Otonom Otomobillere Göz Koymak, Yaya Güvenliğini Artırıyor!
Otonom sürüş sistemlerinin güvenliği ile ilgili bir araştırma yapılmış oldu. Meydana getirilen araştırma, otomobillere bir çift göz yerleştirmenin trafik ve yaya güvenliğini artıracağını ortaya koydu. İşte o garip araştırmanın öne çıkan bilgileri…
Otomobiller, son birkaç senedir ciddi bir dönüşüm sürecine girdiler ve önümüzdeki on yıllarda, bugün kullandığımız arabaların hiçbirine gerek kalmayacak benzer biçimde görünüyor. Zira firmalar, artık iyiden iyiye elektrik motorunu benimsemeye başladılar. Ek olarak otonom sürüş sistemleri de her geçen gün birazcık daha gelişiyor. Bir süre sonrasında, sürücüye gerek kalmadan seyahat yapabileceğiz benzer biçimde görünüyor.
Bununla beraber; otonom sürüş sistemleri ile ilgili tartışılan bazı hususlar da var. Mesela; yaya güvenliği. Sürücülerin olduğu araçlarda bile yaya güvenliği tam olarak sağlanamıyorken insanların suni zekaya emanet edilmesi, pek oldukça kesim için {hiç de} güvenli değil. Meydana getirilen yeni bir emek harcama ise otonom sürüş sistemine haiz otomobiller ile yayalar içinde bir bağ kurmanın, güvenliği asla olmadığı kadar artıracağını gözler önüne serdi. Peki bu bağ neydi ve güvenliği iyi mi artırıyordu?
Arabaların önüne bir çift göz koymak, yaya güvenliğini artırabilir!
Tokyo Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren bir grup bilim insanı, otonom sürüş sistemine haiz otomobilleri daha da güvenli hale getirmek için garip bir yönteme başvurdular. Bu yöntem, arabanın önüne yerleştirilen bir çift gözdü. Evet yanlış duymadınız, bilim adamları, otonom araçların insanları izlemesini elde eden bir çift göz geliştirdiler ve bu gözü yayaların da görmesini sağladılar. Meydana getirilen emek harcama arabaların görünümünü değiştiriyordu sadece güvenlik açısından avantajları düşünüldüğünde, bu durum pek de önemsenmeyebilirdi.
Bilim adamlarının tasarladığı göz işte bu şekilde görünüyor:
Bilim adamları, bir otomobile yerleştirdikleri gözler ile bir de gözlem yaptılar. Bu deneyde 9’u hanım 9’u adam olan 18 kişiden yardım alan bilim adamları, bu deneklere 4 senaryo yaşattılar. Bu senaryolar da kendi içinde ikiye ayrıldı. İlk aşamada, otomobilde gözlerin olmaması kontrol ediliyor, ikinci aşamada ise gözler yerleştiriliyor ve bu gözlerin yayaları takip edip etmediği senaryolar gerçekleştiriliyordu. İşte tüm bu emek harcamalar, oldukça garip neticeleri ortaya çıkardı.
Cinsiyet, karar verme sürecini değiştirdi!
Gözlem sırasındaki mantık şöyleydi; eğer gözler o insana bakıyorsa, otonom sürüş sistemi yayanın varlığından haberdardı. Şu demek oluyor ki ihtimaller içinde bir yola atlama durumda kendi kendine durabilecekti. Meydana getirilen tecrübe etme süreçleri, bilim insanlarını genel bir sonuca ulaştırdı. Öyleki ki arabadaki gözün kendisine baktığını gören bir yaya, geçip geçmeme noktasında daha sıhhatli karar alıyordu. Sadece burada da bir cinsiyet farkı vardı. Erkekler, bir tek çekince anında arabadaki gözlere odaklanırken, hanımefendiler ise arabadaki gözlerle iletişime geçip, karşıya geçip geçmemenin güvenli olup olmadığına karar vermiş ve sonrasında da hareket etmişlerdi.
Bilim adamları, yaptıkları emek harcama sonucunda daha güvenli bir otonom sürüş sistemi geliştirmenin alternatif bir yolunu bulmuş oldular. Hemen hemen erken aşamada olan emek harcama, ilerleyen sonuçta daha da derinleştirilecek ve hakemli bir dergide yazı haline getirilecek. O yazı yayımlandığında, bazı markaların “gözlere haiz olan” otonom otomobiller geliştirdiğine tanıklık edebiliriz.
