Yapay Zeka

Suni Zekâ İçin Devrim Durumunda Yıl: İşte 2025 Senesinde Kullanıma Sunulan En İyi Suni Zekâ Özellikleri

2025 gerçek anlamda bir suni zekâ senesi oldu. Birçok suni zekâ şirketi bu yıl devrim durumunda yeni özellikler getirdi ve bu özellikler yaşamın pek fazlaca noktasına direkt tesir etti.

2025 yılını geride bırakırken, suni zekânın bir tek “söyleşi edilen bir robot” olmaktan çıkıp, hayatımızın her anına dokunan gerçek bir asistana dönüştüğüne tanık olduk.

Bu yıl, teknoloji devlerinin peş peşe yayınladığı özellikler yardımıyla karmaşık videolar hazırlamak, fotoğrafları tek bir dokunuşla profesyonelce düzenlemek yada saatlerce sürecek araştırmaları dakikalar içinde özetlemek her zamankinden daha kolay hâle geldi. İşte 2025 senesinde yaşamımıza giren ve hem yaratıcılığımızı hem de verimliliğimizi bir üst seviyeye taşıyan en iyi suni zekâ özellikleri.

Nano Banana

2025 yılının şüphesiz en fazlaca konuşulan, en viral olan ve toplumsal medya estetiğini tek başına değiştiren vakası “Nano Banana” oldu. Google’ın suni zekâ departmanı DeepMind, kim bilir planlamadığı bir halde, web tarihinin en sempatik suni zekâ markasını yarattı. Aslen bu özellik, Google’ın Gemini 2.5 Flash Image ve hemen sonra Kasım ayında güncellenen Gemini 3 Pro Image modellerinin ta kendisiydi sadece topluluk onu “Nano Banana” olarak benimsedi ve Google da bu akıma boyun eğerek adı sahiplendi.

Nano Banana’yı “senenin en iyisi” icra eden şey bir tek teknik başarısı değil, yarattığı kültürel dalgalanmaydı. 2025’in son çeyreğinde Instagram, TikTok ve X (Twitter) akışlarında gördüğünüz o “ünlülerin 3D oyuncak bebek versiyonları” ve “hiper-gerçekçi minyatür dünyalar”, tamamen bu modelin eseriydi. Kullanıcılar, Nano Banana’nın sunmuş olduğu “3D Figurine” modunu kullanarak, politikacılardan film karakterlerine, hatta kendi evcil hayvanlarına kadar herkesi sempatik, plastik dokulu figürlere dönüştürdü.

Sora 2

2

2024’ün başlangıcında duyurulan ilk Sora modeli, herkesi heyecanlandırmış sadece sınırı olan erişimi ve sessiz videolarıyla bir “teknoloji demosu” olarak kalmıştı sadece Eylül ayında gösterilen Sora 2, her şeyi değiştirdi. Artık karşımızda bir tek video üreten bir suni zekâ yoktu, aksine ses üreten, oyuncu yöneten ve kurgu icra eden bir “sanal stüdyo” vardı.

Sora 2’nin en büyük bombası ve sansasyon yaratan özelliği kesinlikle “Cameo” oldu. Bu özellik, kullanıcının sisteme kendi yüzünü yada bir karakteri tanıtmasına ve arkasından bu karakteri herhangi bir videonun içine kusursuz bir halde yerleştirmesine olanak tanıyor.

Veo 2 ve 3

2

Sora 2 toplumsal medyayı ve gülmece kültürünü hedeflerken, Google’ın Veo serisi (bilhassa Veo 2 ve Mayıs ayında duyurulan Veo 3), ustalaşmış içerik üreticilerini ve Hollywood’u hedef aldı. Veo, “yüksek sadakat” (high fidelity) ve “fizyolojik tutarlılık” vaadiyle piyasaya girdi.

Veo’nun en büyük farkı, Sora’ya kıyasla daha tutarlı ve kaliteli videolar üretebilmesiydi. Bu, üretilen videoların bir tek telefon ekranlarında değil, dev televizyonlarda ve beyazperde perdelerinde de net görünmesini sağlamış oldu. Ek olarak Veo’nun fizik motoru, suyun akışı, kumaşın rüzgârda dalgalanması ve ışık gölge oyunları mevzusunda Sora’dan daha “gerçekçi” sonuçlar veriyor.

Gemini 3 “Thinking Mode” ve Google Antigravity

2

Senenin sonlarına doğru Google, Gemini 3 modelini tanıtarak “büyük dil modelleri” (LLM) devrini kapatıp, “büyük fiil modelleri” (Large Action Models) devrini başlattı. Gemini 3, bir tek sual cevaplayan bir asistan değil, karmaşık görevleri planlayan, düşünen ve en önemlisi kod yazarak kendi araçlarını inşa eden bir mühendis benzer biçimde davranıyor. Bu modelle beraber sunulan Google Antigravity platformu ise yazılım dünyasında zelzele tesiri yarattı.

Bu özellik, “No-Code” (Kodsuz) geliştirme trendini bir adım ileri taşıyarak “AI-Code” (Suni Zeka Kodlaması) terimini doğurdu. Artık bir fikri olan hepimiz, tek satır kod bilmese bile Gemini 3 ve Antigravity yardımıyla kendi oyununu, veri çözümleme panelini yada kişisel internet sayfasını saniyeler içinde “inşa edebiliyor”.

OpenAI’ın Atlas ve Perplexity’nin Comet tarayıcıları

2

2025’in son çeyreği, tarayıcı savaşlarının tekrardan hortladığı dönem oldu sadece bu sefer harp, “kim sayfayı daha süratli yüklüyor” üstüne değil, “kim sayfayı kullanıcının yerine okuyup işi hallediyor” üzerineydi. OpenAI’ın Atlas ve Perplexity’nin Comet tarayıcıları, web deneyimini eylemsiz bir okuma eyleminden, etken bir delegasyon eylemine dönüştürdü.

OpenAI’ın Chromium tabanlı Atlas tarayıcısı, “Agent Mode” (Gizmen Modu) ile geldi. Bu mod, kullanıcıya “Bana 15.000 TL altındaki en iyi kahve makinelerini bul, özelliklerini karşılaştır ve en iyisini sepete at” söylediğinde, tarayıcının kontrolünü ele alıyor. Atlas, sekmeleri kendi kendine açıyor, sitelere giriyor, çerez uyarılarını kapatıyor, ürünleri inceliyor ve kullanıcıya hazır bir rapor (yada dolu bir alışveriş sepeti) sunuyor. Bu, internetteki “angarya” işlerin sonu anlamına geldi. Kullanıcılar artık arama motorlarında saatlerce zaman yitirmek yerine netice odaklı komutlarla işlerini hallediyor.

Perplexity’nin Comet tarayıcısı ise daha fazlaca informasyon odaklı görevlerde parladı. Bir talebe yada araştırmacı için Comet, bir süper asistan benzer biçimde çalışıyor. “Kuantum bilgisayarların son 5 yıldaki gelişimi hakkında bir rapor hazırla” dendiğinde, Comet onlarca bilimsel nitelikli makaleyi tarıyor, PDF’leri okuyor ve referanslı, doğrulanmış bir informasyon paneli oluşturuyor. Atlas “fiil” odaklıyken, Comet “informasyon” odaklı bir devrim yapmış oldu desek yanlış olmaz.

Özet: Suni zekâ sektöründe “devrim” yaşadık

2

2025 yılını özetleyecek tek bir kelime var ise o da **”suni zekâ devrimi”**dir. Nano Banana ile hayallerimizi somut görsellere, Sora 2 ile hikâyelerimizi filmlere, Gemini 3 ile fikirlerimizi uygulamalara ve Atlas ile niyetlerimizi tamamlanmış görevlere dönüştürdük.

Bu yıl, suni zekâ araçları “söyleşi botu” (chatbot) kimliğinden sıyrılıp, birer “üretici” ve “iş bitirici” (agent) kimliğine büründü. Nano Banana’nın muzipliği, değişen teknolojinin soğuk yüzünü kırdı ve onu popüler kültürün bir parçası yapmış oldu. Sora 2, yaratıcılığın önündeki teknik bariyerleri kaldırdı. Gemini 3 ve tarayıcı ajanları ise “bilgisayar kullanma” kabiliyetini, “bilgisayarla konuşma” kabiliyetine indirgedi.

2026’ya girerken bu araçların artık birer “yenilik” değil, elektriği kullanmak benzer biçimde bir “standart” hâline geleceği açık ve 2025 tüm bunların hayata geçmiş olduğu yıl olarak gelecekte fazlasıyla anımsanacak bir yıl oldu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu