Webtekno Ekibinin Favori Dizileri – Webtekno – Güncel Teknoloji Haberleri ve Video İncelemeleri

Sizlerle daha ilkin en sevdiğimiz filmleri ve saatlerimizi harcadığımız oyunları paylaşmıştık. Bu sefer de izlemeye doyamadığımız, birbirinden değişik favori dizilerimizi sizlerle paylaşma sonucu aldık.

Hem dizi zevkimizi öğrenmek, hem de yeni dizilerle hakkında düşünce edinebilmek için değişik türlere haiz dizi listemize bir göz atmanızı tavsiye ederiz. Şimdiden izah edelim, listede Game of Thrones yok.

Şahin Kılınç

True Detective 1. sürem

• Tür: Gerilim, Gizem, Polisiye

Normalde bir şey önerince bu kadar abartılı savunmam, sadece True Detective görebileceğiniz en iyi dedektiflik hikayelerinden birisi, hatta izleyenler için en iyisi olabilir.. Asla düşmeyen gerilimi, karakterlerin ve hikayenin yıllara yayılan dönüşümü, film olsa Oscar’ı süpürecek oyunculukları ve tek sezonda biten hikayesi söyleyebileceklerimin oldukca minik bir kısmı. Dizinin birbirlerinden bağımsız olan 2. ve 3. sezonları da var, sadece hiçbiri ilk sürem kadar başarıya ulaşmış değil.

The Office

Eğer aranızda izleyenler var ise Date Mike ve Prison Mike’ın selamıyla başlayayım. Artık yaşı kemale ermiş güldürmen Steve Carell’ın parladığı, ofansif esprilerin havada uçuştuğu, her ne durumda olursanız olun moralinizi tavan icra eden bir takım The Office. Onu bu kadar alışılmadık ve benzersiz kılan şey ise çekimler esnasında kullanılan “mocumantary” tekniği. Bu sayede sanki kurgusal bir ortamda değil de hakikaten mevcud ofisin, gerçek çalışanlarını izliyormuş hissine kapılıyor, siz de ofisteki birisi oluveriyorsunuz.

Emre Ömer Zehir

Leverage

• Tür: Polisiye, Gizem, Gerilim

Başı belli, sonu belli. Her bölümde bir ayyuka çıkar, ana hikayeyi kafa patlatarak izlemek gerekmez. Ek olarak dizide Parker var. Bu dizinin yeni serisini de çekecekler. Vakası ise kolay, bir zamanlar envai çeşit pisliğe bulaşmış olan 4 şahıs, eski bir sigortacının peşine takılıp nerede bir adi pislik var kafasına çöküyor, kanunun yetişemediği yerde devreye giriyorlar.

Firefly

• Tür: Serüven, Bilim Kurgu

Bilim kurgu uzay westerni diyebileceğimiz Firefly için söylenebilecek oldukca şey olsa da ben bu diziyi ilk sezonundan sonrasında iptal edenlere ağır konuşmamak adına susuyorum. İnsanı yavaş yavaş içine çeken ve bir kere sardınız mı tekrar bırakamadığınız bir seri.

Aden Mahallesi: Hehe. Hehehehe. Latife yaptım koymayın bunu. (Yoo silmedik.)

Nagehan Çavuş

Les Revenants

• Tür: Dram, Fantastik, Gerilim

Düzgüsel şartlarda dirilen ölülerden, daha keskin bir ifadeyle “zombilerden” nefret eden ve ekranda görmeye iki dakika bile tahammül edemeyen biri olarak bir çırpıda tüm bölümlerini bitirdiğim mükemmel bir takım Les Revenants. Bu şekilde yeteneksiz ellerde ziyan olmuş bir mevzunun iyi mi incelikle işlenebileceğinin, “zombilerle” ilgili iyi mi nefis bir öykü yaratılabileceğinin ve en önemlisi de o göz kanatan zombi makyajlarına {hiç de} gerek olmadan birilerinin dirilebileceğinin kanıtı adeta bu dizi.

Dizide gri bir Fransız nahiyesinde, geçmişte bambaşka zamanlarda bambaşka şekilde yaşamını yitirmiş insanoğlu birden bire hiçbir şey olmamış benzer biçimde, öldüklerinin bilincinde bile olmadan geri dönmeye başlıyorlar. Tek istedikleri ise hayatlarına kaldıkları yerden devam etmek. Sadece tahmin edeceğiniz suretiyle bu çok da fazla mümkün değil. Üstelik bu ölüler geri gelmeye başladıkça kasabada elektrik kesintileri yaşanmaya başlıyor ve geçmişten gelen bir seri katil de tekrardan gündem oluyor.

Kucak dolusu gerilim, çözülecek gizem ve mükemmel oyunculuklarla dolu Les Revenants’ı hemen hemen izlemediyseniz ne olursa olsun göz atmanızı tavsiye ederim. Aslına bakarsanız ne yazık ki iki sürem ve devamı gelecek mi, gelmeyecek mi o bile büyük bir gizem…

Penny Dreadful

Bu dizi hakkında ne kadar övgü dolu cümle yazsam azca. Bir kere başrolde Eva Green benzer biçimde mükemmel bir karı var ve sergilediği performans o şekilde kusursuz ki sırf bu bile tek başına diziyi izlemeye bir sebep. Ek olarak doğal ki genel olarak tüm oyunculuklar övgüyü hak ediyor. Fakat inanır mısınız, bu kadar yüksek bir girişe karşın, dizinin en iyi yanı oyunculukları değil. Enfes hikayesi.

Dizi, Frankenstein, Dracula, Dorian Gray benzer biçimde efsaneleşmiş karakterlerin hikayelerini 19. yüzyıl İngilteresinin kapkaranlık atmosferinde bir araya getiriyor. Üstelik bunu yaparken yeni efsaneleşmiş karakterler yaratmayı, araya cadılar, büyücüler, ayinler, soylular katmayı, nefis bir ruhsal temel atmayı ve bilimi de sofraya çağrı etmeyi dikkatsizlik etmiyor. Dizinin atmosferi o denli kusursuz kurgulanmış ki, insan ekranda görmüş olduğu her şeyin gerçek olduğundan bir saniye bile kuşku etmeden izliyor. Üstelik ekranda gördüğünüz bir vampir ya da bir ruh çağırma ayini iken. Doğal ki bunun sebebi, tüm bunların kusursuz şekilde iç içe geçirilmiş mükemmel bir hikayeyle ekrana taşınmış olması. Eğer izlemediyseniz, derhal koşun, arayın, bulun, izleyin. Şimdiden keyifli seyirler.

Umut Kılınç

The Wire

Bugüne dek tv tarihinde görülmüş en iyi dizilerden birisi. The Wire, sizi ilkin birkaç karakterle polisiye bir maceranın içine atıyor, arkasından kenar mahallelerle tanışmamızı sağlıyor. Dizide gördüğümüz her karakteri yalnızca görmüyor, hissediyor ve benimsiyoruz. Her karakterin kendine özgü bir hikâyesi var ve dizide bir ana karakter bulunmaması bu hikâyeleri daha iyi öğrenmenizi sağlıyor. Her sürem, aynı şehrin değişik köşesine odaklanıyor. Gün yüzünde çeşitli kabahat vakaları aktarılıyor olsa da dizinin altında günümüz problemlerine birçok gönderme de bulunuyor.

Atlanta

10 parmağından zibilyon iş çıkaran Donald Glover’ın kabiliyetini konuşturduğu bir başka sanat. Dizide iki kuzenin rap piyasasında isim hayata geçirmeye çalışırken yaşadıkları maceraları görüyoruz. Her bölümde bambaşka absürtlüklerle dolu vakalar yaşanıyor. Diziyi benim için en güzel icra eden şeylerden birisi, karakterlerin bu absürtlüklere verdikleri tepkiler. Dizide kullanılan çekim teknikleriyse seyir zevkini arşa çıkarıyor.

Eray Kalelioğlu

When They See Us

2019 senesinde Netflix’te gösterilen bir mini dizi olarak karşımıza çıkan When They See Us, demokrasi timsali ABD’nin bile adaleti tecelli etme mevzusunda ne kadar yetersiz kalabileceğini gözler önüne seren etkisinde bırakan bir takım. Dizide, 4 tanesi 14, 1 tanesi 16 yaşlarında olan 5 arkadaşın yanlışlıkla saldırı ve darptan yargı giymesi anlatılıyor. 1989 senesinde ABD’nin göbeği Central Park’ta yaşanmış olan vakaları özetleyen dizi, sinirlerinizi en uç noktasına kadar zorlayacak. Ayrıca, dizi 4 bölümden oluşuyor olsa da bu diziyi unutmak, pek de kolay olmayacak.

Chernobyl

• Tür: Zamanı drama, trajedi

HBO’nun bugüne kadarki en iyi dizilerinden bir tanesi olan Chernobyl, bana nazaran bu listede ne olursa olsun olmalıydı. Azca ilkin önerdiğim When They See Us benzer biçimde bir mini dizi olan Chernobyl, adından da anlayabileceğiniz suretiyle Çernobil faciasını çarpıcı bir halde ele alıyor. Yayınlandığı dönemde gündemin bir numarası haline gelen dizi, hepimiz tarafınca izlenmesi ihtiyaç duyulan bir yapım.

Can Yürekli

True Blood

• Tür: Dram, Fantastik, Gizem

Dizi tarihinin en iyi vampir yapımıdır. Bu kadar keyif alarak izlediğim başka bir vampir dizisi olması imkansız. Bilhassa Vampire the Masquerade serisini seviyorsanız True Blood oldukça keyifli bir yapım. Alexander Skarsgård’ı da yıldız icra eden yapım True Blood’dır. Eric Northman karakteriyle adam neler yapmış oldu…

Dexter

• Tür: Polisiye, Dram, Gizem

Dünyanın en tatlı seri katili Dexter Morgan ergenliğimin dizisi olarak başlayıp bugünlere geldi ya. Hayır dizinin yine çekiliyor olmasına oldukca mutluyum. Bir seri katilin psikolojisi ve niçin bu şekilde olduğu mevzusunda birçok şey öğreniyoruz. Dexter hakikaten başarıya ulaşmış bir yapım, polisiye de seviyorsanız kesinlikle kaçırmayın.

Beyazıt Kartal

Tatlı Yaşam

Düzgüsel şartlarda sitcom dizilerden pek hoşlanmasam da Tatlı Yaşam, gerek şahane oyuncu ekibi gerekse tüm aile fertlerini güldürebilecek “zamansız” esprileriyle benim yerli güldürü dizileri arasındaki favorilerimden diyebilirim. Bununla beraber Tatlı Yaşam’ta bugünün popüler kültüründen hiçbir araç-gereç bulunmadığını, dolayısı ile nostaljik dokulardan hoşlanmıyorsanız diziyi ilk kısmı tamamlamadan kapatmak isteyebileceğinizi söylemeliyim. Daha güncel, gençlere hitap eden bir takım seyretmek isterseniz önermek mevzusunda Tatlı Yaşam ile içinde kaldığım İşler Güçler dizisini tavsiye edebilirim. Ayrıca bilmeyenler için Tatlı Yaşam’ın oyuncu kadrosunda Haluk Bilginer, Türkan Şoray, Emre Altuğ, Gamze Özçelik ve Asuman Dabak benzer biçimde adların yer aldığını da belirteyim.

Sherlock

Klasikler içinde yer almış olduğu için muhtemelen çoğunuz izlemişsinizdir sadece gene de izlemeyen okuyucularımız için Sherlock’u önermek istedim. Bir çok şahıs Benedict Cumberbatch’i ilk kez Doctor Strange görevi ile tanımış olsa da daha büyük bir kesim, usta oyuncuyla ilk kez Sherlock dizisinde tanışmıştı. Geride bıraktığımız 10 yılda yalnızca 13 bölüm yayınlandığını düşünürsek Sherlock’un bir “dizi” olduğuna inanmakta zorlanabilirsiniz sadece emin olun ki Sherlock, hem hikayesi hem de kaliteli oyuncu ekibi ile bir oturuşta bitirmek isteyeceğiniz bir takım. Aksiyonu, mizahı ve ciddiyeti makul oranda sunan Sherlock’un oyuncu kadrosunda Benedict Cumberbatch’in yanı sıra Martin Freeman ve Andrew Scott benzer biçimde mühim adlar de içeriyor.

Çağla Tanrıverdi

Westworld

• Tür: Bilim kurgu, Western

Bir yerde Nolan soy adı geçiyorsa ve Anthony Hopkins var ise, asla sıkılmadan heyecanla izleyeceğim bir yapım da var anlama gelir. Christopher Nolan’ın kardeşi Jonathan Nolan’ın yazdığı ve yönettiği ve başrollerinde Anthony Hopkins ve Evan Rachel Wood benzer biçimde adların yer almış olduğu bu dizi, varoluşsal sancıları bilim kurgu ve western tarzıyla karışmasını sağlayarak ortaya gerilimle dolu bir öykü çıkarıyor. Doğal bu öykü, değişen teknolojinin ve oldukca meraklı olduğumuz suni zekanın iyi mi ileri gidebileceğini de bir güzel harmanlıyor kendi içinde.

Freud

• Tür: Ruhsal gerilim, gizem, tarih

Aslen Game of Thrones ve Freud içinde kalmıştım sadece Game of Thrones adını duymayan kalmadığı için daha azca malum sadece görkemli olan bir diziyi yazmak istedim. Üniversite yaşamı Sigmund Freud’un çalışmalarını okuyarak geçmiş biri olarak bu diziden öncelikle gerçekçi olmasını bekliyordum. Dizi ilerlemeye başladıkça birçok kuramın doğaüstü vakalarla ilişkilendirilmesi ve buna Freud’un bile şaşırmasını görmek, gözlerimi kırpmadan sezonu bitirmeme sebep oldu.

Yaratı Şahin

Kyle XY

2006 senesinde gösterilen ve toplam 3 sezondan oluşan Kyle XY, çoğunuzun bilmediğini düşündüğüm dizilerden. Senaristliğinin hala dönemine nazaran oldukca klas bulunduğunu düşündüğüm Kyle XY eğer günümüzde Netflix tarafınca yayınlanmış olsaydı, bilhassa de hususi efektlerle unutulmazlar arasına girebilirdi. Eğer bir yerlerde denk gelirseniz, muhakkak izlemenizi tavsiye ederim.

The IT Crowd

Gene 2006 yılında yapılmış fakat bu sefer 5 sezondan oluşan bir takım daha favorilerim içinde içeriyor. Aslen hem dizi hem filmlerde genel olarak favori türlerim korku ve ruhsal gerilimdir fakat The IT Crowd, Kyle XY benzer biçimde beni bu kalıplardan dışarı çıkarabilmiş nadir dizilerden bir tanesidir. Mevzusu hakkında uzun uzadıya yazmayayım zira isteyenler, Netflix üstünden izleyebilirler. Durum komedisi seviyorsanız, bu dostlar sizi üzmeyecektir.

Gürhan Kulaklı

How I Met Your Mother

Bilhassa zor günler geçirdiğimiz bu günlerde bir kez daha izlemenizi önerebileceğim How I Met Your Mother, yayınlandığı 9 sürem süresince milyonlarca insanı ekran başına kitlemeyi başardı. Ted Mosby’nin çocuklarına anneleriyle iyi mi tanıştığını anlattığı, bu anlatıma ise birazcık geçmişten başladığı dizi, hepimize arkadaşlığın ne kadar mühim bir şey bulunduğunu gösterdi. Her birimiz başka bir karaktere kendimizi daha yakın hissettik. Marshall ile Lilly’nin aşkları bizleri mutlu ederken Barney’nin hovarda kişiliğiyle eğlendik. Dizi bizleri fazlasıyla güldürülmüş olduğu benzer biçimde bazı yerlerde de hüzne boğdu. How I Met Your Mother benzer biçimde bir dizinin bu şekilde kıymetli bir listeye girmemesine de gönlüm razı gelmezdi açıkçası.

Sense8

• Tür: Dram, Gizem, Bilim Kurgu

Netflix’in yüksek bütçe sebebiyle 2. sezonundan sonrasında iptal edilen, daha sonrasında ise hayranların büyük isteği sonucunda 2 saatlik son bir bölüm daha çekilen dizisi Sense8, dünyanın değişik noktalarından 8 insanoğlunun beyin yöntemiyle birbirlerine bağlanmalarını işliyor. Bu insanoğlu birbirlerine bağlanıp tek bir zihin içinde kabiliyetlerini ve bilgilerini kullanabiliyorlar. Bana nazaran Netflix’in en başarıya ulaşmış projelerinden önde gelen Sense8, ağzımıza bir parmak bal çalıp gitti. Geriye ise son aşama akıcı sahnelerin bulunmuş olduğu, dönemin iyi mi geçtiğini anlamayacağınız ve müzikleriyle de sizleri mest edecek 2 güzel sürem kaldı. Diziyi izlememiş, sadece izlemeyi düşünenlere son bir uyarıda bulunayım. Sense8, +18 derecelendirmesine haiz bir takım.

Webtekno ekibinin öteki konulardaki favorilerine aşağıdan ulaşabilirsiniz: