Yapay Zeka

“Ölmek İstemiyorum!” Diyecek Kadar Şuur Kazanan Günümüz Suni Zekâsı, Gelecekte Bir Gün Çığrından Çıkıp Hepimizin Sonunu Getirebilir mi?

Suni zeka emek harcamaları ilerledikçe ve yapabileceklerinin sınırları genişledikçe, ‘bu suni zeka bizi bigün öldürecek kati’ tadında konuşmalara daha sık rast gelir olduk. Peki böyle bir durum mümkün mü? Suni zeka insanlığın sonunu getirebilir mi?

Suni zeka, her ne kadar son yıllarda popüler olmuş bir gündem maddesi olsa da aslen uzun bir geçmişi var. Hatta o şekilde ki ‘makineler de düşünebilir mi?’ sorusu, antik Yunan mitlerinde bile kendine yer bulmuş. Bu antik fakat etkisi altına alan düşüncenin gerçeğe dönüşmesini sağlayacak seyahat ise 1950’li yıllarda başlamış.

Şimdilerde ise her yeni günde suni zeka emek harcamaları ile ilgili yeni haberler alıyoruz. Suni zekanın verdiğimiz birkaç kelimeye dayanarak çizdiği sanat eserlerine şaşkınlıkla bakıyoruz, bir ‘insan gibi2 konuşmayı öğrenen suni zekalara şaşkınlık ediyoruz, arabamızı kullanmalarına izin veriyoruz… Suni zeka yaşamımıza dahil oldukça ‘suni zeka tehlikeli mi, hakikaten fena şeyler yapabilir mi, insanlığa isyan edip kötücül planlarla sonumuzu getirebilir mi?” soruları da daha oldukça merak ediliyor…

Başlamadan, kısa ve net bir tanımla suni zekayı hatırlayalım;

Suni zeka, bir bilgisayar sisteminin öğrenme ve problem çözme şeklinde insan benzeri bilişsel işlevleri yansılamak edebilme becerisidir.

Basit bir insanoğlunun yapabileceği oldukça sayıda çeşitli görevleri bir arada gerçekleştirebilecek hiçbir AI olmamasına karşın, bazı AI’lar belirli görevlerde insanlarla eşit seviyede performans sağlayabilir.

Suni zekanın sonumuzu getirip getiremeyeceğini idrak etmek için suni dar zeka ve kuvvetli suni zeka kavramlarını iyi anlamamız gerekiyor

Suni zeka ile ilgili tüm tartışmalar bu iki suni zeka türünün odağında başlıyor. Bu sebeple de suni dar zeka ve kuvvetli suni zeka kavramlarını bilmeden, bu sorulara yanıt bulmak mümkün değil. O yüzden özetlemek gerekirse özetleyelim.

Bilgisayar sisteminin dar kapsamlı olarak tanımlanmış bir görevi tıpkı bir insan şeklinde yerine getirebilme becerisi ‘suni dar zeka’ olarak tanımlanıyor. Günlük hayatta kullandığımız sesli asistanlardan otonom araçlara kadar tüm suni zeka örnekleri bu sınıfa giriyor. İnsanlığın suni zeka çalışmalarında şu an için gelebildiği tepe noktası da burası.

Suni dar zeka ile çalışan Google Asistan’ı ya da Siri’yi düşünün. Verdiği cevaplar ya da sizin için yapmış olduğu şeyler ‘tıpkı bir insan şeklinde‘ bulunduğunu düşündürtse de, aslen dar kapsamlı çeşitli süreçleri koordine ediyor ve öncesinden belirlenmiş bir çerçeve dahilinde kararlar alıyor. Şu demek oluyor ki suni dar zekanın data işleme ve karar mekanizmasında şuur ya da duygular yer almıyor.

Kuvvetli suni zeka ise suni genel zeka ve suni süper zeka olarak iki alt başlıkta inceleniyor.

Suni genel zekaya baktığımızda bilgisayar sisteminin tüm zihinsel görevlerde insanlarla eşit seviyede başarı göstermiş olduğu bir senaryo ile karşılaşıyoruz. Suni genel zeka, ‘‘sorunları çözme, öğrenme ve geleceği planlama kabiliyetine haiz, kendinin bilincinde olan bir bilinci olan” kuramsal bir suni zeka olarak tanımlanıyor.

Şu demek oluyor ki aslen bilim kurgu filmlerinde sık sık karşımıza çıkan ve bilgili düşünceleri ve duyguları olan robotlarda gördüğümüz zeka bu sınıfa üye diyebiliriz. Tüm bu beceriler, söz mevzusu suni genel zekanın yaratıcılık ve hayal gücü şeklinde alanlarda insanlarla aynı düzeyde olacağı ve suni dar zekaya nazaran oldukça daha çok görevi başarıyla yapabileceği anlamına gelir.

Suni süper zeka da tıpkı suni genel zeka şeklinde hemen hemen kuramsal bir suni zeka örneği. Bu senaryoda suni zeka insan beyninin sınırlarını aşıyor ve şimdiye kadar tanımlayamadığımız ‘süper’ bir zekaya ulaşıyor.

Dakikalar içinde mevcud tüm detayları öğrenen, sonrasında gene dakikalar içinde bu tarz şeyleri işleyerek insanlık tarihinde çığır açacak buluşlara imza atan akıl almaz bir zeka örneği düşünün; işte o, suni süper zeka oluyor. Suni süper zeka, bununla beraber teknolojik tekilliği getiriyor. Teknolojik tekillik, insan zekasının önüne geçen suni zekanın insan doğasını ve uygarlığı köktencilik bir halde değiştirmesi olarak ifade ediyor. Bunun, ‘insanlığın en büyük ve son başarısı olacağı’ iddia ediliyor.

Suni zeka ‘insansı robot’ demek değil

Bir arama motoruna suni zeka yazdığınızda karşınıza insansı robotlarla dolu sonuçlar çıkacak. Fakat insansı robotların suni zeka demek olmadığını, hatta filmlerde seyrettiğimiz bu ‘insansı ve akıllı robotların’ hikayenin oldukça ufak bir parçası bulunduğunu hatırlatalım. Suni zeka, herhangi bir insansı robot olmadan da var olabiliyor. İnsansı robotlar ise onları görsel olarak daha ‘insan şeklinde’ kılabilmek için güzel birer vasıta.

Güncel olarak suni zeka neler yapabiliyor?

Suni zekanın yapabildiklerinin ne olduğuna birkaç örnek ile göz atalım. Güncel olanlardan bahsedecek olursak, mesela Open AI tarafınca geliştirilen suni zeka DALL-E, aklınızdan geçirdiğiniz ve yazıya döktüğünüz her şeyi adeta birer sanat eseri şeklinde görünen görsellere dönüşütürüyor. Bunun için küçük bir kutucuğa birkaç kelime yazmanız yetiyor. Düşük gecikme süresi ve yüksek çözünürlükle sanat seriniz anında hazır oluyor.

Satın alan hizmetleri servisleri için sesli suni zeka kullanımı da artık oldukça yaygın bir örnek. Ek olarak son dönemde çeşitli gelişmelerin yaşandığı otonom araçlarda da suni zeka kullanılıyor. Bu suni zeka, tıpkı bir insan şeklinde aracın tüm kontrolünü sürücüye gerekseme olmadan üstüne alıyor.

Suni zeka artık bir tv kanalında haber sunabiliyor, herhangi bir mevzuyu araştırıp bir haber editörünün yapabileceğinden oldukça kısa sürede eksiksiz ve ‘insan yazmış şeklinde’ görünen haber metinleri oluşturabiliyor.

Google’ın son günlerde münakaşa yaratan LaMDA adlı suni zekası ‘kontakt’ ve ‘dil’ üstüne o şekilde gelişmiş durumda ki kendisini geliştiren mühendislerle uzun ve ölümden, özgürlükten, manipülasyondan ve gelecekten bahsetmiş olduğu sohbetler edebiliyor.

Bu konuşmalar o denli etkisi altına alan ki, Google mühendisi Blake Lemoine, gerçekleştirdikleri bu diyaloglar sonrası LaMDA’nın duygulara ve bilince haiz bir suni zekaya dönüşmeye başladığını iddia etti. Bu iddialar her ne kadar Google tarafınca yalanlansa ve Lemoine’yi işinden etse de insanlığın suni zeka mevzusundaki şüphelerini ve korkularını yenilemeyi başardı.

Peki suni zeka ile ilgili korkular ve sual işaretleri neler?

Araştırmacıların oldukça büyük bir kesimi, süper akıllı bir suni zekanın sevgi yada nefret şeklinde insani duygular sergilemesinin ihtimaller içinde olmadığı ve suni zekanın kasıtlı olarak iyi niyetli ya da fena niyetli olmasını beklemek için hiçbir niçin olmadığı mevzusunda aynı fikir.

Aslına bakarsak suni zeka alanında emekler meydana getiren bilim adamlarının suni zeka ile ilgili temel korkusu ‘süper bir zekaya dönüşüp ya bizi yok ederse?’ şeklinde bir başlık değil.

Bu konudaki temel endişelerin başlangıcında otonom silahların büyük yıkımlar için kullanılabilecek ve ‘öldürmeye programlı’ yapıları ile insanlığı büyük bir muharebeye sürükleyebilme ihtimali şeklinde durumlar var.

Burada söz mevzusu bu otonom silahların şuur kazanıp insanlara cenk açması değil; insanların bu silahlarla öteki insanlara yapabilecekleri. Ihtimaller içinde bir ‘suni zekalar savaşı‘ yaşandığını düşünün. Düşmanların erişimini ve durdurmasını engellemek için ‘kapatılması zor’ bir sistem olarak tasarlanmış otonom bir silahların kontrolünün kaybedilmiş olduğu bir senaryoda, yalnızca ‘öldürmeye programlanmış’ ve bu komutu sonuna kadar uygulayacak korkulu bir tabanca, sayısız ölüme ve yıkıma yol açabilir.

Benzer şekilde tabanca değil de bir otonom vasıta için bile aynı senaryolar düşünülebilir. Bir otonom araca ‘beni en süratli şekilde havaalanına götür‘ dediğinizde bu komutu bambaşka yorumlayıp tehlikeli bir yolculuğa niçin olmasının olanaksız olmadığını tahmin edebiliyoruz…

Ya da bir iklim mühendisliği projesinde mesela ‘iklim değişikliğinin önüne geçmek’ için göreve getirilmiş bir süper suni zeka hayal edin. Görevini ‘en uygun maliyetle’ mükemmel şekilde yapmak için geliştirilmiş bu suni zeka, attığı adımlarla dünyanın ekolojik dengesini bozacak eleştiri kararlar alabilir. Bunu durdurmak istediğimizdeyse, karşısına çıkanı bir ‘engel’ olarak değerlendirip komuta uymayabilir, hatta o engeli ortadan kaldırmak da isteyebilir.

Süper suni zeka, işinde oldukça iyi olacak

Şimdiye kadar saydığımız örneklerden de anlayacağınız suretiyle, bilince haiz aşırı gelişmiş bir suni zeka ile ilgili problem fena niyet ve nefret şeklinde duygularla bizi yok etmek istemesi değil, her şeyi yapmak için ‘yeterliliği’.

Dünyanın en akıllı insanından binlerce kat daha akıllı olacak ve mevcud tüm bilgilere erişebilecek, onları işleyerek netice çıkarabilecek ve kendi varlığının bilincinde bir zekadan bahsediyoruz. Bu süper zeka, hedeflerini hayata geçirme mevzusunda haliyle oldukça iyi olacak.

Güzel ve kolay bir örnekle mevzuyu özetleyelim; yolda karşınıza bir karınca yuvası çıksa onu yok etmek istemezsiniz. Hatta adımınızı daha dikkatli atar, karıncalar zarar görmesin diye itina gösterirsiniz. Fakat bir hidroelektrik yeşil enerji projesinden sorumluysanız ve bölgede su basacak bir karınca yuvası var ise, muhtemelen karıncalar o andan itibaren umrunuzda olmaz ve projenize devam edersiniz.

Bu senaryoda insanların bir süper suni zeka karşısında bir karınca yuvasındaki milyonlarca karınca bulunduğunu hayal edin. Hayır, süper suni zeka bizi yok etmek istemeyecek. Sadece hedefi ve görevi üstünde çalışırken, onun için görünmez olabiliriz.

Birkaç sual ve kısa cevaplar

Suni süper zeka insanoğlunun yapabildiği her şeyi oldukça daha iyi meydana getirecek; fazlasını bile meydana getirecek. Bu insanların işlerini elinden alacak mı?

Evet. Aslına bakarsak bunun olması için suni zekanın ‘süper’ olmasına bile gerek yok. Seneler içinde suni zeka geliştikçe bazı ‘insan işlerini’ hayata geçirmeye başladı bile. Robotik alanındaki gelişmelerle birleşince, bir süre sonrasında suni zeka pek oldukça işi yapabiliyor olacak. Fakat bu tüm insanların işi olmayan kalacağı anlamına gelmiyor.

Şundan dolayı aklınıza gelebilecek tüm alanlarda suni zekanın her şeyi yapabildiği bir evrende de yalnız insanların yapabileceği yeni iş tanımları oluşmuş olacak. Mühim olan dünyanın ilerlediği yönü görüp kendimizi geleceğe hazırlamak, geleceği izleyen değil ona dahil olanlardan olabilmek.

Suni süper zeka önümüzdeki 100 yılda geliştirilmiş olacak mı?

Bu mevzuya bilim dünyasının net bir yanıtı yok. 10 yıl, 50 yıl, 250 yıl… Bilim adamları, suni süper zekanın ne süre gerçek olabileceğine ve tam anlamıyla ‘sisteme dahil olabileceğine‘ dair kati bir şey söyleyemiyorlar.

Madem suni süper zeka o denli da yakın ve ‘ürkütücü’ değil, niçin kafaya takıyoruz?

Bu suali da gene güzel bir örnekle yanıtlayalım. Bugün uzaylı bir medeniyetten gezegenimize bir mektup geldiğini ve içinde ’50 yıl sonrasında gezegeninize ulaşmış olacağız’ yazdığını düşünün. Tedbir almak, riskleri ve ihtimaller içinde senaryoları değerlendirmek, araştırma yapmak için geminin gökyüzünde görünmesini mi beklerdik? Hayır.

Suni süper zeka ile ilgili her şeyi de bu bakışla değerlendirebilirsiniz. Hemen hemen bir kuram bile olsa, insanı hayal bile edemeyeceği yeni bir ‘zeka’ terimi ile tanıştıracak. Neler olabileceğini kestirmemiz, anlamaya çalışmamız ve en kötüsünü de işin içine katarak adım atmamız bu sebeple mühim.

Suni süper zeka insanları denetim edebilir mi?

Teknik olarak evet. Şundan dolayı zeka bununla beraber denetim enerjisini de getiriyor. Biz öteki türlerden ‘akıllı’ olduğumuz için onları denetim etmenin türlü yollarını bulduk…

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu