Porsche’den Görmeye Alışık Olmadığımız Ürünler

Bilhassa 911 ailesiyle neredeyse her insanın gönlüne taht kuran Porsche, 1931 senesinde Ferdinand Porsche tarafınca kuruldu. 1972 yılına gelindiğinde ise kurucu Ferdinand’ın torunu Prof. Ferdinand Alexander Porsche, Studio F.A. Porsche’yi ortaya çıkardı ve otomobil dünyasının haricinde kalan ve kulağa oldukça alakasız gelen ürün ve hizmetler vermeye başladı.

Hatta bu ürün ve hizmetler birbirinden o denli alakasız ve etkisi altına alan ki birazdan göreceklerinizin arkasından içeriğin sonuna geldiğinizde Porsche, gözünüzde otomobil şirketinden çıkıp bir İsviçre çakısına dönüşecek.

Işıklandırma alanındaki ürünleriyle başlamış olalım.

Danimarka merkezli LIGHT-POINT şirketi, 2021 senesinde Studio F.A. Porsche ile iş birliğine gitti ve bunun sonucunda INLAY ve BLADE isminde iki tane koleksiyon ortaya çıktı. Bu koleksiyonlar, isimlerinden yola çıkılarak değişik tasarım dilleriyle oluşturulmuş ışıklandırma ürünlerini içlerinde barındırıyorlar.

Porsche Design tarafınca satılan PDT40 isminde kablosuz kulaklıklarla devam ediyoruz.

Porsche Design

Oldukça şık bir kutuya ve tasarıma haiz olan kulaklıklar {hiç de} söz olsun diye yapılmış şeklinde görünmüyor. Dokunmatik denetim, suya ve toza karşı dayanıklılık, type-c bağlantı tipi ve bunlar şeklinde değişik güncel özellikler sunan kulaklıkların 6 saat kullanım imkânı sunmuş olduğu belirtiliyor. Kutuyla şarj ettiğinizde ise bu süre 21 saate kadar çıkabiliyor.

Dynamiq için tasarlanan lüks yat da Porsche’nin stüdyosunun elinden çıkmış.

GTT115 isminde bu modelin dış yapısında Porsche, kendi araçlarının tasarım dilinden ilerlemiş. 3 tane güvertesi olan söz mevzusu yatın içinde jakuzi, bar, otelleri aratmayacak lüks odalar, misafirler için ayrı odalar ve oldukça daha fazlası bulunuyor. Ek olarak bundan yalnız 7 tane üretildiğini belirtelim.

Porsche’nin elektrikli bisikletini daha ilkin değişik yerlerde görmüş olmanız mümkün.

Porsche eBike adı altında sunulan bu araçlar, tıpkı otomobillerde olduğu şeklinde cross ve spor şeklinde modeller olarak kendi aralarında ayrılıyorlar. Rotwild ile beraber üretilen bisikletler -spor modelinde- saatte 25 KM hıza ulaşabiliyor. Bisikletlerin tasarımında ise Taycan modelinden esin alınmış.

“Bizde de Porsche var… kahvaltı seti fakat Porsche işte”

Porsche Design ve Siemens’in iş birliğiyle ortaya çıkan bu setin içinde kettle ve ekmek kızartma makinesi bulunuyor. Firmanın kendisi de düzgüsel bir kettle almak yerine 4 katını ödeyip bu tarz şeyleri almanın pek de mantıklı olmadığının bilincinde. Fakat bunu, saf alüminyum malzemenin kalitesine bağlıyorlar. 1 milyonu aşkın satış yapıldığını düşünürsek, ürünün oldukça başarıya ulaşmış bulunduğunu söylemek yanlış olmaz.

Porsche Design ortaklığıyla çıkan sıradaki ürünümüz… kapı kolu. Evet…

212 ve 311

HAFI ortaklığıyla 311 ve 212 modellerini geliştiren şirket, ki model derken kapı kollarından bahsediyoruz, iki modelde de uzun ömürlü olmalarını ve rahat kullanım sağlamalarını odak noktasına koymuş. Modeller içinde belli başlı geometrik farkların bulunduğunu görebilirsiniz.

Bir yanda sesi kulaklarımızda yankılanan 911 GT3, diğer yanda Porsche musluk:

Üst derslik musluk ve banyo aksesuarlarıyla malum THG şirketi için Porsche Design, Icon-X koleksiyonunu ortaya çıkarmış. Üstte görebileceğiniz suretiyle koleksiyon, keskin hatlara haiz olmasıyla öne çıkıyor ve THG’nin ürünlerine pek de yabancı görünmüyor.

Önceki kadar olmasa da gene de lüks sınıfına girebilecek bir deniz aracı daha:

Elan isminde şirket için üretilen yelkenli GT6’nın tasarımında bir spor otomobilden esin alınmış. Bilhassa de karbon malzemeden meydana getirilen dümene baktığımızda bunu görebiliyoruz. Bunun haricinde yatın yalnız kendi tasarımı için değil, içindeki yaşam alanının tasarımı için de ek olarak itina gösterilmiş.

Bunca şeyin arkasından saç kurutma makinesi görmek sizi şaşırtmamış olsa gerek.

Soocas AirFly

Soocas için tasarlanan AirFly fön makinesi, diğerlerinde de olduğu şeklinde yüksek kalitede malzemelerin ve ileri düzey mühendisliğin bir araya gelmesiyle ortaya çıkarılmış. Fön makinelerinden alışık olduğumuz suretiyle burada da manyetik olarak takılıp çıkarılan kapaklar bulunuyor.

Bu kapların üstündeki malzemeler ise firmanın söylediğine gore saçınızı süratli fakat yıpratmadan kurutmanızı mümkün kılıyor.

Şimdiki ürünümüz ise Porsche Design’ın elinden çıkan bir güneş gözlüğü.

P’8931 isminde bu polarize model, tamamen titanyum alaşımlı bir beden barındırıyor. Bu sayede hem hafifçe hem de dayanıklı olurken görünümünden de ödün vermemiş oluyor. Firmanın söylediğine gore bu özelliklerle beraber ortaya çıkan son ürün, Porsche tasarım dilini oldukça iyi bir halde yansıtıyor.

Şimdiyse Porsche tarafınca Japonya merkezli Panasonic için tasarlanan çamaşır makinesine geçiyoruz:

Studio F.A. Porsche

Porsche imzasını bir çamaşır makinesinde görmeyi beklemezdiniz herhalde. Fakat sizi aslolan şaşırtacak şeyleri en sonlara bıraktık. Şimdi bu makineye dönelim.

Üstünde TFT bir ekranın bulunmuş olduğu söz mevzusu makine, havalandırmanın devamlı devam edebilmesi için, yıkama yada kurulama bittiğinde kapağı iki santimetre kadar açık bırakıyor. Bunun haricinde bilhassa de Asya pazarının gereksinimleri göz önünde bulundurularak ele alınan birçok özelliği var.

Ortasındaki şeklin de bir jantı andırdığını söyleyebiliriz.

Porsche Design ve AOC’un el ele vererek ortaya çıkardığı oyuncu ekranı:

AOC AGON ismiyle çıkan bu ekran, 27 inç boyutunda kavisli bir ekrana haiz. 240 Hz tazeleme hızına haiz olan monitörde 5 W gücünde iki tane de hoparlör bulunuyor. Monitörün çözünürlüğü ise 2560×1440.

Tasarımında ise Porsche 911 RSR’dan esin alınmış.

Oyuncu ürünleri burada bitmiyor. Bu sefer Porsche Design’ı Thermaltake ile görüyoruz.

The Argent serisi için bir araya gelen iki şirket, birbirinden değişik oyuncu aksesuarlarına yeni bir görünüm eklemiş. Bu aksesuarların içinde mouse, mouse pad, kulaklık ve oyuncu koltuğu şeklinde ürünler bulunuyor. Şirket, öteki oyuncu ürünlerinden ayrılabilmesi için bu ürünleri daha koyu tonlarda ve geometrik olarak daha mütevazı şekilde tasarlamış.

Porsche, bir tramvay tasarımına da imza atmış.

Viyana’da yer edinen ve ‘ultra alçak zemin’ adı altında tanıtılan tasarımıyla bu tramvay, Porsche Design tarafınca Siemens için tasarlanmış. Yerden yalnız 11 santimetre yüksekte olan tramvay, bu sayede yolcularıyla çevredeki vasıta sürücülerini aynı seviyede tutuyor. Bu sayede engelli bireylerin araca binmesi de kolaylaşıyor.

Gelelim birçoğumuz için en şaşırtıcı olanına. Porsche Design tarafınca tasarlanan ve İstanbul’da bulunan Qent İstinye:

Toplamda 3 binanın İçinde 21 daire bulunduran 3070 metrekarelik bu üst derslik yapının içi Porsche Design tarafınca tasarlanmış. Şirket, bu projeyi yaparken kendi alışık olduğu Alman kültürünü değil, yapının içinde bulunmuş olduğu yeri, şu demek oluyor ki İstanbul’u göz önünde bulundurmuş.

Peki sizi en oldukça şaşırtan hangisi oldu?