Manuel Vasıta Elektrikliye Dönüştürülebilir mi?
Manuel vitesli bir aracı otomatik vitese çevirebiliyoruz. Peki ya aynı durum elektrikli vasıta de ilgilendiriyor mi?
Birçok insan, bu probleminin yanıtını “hayır” olarak bilse de size bir sır verelim, evet manuel bir aracı elektrikli bir vasıta hâline getirmek mümkün.
Iyi mi olacağını öğrenmek istiyorsanız, sayfayı aşağı doğru kaydırmaya devam edin.
Bir benzinli ya da dizel aracı elektrikliye çevirmek, motorun sökülmesiyle mümkün olabilir.
Aracın kalbi olan motor, egzoz sistemi, yakıt deposu benzer biçimde parçalar çıkarıldıktan sonrasında boşalan alanlara elektrikli bir vasıta için lüzumlu bileşenler doldurularak aslen bu süreç tamamlanır. Bu aşamada en eleştiri adım, elektrik motorunun entegrasyonudur.
Motor, çoğu zaman şanzımanla uyumlu olacak şekilde monte ediliyor, sadece bazı çağdaş dönüşümlerde tekerlek içine yerleştirilen “hub motorlar” da kullanılabilir. Bu motorlar, anlık tork sağlayarak aracın hızlanmasını geleneksel araçlardan daha yumuşak hâle getirecektir.
Sonrasında aracın yakıt deposu işlevini görecek batarya paketleri devreye girer.
Bu bataryalar, çoğu zaman lityum-iyon teknolojisiyle üretiliyor ve aracın altına, bagajına yada motor bölmesine yerleştiriliyor. 40 kWh kapasiteli bir batarya, averaj 150-200 km menzil sunabilir. Fakat bataryaların ağırlığının, aracın dengesini ve süspansiyon sistemini etkileyebileceğini unutmayalım.
Motorun enerjisini yöneten bir denetim ünitesi ve bataryaların şarj-deşarj döngülerini dengeleyen bir batarya yönetim sistemi ise eğer olmazsa olmaz. Bu sistemler, hem performansı artırıyor hem de güvenliği sağlıyor.
Şarj altyapısı da dönüşümde mühim bir rol oynuyor.
Araca Tip 1 yada Tip 2 şarj portu eklenmiş olur ve bataryaların şarj süresi, kapasiteye ve şarj gücüne bağlı olarak değişmiş olur. Sözgelişi, 7 kW’lık bir ev şarj aleti, 40 kWh’lik bir bataryayı ortalama 6 saatte doldurabilir.
Peki bu dönüşüm, bizlere ne kadara patlar?
Dönüşümün maliyeti genel anlamda yurt haricinde 15.000-30.000 dolar içinde değişiyor. Bu fiyat, birazcık da bataryaların kalitesi ve motor gücüyle direkt bir ilişkiye haiz. Sözgelişi yüksek menzil isteyenler için lityum-iyon bataryalar pahalı fakat verimli bir seçenek sunarken, düşük bütçeli projelerde kurşun-asit bataryalar tercih edilebiliyor.
Bu şekilde bir senaryoda ne benzer biçimde zorluklarla karşılaşırız?
Menzil problemi, ihtimaller içinde sorunların başlangıcında geliyor. Dönüştürülmüş araçların bir çok, bilhassa kent haricinde kullanıldığında menzil endişesi yaratabiliyor. Ek olarak bataryalar, aracın ağırlığını %20-30 oranında artırabiliyor. Bu da fren ve süspansiyon sistemlerinin tekrardan ayarlanmasını anlamına geliyor.
Doğal bir de işin içine profesyonellik giriyor. Burada bahsettiğimiz benzer biçimde bu, ansızın karar verip yapılabilecek bir uygulama değil. Aracı dönüştürmenin oldukça ustalaşmış bir süreci kapsadığını unutmamak gerek.
