Suni Zekâdan Çıkan Görselin Telif Hakkı Talebi Reddedildi
Suni zekâyla üretilen görseller her geçen gün daha da güzelleşirken bu görsellerden hangilerinin sahiplenilebileceği sorusu kafa karıştırıyor.
DALL-E’nin ortaya çıkmış olduğu ilk zamanlar bir tık daha profesyonellik gerektirse de o zamandan bu zamana kadar meydana getirilen gelişmeler ve değişik uygulamalar, internete bağlanabilen her insanın görsel üretebilmesini mümkün kıldı. Fakat bunun bir getirisi olarak da 3-5 görsel çıkarıp biyografisine sanatçı yazanların sayısı da aniden fırladı.
Burada normal olarak sanatçılarımıza fena bir şey söylemiyoruz. Tam aksine, toplumsal medya kanallarımızı da takip ediyorsanız birçok sanatçıyla suni zekâ araçlarını kullanarak ortak projeler ortaya koyuyoruz. Burada sanatçı ayrımını yaparken suni zekâ aracını iyi mi kullandığını değerlendirmek gerekiyor. Amerikan Federal Mahkemelerinden bir yargıç, yapmış olduğu bir değerlendirmede suni zekâ ile elde edilmiş görselin telif hakkının alınamayacağı hükmünü verdi.
“İnsanlık, geçerli bir telif hakkının mühim bir parçasıdır.”
Mahkemeye taşınan olayın temelinde Stephen Thaler’ın ortaya koyduğu ve üstte gördüğünüz görsel var. Kendisi, Amerikan Telif Ofisine (US Copyright Office), ürettiği görselin telifini alabilmek için sık sık müracaat yapmış oldu. Bu müracaat onaylansaydı Thaler, görselin üreticisi ve sahibi olarak görünecekti. Fakat yine yine reddedildi.
Geçtiğimiz yıl da reddedilen Thaler, bunun yasa dışı ve tadı bulunduğunu öne sürerek en sonunda Telif Ofisini dava etmekte umar aradı. Fakat Federal Mahkemenin yargıcı Beryl Howell, verdiği hükümde telif hakkının insan eli içermeyen hiçbir esere verilmediğini ve telif için bunun temel taş bulunduğunu söylemiş oldu.
Bunun arkasından yargıç, sanatçıların suni zekâyı topyekün değil, bir vasıta olarak eserlerinde kullandığının bilincinde bulunduğunu ve ilerde bu durumun “telif hakkını alabilmek için bir eserin ne kadarının insan tarafınca yapılmış olması gerekir?” benzer biçimde sorular doğuracağını belirtti.
Thaler ise son olarak olarak yargıçla aynı fikirde olmadığını paylaştı. Sizin bu soruya cevabınız ne olurdu? Sizce Thaler verdiği hükümde haklı mı?
