nin New Jersey eyaletinde dünyaya geldi. Sheeran ailesi İrlanda göçmeni, katolik ve işçi sınıfındaydı. Maddi zorluklar içinde Philadelphia’da büyüyen Frank, İkinci Dünya Savaşı başlayınca orduya yazıldı.
1941 senesinde ABD ordusunda katılan Frank Sheeran, Pearl Harbor sonrası yaşanmış olan yoğun çatışmaların ortasında kaldı. Sicilya işgali, Bulge Savaşı ve Almanya işgali şeklinde pek oldukça mühim olayın ortasında olan Frank, tam 411 gün süresince savaştı. Düzgüsel bir askerin harpte geçirdiği sürenin 100 gün bulunduğunu düşünürsek bu durumun Frank üstündeki negatif tesirini anlamış oluruz.
Savaştan dönen bir asker ne yapar?

Yüzlerce gün savaştıktan sonrasında 1945 senesinde terhis olup eve dönen Frank Sheeran evliliğe ilk adımını attı ve bir kamyon şoförü olarak işe başladı. Cenk travması yaşayan bir gazi olarak şiddete meyilliydi. Bir kaza sonrası iki adamı öldüresiye döverek ilk suçunu işlemiş oldu. Devamı süratli geldi.
Bir kamyon şoförü olarak oldukça fazla para kazanamayan Frank Sheeran, kazancını birazcık arttırmak için bölgenin mahalli tefecileriyle çalışmaya başladı. Yaşamını değiştiren vaka ise 1955 senesinde yaşandı. Pennsylvania eyaletinin önde gelen kabahat patronu Russell Bufalino ile tanışan Frank, o andan itibaren mafya için mühim ‘işler’ hayata geçirmeye başladı.
Hem mafya hem sendika üyesi:

Bufalino ailesi için çalışmaya başlamış olan Frank Sheeran, bununla beraber International Brotherhood of Teamsters adlı bir işçi sendikasının da üyesi hatta sözü geçen liderlerinden biriydi. Sendika lideri Jimmy Hoffa ile yakın ilişkileri vardı ve onun için de rakip sendikalara karşı bazı ‘işler’ yapıyordu.
Pek oldukça kişiye bakılırsa Jimmy Hoffa, Frank’in mühim bir akıl hocasıydı. Sadece Hoffa, haraç suçlaması ile tutuklanıp 10 yıl hapse mahkum edilince Frank’in bağlılığı değişti. Bufalino ailesine iyice bağlanan Frank, sendika lideri olarak Hoffa’nın yerine geçen Frank Fitzsimmons ile de yakın ilişkiler kurdu.
Hoffa’yı ‘dışarı çıkar’:

Jimmy Hoffa, 1972 senesinde hapisten çıkmış olduğu süre sendikanın artık eski gücünde olmadığını görmüş oldu. Eski enerjisini tekrardan toparlamak için bazı emekler hayata geçirmeye başladı sadece yeni liderler ve bazı yetkililer Hoffa’nın tekrardan başa geçmesini istemiyorlardı. Bir tetikçi olan Frank Sheeran, Hoffa’yı ‘dışarı çıkarma’ emri aldı.
1975 senesinde Frank Sheeran ile Jimmy Hoffa, Detroit’te bulunan bir evde buluştular. Frank, Hoffa’nın başının arkasına iki kurşun sıkarak onu ‘dışarı çıkardı’. Düzgüsel insanoğlu için epey acımasız olarak görülen bu durum hakkında konuşurken Frank Sheeran, hiçbir şey hissetmediğini söylemiştir.
Frank Sheeran ve kan donduran itirafları:

Frank Sheeran ve yapmış olduğu işler hakkında tüm bu bilgileri, Sheeran’ın avukatı Charles Brandt tarafınca kaleme alınan I Heard You Paint Houses isminde kitabından öğreniyoruz. Esasen The Irishman filmi de bu kitabından uyarlanmıştır. Kitabın adı mafya dilinde insanları öldürdüğünü duydum anlamına gelen evleri boyadığını duydum cümlesinden gelmektedir.
Frank Sheeran, bu kitapta açık bir halde Jimmy Hoffa’yı öldürdüğünü itiraf etmiştir. Sadece tek itirafı bu değildi. Frank, toplamda 25 kişiyi öldürdüğünü söylemiştir. Daha da ilginci, ABD başkanı John F. Kennedy’nin mafya tarafınca öldürüldüğünü ve hatta ölüm silahını bizzat kendisinin seçtiğini söylemiştir.
Frank Sheeran iyi mi öldü?

Mafya dünyasındaki pek oldukça isimden değişik olarak Frank Sheeran, 14 Aralık 2003 tarihinde 83 yaşlarındayken kanser sebebiyle Pennsylvania’da bulunan bir huzurevinde öldü. Onlarca kişinin katili ve bir ihtimal daha nicesinin azmettiricisi olan biri için fazla masum bir son bulunduğunu kabul etmek gerekiyor.
The Irishman filmimizde usta oyuncu Robert de Niro tarafınca canlandırılan mafya tetikçisi Frank Sheeran kimdir sorusunu yanıtladık ve bu tehlikeli sonuç ismin yaşamı hakkında bilmenizde fayda olacak detaylardan bahsettik. Frank Sheeran ve The Irishman filmi hakkında düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.



