iPhone’ların Batarya Kapasitesi Niçin Ufak Olur?

Apple’ın genel olarak tüm cihazlarında düşük değerlere haiz donanımlar kullanıp gene de performansı en üst seviyede iyi mi sunduğunu asla merak ettiniz mi?
Apple’ın teknoloji dünyasındaki trendlerin dışına çıkan ve bir çok süre da yeni trendler oluşturan yöntemler izlediğini biliyoruz. Bir ürün olarak Magic Mouse’u buna en rahat örnek gösterebiliriz. Donanım kısmında ise daha da alışılmadık özellikler kullanıcıları karşılıyor. Bu özellikler teknik bilgiye haiz olmayan kullananların gözünde Apple’ın, havalı olmaya çalışan bir markadan öteye geçememesine sebep oluyor.
Bu kişilerin bakış açısından baktığımızda daha düşük RAM, depolama ve batarya kapasitesine haiz bir telefona fazladan para vermek tamamen mantıksız. Bu içerik de tam olarak bu şekilde düşünen kişilere ışık olacak özellikte. Apple’ı ne övdüğümüz ne de gömdüğümüz bu yazıda daha düşük sayılar verilmesine karşın firmanın ürünlerinde iyi mi yüksek performans sunabildiğini anlatıyoruz.
İşin sırrı optimizasyondan doğan verimlilikte saklı. İyi de bu ne demek?
Android tarafında her ne kadar 8 GB RAM’li ve 256 GB kapasiteli telefonlar görmeye alışsak da bunlara ortak bir yazılım uydurmak mümkün değildir. Her marka kendi arayüzünü geliştirir, kendi -önceden yüklü- uygulamaları telefona dahil eder, kendi hizmetlerini kendi yöntemleriyle sunar.
Bu sayede hepsi Android çatısı altında birleşse de Xiaomi, Samsung, LG, OPPO ve öteki birçok markanın cihazlarında her şey birbirinden değişik olur. Buna performansları, pil ömürleri, ekran kaliteleri ve öteki özellikleri de dahil. Bu yüzden 5.000 mAh kapasitesinde bir bataryaya haiz olan Android bir aygıt, aynı kapasitede olan değişik bir cihazdan daha iyi/fena batarya ömrüne haiz olabilir.
Apple’ın kendini Android’den ayrıştırdığı nokta da tam olarak burada.
Apple, yıl içinde onlarca iOS işletim sistemli aleti değişik markalar vasıtasıyla çıkarmaz, tam aksine bu tarz şeyleri kendi elinde meblağ. Bu sayede optimizasyon ve verimlilik mevzularını kendi donanımına hususi olarak geliştirebilir. Aslına bakarsanız tam olarak yapmış olduğu da bu.
Bundan önceki başlık altında 8 GB RAM ve 256 GB depolama şeklinde değerlerden bahsetmiştik. Bunların kullanıcı gözünde “kuvvetli aygıt” imajı oluşturduğu şüphesiz. Fakat Apple’ın kullandığı, bilhassa de RAM ve batarya değerlerine baktığımızda bu kadar büyüleyici sayılar bizleri karşılamıyor.
Hatta iPhone 14 Pro Max bile yalnız 6 GB RAM ve 4300 mAh kadar bir batarya ile geliyor. Peki orta derslik 8 GB RAM’li bir telefon niçin bu aleti geçemiyor?
Bu sebeple Apple’ın teknolojik ürünlerinde dikkat etmiş olduğu ilk unsur sayılardan oldukça verimlilik. Bir telefon yada bilgisayar ne kadar verimli çalışırsa kaynakları da o denli azca kullanır. Optimizasyon da burada büyük rol oynar. Bakmış olduğunuzda Mac cihazlarında Safari’nin Chrome’a bakılırsa oldukça daha azca kaynak tüketmesinin sebebi de bu optimizasyondur.
Gene bu optimizasyon yardımıyla iPhone’lar, kaynakları verimli kullanarak düşük batarya kapasitelerine haiz olsalar da bir çok Android telefondan uzun bir batarya ömrü sunabilir. Burada araya şunu da eklemek gerekiyor ki Apple, batarya alanında verimlilik devrimini aslolan iPhone 13 ailesiyle gerçekleştirmiş oldu desek yanlış olmaz. Bu yüzden de bu mevzudan bahsettiğimizde kafanızda iPhone 7 yada 8 ailesinden cihazlar canlanmasın.
Android cihazlarda bu seviyede bir optimizasyonu yakalamak, başta bahsettiğimiz sebeplerden dolayı oldukça zor.
Bu normal olarak onların fena olduğu anlamına gelmiyor. Yalnız Apple’ın daha düşük kapasiteyi verimlilik kanalıyla iyi mi telafi ettiğini, hatta telafi etmekle kalmayıp bunun rakiplerinin de önüne geçebilmesini iyi mi mümkün kıldığını gösteriyor.
Bu sayede daha düşük RAM’e karşın akıcı performans, daha düşük batarya kapasitesine karşın de daha uzun pil ömrü sunulabiliyor. Buna benzer denklemleri Apple’ın bilgisayarlarında da görebilirsiniz. Tıpkı Chrome ve Safari örneğinde olduğu şeklinde.
Kaynaklar: Android Authority, iPhone Geeks, Gizchina



