Mobil Uygulama Geliştirmenin Kolay Bir Yolu da Var: İşte Bilinmesi Gerekenler

Mobil uygulama fikri aklınızı kurcalıyor fakat nereden başlayacağınızı bilmiyor musunuz? Kim bilir senelerdir “Şöyleki bir uygulama olsa kati indirirdim” dediğiniz bir düşünce cebinizde duruyor. Dijital işler hızla büyürken mobil uygulamalar artık yalnızca dev şirketlerin değil, ufak işletmelerin ve bireylerin de radarına girdi. Peki fakat bir mobil uygulama iyi mi yapılır? Süreç ne kadar sürer, hangi teknolojiler kullanılır, maliyeti ne olur?

Bir mobil uygulama fikriniz var fakat yazılım bilginiz yok ya da nereden başlayacağınızı mı kestiremiyorsunuz? Güvenilir olun yalnız değilsiniz. Girişimcilerden ufak işletme sahiplerine kadar birçok şahıs bu imgesel kuruyor fakat bir çok süre sürecin karmaşıklığı göz korkutuyor. Uygulamanızı geliştirmenin en kolay yollarından biri, ustalaşmış bir ajansla çalışmak olabilir. Peki bu noktaya gelene kadar hangi adımları atmalısınız? “Mobil uygulama iyi mi yapılır?” sorusunun yanıtını adım adım derledik.

Mobil uygulama fikrini gerçeğe dönüştürmenin yolları

Kafanızda mükemmel bir uygulama fikri olabilir fakat düşünce tek başına kafi değil. Bu fikrin gerçek bir projeye dönüşmesi için atılacak adımların sırası ve planı doğru kurgulanmalı, her detay evvelinde düşünülmeli.

Hedef kitlenizi belirleyin

Uygulamayı kullanacak kişilerin kim olduğu, tüm sürecin yönünü belirler. Teknolojiye başat bir kitleyle mi konuşulacak yoksa mütevazı çözümler arayanlara mı hitap edilecek? Bu fark; tasarımdan işlevselliğe kadar her detayı etkisinde bırakır. Hedef kitleyi doğru çözümleme etmekte zorlanılıyorsa, kullanıcı araştırmaları mevzusunda deneyimli bir mobil uygulama ajansıyla çalışmak büyük fark yaratabilir.

İş modelinizi tanımlayın

Reklam göstermek mi, abonelik sistemi mi, yoksa uygulama içi satışlar mı? Hangi yol seçilirse seçilsin, gelir modeli en baştan planlanmalı. Bazı uygulamalar direkt kazandırmasa da, marka bilinirliğini artırarak dolaylı yoldan yarar sağlayabilir. Bu süreci daha sıhhatli kurgulamak için, iş modeli mevzusunda deneyimli bir mobil uygulama ajansından destek almak işleri büyük seviyede kolaylaştırır.

Tasarımın enerjisini hafife almayın

Karmaşık menüler, göz yoran renkler ya da karışık bir arayüz, en iyi uygulamayı bile kullanılamaz hâle getirebilir. Oysa mütevazı, anlaşılır ve güzel duyu bir tasarım, ilk bakışta bile itimat verir. Tasarım sürecini ustalaşmış şekilde yönetmek isteniyorsa bu mevzuda deneyimli bir mobil uygulama ajansıyla çalışmak işleri fazlasıyla kolaylaştıracaktır.

Pazar araştırması yapın

Ortada benzer fikirler var mı, kim ne yapıyor, iyi mi sunuyor? Bu tarz şeyleri görmek, fark yaratacak yönleri netleştirmek açısından oldukça kıymetli. Uygulamanın öne çıkacağı yer tam da burada gizli saklı.

Finansmanınızı planlayın

Uygulamanın geliştirme süreci pahalı olabilir. Bu yüzden kişisel bütçenizi, yatırımcı desteğini ya da kitlesel fonlama şeklinde alternatif kaynakları değerlendirin.

Bütçe planı baştan net olmalı

Kodlamadan kontrol aşamasına, lansmandan pazarlamaya kadar her adımın bir maliyeti var. Sürprizlerle karşılaşmamak için en başta neye ne kadar harcanacağı netleştirilmeli.

Kazanç modelini netleştirmek koşul

Gelir sağlamak için değişik yollar var: Uygulama içi reklamlar, abonelik sistemi ya da tek seferlik ödeme şeklinde. Her seçeneğin artıları ve eksileri değişik olduğundan, hedef kesime ve uygulamanın yapısına en uygun modelin ne olduğuna karar vermek mühim.

Fikrinizi koruma altına alın

Bir uygulama fikri değerliyse, onu korumak da koşul. Geliştirme sürecine başlamadan ilkin marka tescili, telif hakkı ve gizlilik sözleşmesi (NDA) şeklinde yasal adımlar göz ardı edilmemeli. Bu sayede hem fikri iyelik güvenceye alınır hem de ileride doğabilecek ihtimaller içinde hak ihlallerinin önüne geçilmiş olur.

Mobil uygulama ajanslarını araştırın

Yazılım bilginiz yoksa ya da bu süreci ustalaşmış destekle yürütmek istiyorsanız, mobil uygulama geliştirme mevzusunda deneyimli ajanslarla çalışmak mantıklı bir tercih olabilir. Sadece her ajans aynı kalitede hizmet vermez. Referanslarına, daha ilkin yapmış olduğu işlere ve sunmuş olduğu hizmet kapsamına ne olursa olsun göz atın. Bir tek tasarım ve kodlama değil, hem de kontrol, bakım ve yayınlama süreçlerinde de size yol gösterecek bir ekip seçmeye itina gösterin.

Doğru mobil uygulama ajansı iyi mi bulunur?

Uygulama fikri netleştiyse ve teknik süreçlere başat bir ekip arayışı başladıysa, sırada en mühim adımlardan biri var: doğru ajansı seçmek. Bu süreçte bir tek “kod yazarız” diyenlerle değil, fikrin gelişimine katkı sunacak, tasarım, kullanıcı deneyimi, kontrol ve yayınlama aşamalarında da hakikaten yol arkadaşı olabilecek ajanslarla ilerlemek gerekiyor. Daha ilkin hangi projelere imza attıkları, startup ruhunu anlayıp anlamadıkları, mobil trendleri ne kadar takip ettikleri ve değişik sektörlerle çalışmış olmaları şeklinde kriterler ajans seçiminde belirleyici olacaktır. Araştırdığınız ajansın bir tek teknik yetkinliği değil; fikirle duygusal bağ kurabilme becerisi de fark yaratacaktır.

Uygulama sürecinde itimat veren bir mobil uygulama ajansı: Neon Apps

Doğru ajansı bulmak, fikrin kaderini belirleyebilecek kadar eleştiri bir aşama. Bir tek teknik becerilere değil, hem de gösterime, iletişime ve süreç yönetimine de bakmak gerekiyor. Geliştirme sürecine ortak olan, fikri sahiplenen ve kullanıcıyı merkeze koyan ajanslar; başarıya giden yolu oldukça daha kolay ve sürdürülebilir hâle getiriyor. Bu yaklaşımı benimseyen ekiplerden biri de Neon Apps.

Bugüne dek 600’den fazla mobil uygulamaya yaşam veren Neon Apps, bu süreci bir tek “yazılım geliştirme” olarak görmeyen ekiplerden biri. Girişimcilere ve kurumsal markalara tasarımdan lansmana kadar her aşamada birlikte rol alan yapısıyla öne çıkıyor. İstanbul ve New York’ta konumlanan ofisleri yardımıyla hem mahalli pazarı iyi tanıyor hem de global ölçekte işlere imza atabiliyor. Kullanıcı odaklı projelere olan yaklaşımı ve trend uygulama çözümlerine verdiği önemle, mobil dünyada sağlam bir yer edinmiş durumda.